Başında al olan 6 harfli 68 kelime var. Al ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde al olan kelimeler listesine ya da sonu al ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında al bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALAYİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gösteriş, göz kamaştırma
- "Onun yaptığı hep alayişten ibarettir."
-
[isim]
Gösteriş, göz kamaştırma
- ALDANÇ
-
-
Çabuk ve kolay aldatılan (kimse)
-
Çabuk ve kolay aldatılan (kimse)
- ALBENİ
-
-
[isim]
Çekicilik
- "Son yirmi yılın matematikçileri bilimlerine albeni verebilmek için yeni bir matematik buldular." (Haldun Taner)
-
[isim]
Çekicilik
- ALETLİ
-
-
[sıfat]
Aleti olan veya aletle yapılan
-
[sıfat]
Aleti olan veya aletle yapılan
- ALTLIK
-
-
[isim]
Tabak, bardak vb. nesnelerin altına konulan şey
- "Bardak altlığı."
-
Hayvanların altına yayılan ot veya saman
-
Arabaya koşulan atların yolları kirletmemesi için kuyruğunun altına yerleştirilen torba
-
[isim]
Tabak, bardak vb. nesnelerin altına konulan şey
- ALACAK
-
-
[isim]
Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı
- "Bütün alacaklarımı topladım."
-
Alınması gerekli şey
- "Çarşıdan alacaklarım için bir liste yaptım."
- "Alacağım olsun, bir daha geldiğimde kahvenizi içerim."
-
[isim]
Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı
- ALAÇIK
-
-
[isim]
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
-
Keçeden yapılan çadır
-
[isim]
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
- ALIKÇA
-
-
[zarf]
Alık olana yaraşır bir biçimde
-
[sıfat]
Oldukça alık
- "Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı." (Murathan Mungan)
-
[zarf]
Alık olana yaraşır bir biçimde
- ALIMLI
-
-
[sıfat]
Alımı olan, çekici, cazibeli, albenili, cazip
- "Hepsi, bu gelinler gibi nazlı, süslü ve alımlı hanımlar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Kurumlu, çalımlı, gururlu
-
[sıfat]
Alımı olan, çekici, cazibeli, albenili, cazip
- ALÜFTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İffetsiz, oynak, cilveli (kadın)
-
[sıfat]
İffetsiz, oynak, cilveli (kadın)
- ALATAV
-
-
[sıfat]
Az tavlı, yarı yaş yarı kuru olan (toprak)
-
[sıfat]
Az tavlı, yarı yaş yarı kuru olan (toprak)
- ALAPLI
- ...
- ALÇILI
-
-
[sıfat]
İçinde alçı bulunan
- "Alçılı sular."
-
Alçı ile sarılmış olan
- "Alçılı bacak. Alçılı kol."
-
[sıfat]
İçinde alçı bulunan
- ALEVLİ
-
-
[sıfat]
Alevi olan, alevlenmiş
-
Şiddetli, hararetli
-
[sıfat]
Alevi olan, alevlenmiş
- ALIŞKI
-
-
[isim]
Görenek
- "Alışkı edindik, öğleden evvel ve ikindiden sonra ... çocuklar gibi tombala oynuyoruz." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Görenek
- ALPLIK
-
-
[isim]
Alp olma durumu, yiğitlik, kahramanlık
-
[isim]
Alp olma durumu, yiğitlik, kahramanlık
- ALAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirti, işaret, iz, nişan
- "Komşunun kızında da bir zamandır, sabırsızlık, taşkınlık alametleri çoğalmıştı." (Refik Halit Karay)
-
Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne
-
[isim]
Belirti, işaret, iz, nişan
- ALÇICI
-
-
[isim]
Alçı taşını çıkaran kimse
-
Tavan ve duvarların alçı ile kaplanmasında çalışan işçi
-
[isim]
Alçı taşını çıkaran kimse
- ALADAĞ
- ...
- ALANYA
- ...