Başında al olan 9 harfli 76 kelime var. Al ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde al olan kelimeler listesine ya da sonu al ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında al bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALÇICILIK
-
-
[isim]
Alçıcı olma durumu
-
[isim]
Alçıcı olma durumu
- ALBÜMİNLİ
-
-
[sıfat]
İçinde albümin bulunan
-
[sıfat]
İçinde albümin bulunan
- ALEVLENİŞ
-
-
[isim]
Alevlenme işi veya biçimi
-
[isim]
Alevlenme işi veya biçimi
- ALIŞILMIŞ
-
-
[sıfat]
Her zamanki, mutat
- "Yayımcılar, kazanç amacıyla, alışılmış yapıtlar sunarlar okuyucuya." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Her zamanki, mutat
- ALTMIŞLIK
-
-
[sıfat]
İçinde altmış tane bulunan
- "Altmışlık bir paket."
-
Altmış yaşında olan veya görünen
-
[sıfat]
İçinde altmış tane bulunan
- ALIŞILDIK
-
-
[sıfat]
Alışılan, her zaman görülen
- "Evlendikleri kadına bağlanırlar, evliliği alışıldık toplumsal kurallar içinde yürütürler." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Alışılan, her zaman görülen
- ALEMCİLİK
-
-
[isim]
Alemci olma durumu
-
[isim]
Alemci olma durumu
- ALIMLILIK
-
-
[isim]
Çekicilik
-
[isim]
Çekicilik
- ALAZLANMA
-
-
[isim]
Alazlanmak işi
-
[isim]
Alazlanmak işi
- ALAZLAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin yüzünü alevden geçirmek, aleve tutmak
-
Sızlatmak, yakmak, acı vermek
- "İspirto tatlı bir hararetle midesini alazladı." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Bir şeyin yüzünü alevden geçirmek, aleve tutmak
- ALIMLANMA
- ...
- ALİMLEŞME
- ...
- ALTIEYLÜL
- ...
- ALIKOYMAK
-
-
[-i]
Bir süre için bir yerde tutmak
- "Arkadaşım beni yemeğe alıkoydu."
-
[-den]
Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak
- "Selim Bey, babamı yemeğinden alıkoyarak mütemadiyen Girit'ten bahsediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ayırıp saklamak
- "Bu kitabı sizin için alıkoydum."
-
[-den]
Yoksun bırakmak
- "İlk iki karım beni dalmış olduğum macera âleminden bir adım alıkoymamıştılar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Mâni olmak, engel olmak
- "İki güne yakın bir zaman yalnız su vererek oradan oraya koşturulmuş hayvanı, hangi kuvvet ağzına yanaşmış yiyeceği kapmaktan alıkoyar?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Bir süre için bir yerde tutmak
- ALGORİTMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Orta Çağda ondalık sayı sistemine göre son zamanlarda ise belirli kurallara bağlanarak yapılan her türlü hesap işlemi, Harezmi yolu
-
[isim]
Orta Çağda ondalık sayı sistemine göre son zamanlarda ise belirli kurallara bağlanarak yapılan her türlü hesap işlemi, Harezmi yolu
- ALLAMELİK
-
-
[isim]
Allame olma durumu
-
[isim]
Allame olma durumu
- ALFABETİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Alfabe sırasına göre dizilmiş, abecesel
-
[sıfat]
Alfabe sırasına göre dizilmiş, abecesel
- ALDATMACA
-
-
[isim]
Aldatmaya dayanan davranış, aldatıcı oyun
- "Bu gerçekle karşılaşmış olmak, ona sizin aldatmacalarınızdan çok daha büyük bir etki yapacaktır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Aldatmaya dayanan davranış, aldatıcı oyun
- ALEMŞÜMUL
- ...
- ALIMCILIK
- ...