Başında al olan 9 harfli 76 kelime var. Al ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde al olan kelimeler listesine ya da sonu al ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında al bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALIŞVERİŞ

  1. [isim] Alım satım işlemi, muamele
  2. İlişki, münasebet
    • "O bir defa bile görmemişti bu adamı. Bir alışverişi yoktu onunla." (Tarık Buğra)

ALTMIŞLIK

  1. [sıfat] İçinde altmış tane bulunan
    • "Altmışlık bir paket."
  2. Altmış yaşında olan veya görünen

ALİMALLAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [ünlem] Söylenen bir sözün doğruluğuna inandırmak için "en iyisini Allah bilir" anlamında kullanılan bir söz

ALIMLAMAK

  1. [-i] Anlayarak kabul etmek
    • "Ağır ağır iyileşen Handan, gerçekliği alımlar alımlamaz, tekrar günah saplantısıyla dolup taşar." (Selim İleri)
  2. Alıntı yapmak
    • "Halk sanatçısı olduğuna inandığım bu aktörden alımladığımı özetlemeye çalışacağım." (Selim İleri)

ALEMCİLİK

  1. [isim] Alemci olma durumu

ALGILAMAK

  1. [-i] Bir olayı veya bir nesnenin varlığını duyu organlarıyla algılamak, idrak etmek
    • "Onların görecek, okuyacak, algılayacak hâlleri mi var?" (Haldun Taner)

ALIMLANIŞ
...
ALBENİSİZ

  1. [sıfat] Alımsız

ALAYUNTLU
...
ALDATILIŞ
...
ALACALAMA

  1. [isim] Alacalamak işi

ALTINIMSI

  1. [sıfat] Altınsı

ALAVERECİ

  1. [isim] Vurguncu

ALELHUSUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Hele, özellikle, en çok
    • "Alelhusus öyle ufak tefek âdetleri, sayılı, hesaplı şeyleri hiç sevmez." (Ercüment Ekrem Talu)

ALAZLANMA

  1. [isim] Alazlanmak işi

ALİMLEŞME
...
ALÇILATMA

  1. [isim] Alçılatmak işi

ALÜFTELİK

  1. [isim] Alüfte olma durumu
    • "İlk, alüfteliği, şakraklığı ile erkeklerin boğazını kesen Anika görünecektir." (Salâh Birsel)

ALIKOYMAK

  1. [-i] Bir süre için bir yerde tutmak
    • "Arkadaşım beni yemeğe alıkoydu."
  2. [-den] Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak
    • "Selim Bey, babamı yemeğinden alıkoyarak mütemadiyen Girit'ten bahsediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Ayırıp saklamak
    • "Bu kitabı sizin için alıkoydum."
  4. [-den] Yoksun bırakmak
    • "İlk iki karım beni dalmış olduğum macera âleminden bir adım alıkoymamıştılar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  5. [-i] Mâni olmak, engel olmak
    • "İki güne yakın bir zaman yalnız su vererek oradan oraya koşturulmuş hayvanı, hangi kuvvet ağzına yanaşmış yiyeceği kapmaktan alıkoyar?" (Reşat Nuri Güntekin)

ALINDISIZ

  1. [sıfat] Alındığını belirten herhangi bir belge verilmeyen

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü