Başında ala olan 6 harfli 19 kelime var. Ala ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ala olan kelimeler listesine ya da sonu ala ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ala bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALA
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALAYSI
-
-
[sıfat]
Alayı andıran, alaya benzeyen, alay gibi
-
[sıfat]
Alayı andıran, alaya benzeyen, alay gibi
- ALATEN
-
-
[sıfat]
Cüzzamlı
-
[sıfat]
Cüzzamlı
- ALARMA
-
-
[isim]
Alarmak işi
-
[isim]
Alarmak işi
- ALACAK
-
-
[isim]
Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı
- "Bütün alacaklarımı topladım."
-
Alınması gerekli şey
- "Çarşıdan alacaklarım için bir liste yaptım."
- "Alacağım olsun, bir daha geldiğimde kahvenizi içerim."
-
[isim]
Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı
- ALAÇIK
-
-
[isim]
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
-
Keçeden yapılan çadır
-
[isim]
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
- ALAYCI
-
-
[sıfat]
Alay etme huyu olan (kimse), müstehzi
-
Alay eden, küçümseyen (tutum)
- "Sonra laubali ve alaycı bir tavırla cevap verdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Alay etme huyu olan (kimse), müstehzi
- ALAPLI
- ...
- ALAÇAM
-
-
[isim]
Rengi kızıla yakın bir çam türü (Picea excelsa)
-
[isim]
Rengi kızıla yakın bir çam türü (Picea excelsa)
- ALAYİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gösteriş, göz kamaştırma
- "Onun yaptığı hep alayişten ibarettir."
-
[isim]
Gösteriş, göz kamaştırma
- ALATAV
-
-
[sıfat]
Az tavlı, yarı yaş yarı kuru olan (toprak)
-
[sıfat]
Az tavlı, yarı yaş yarı kuru olan (toprak)
- ALARGA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Açık deniz, engin
- "Kâmuran'ı erkekten sayarak biraz alarga gidiyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Uzaktan, açıktan
- "Arkadaşlarımdan mümkün olduğu kadar alarga yürüyor, kendimi pencerelerin, kapıların ışık sahası dışına çıkarmaya uğraşıyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[ünlem]
"Açıktan geç, yaklaşma" anlamında bir seslenme sözü
-
[isim]
Açık deniz, engin
- ALADAĞ
- ...
- ALAKOK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Rafadan yumurta
- "Sabahleyin kendisine bir alakok ziyafeti çekecekti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Rafadan yumurta
- ALAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirti, işaret, iz, nişan
- "Komşunun kızında da bir zamandır, sabırsızlık, taşkınlık alametleri çoğalmıştı." (Refik Halit Karay)
-
Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne
-
[isim]
Belirti, işaret, iz, nişan
- ALABAŞ
-
-
[isim]
Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki
-
[isim]
Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki
- ALANYA
- ...
- ALAŞIM
-
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
- ALAYLI
-
-
[isim]
Erlikten yetişmiş subay
-
[sıfat]
Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı
-
[isim]
Erlikten yetişmiş subay
- ALAMOT
- ...