Başında ah olan 5 harfli 17 kelime var. Ah ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ah olan kelimeler listesine ya da sonu ah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ah bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AH, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AHBAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse
- "Ben yeni tanıdım ama, kızın eski ahbapları imişler!" (Osman Cemal Kaygılı)
- "Gümrükten itibaren her rast geldiği adamla ahbap çıktı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Dünden beri bir Avusturyalı doktor ile ahbap oldum." (Ömer Seyfettin)
-
[ünlem]
Samimiyet, içtenlik bildiren bir seslenme sözü
- "Baksana ahbap!"
-
[isim]
Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse
- AHCAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşlar
-
[isim]
Taşlar
- AHFEŞ
- ...
- AHLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Halefler, eslaf karşıtı
-
[isim]
Halefler, eslaf karşıtı
- AHRET
-
-
[isim]
Bakınız ahiret
-
[isim]
Bakınız ahiret
- AHMAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal
- "Beni bir ahmak yerine koyarak bu yığını babamın rahat rahat uyuduğu bir yatak diye göstermesi..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal
- AHENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Uyum
- "Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı." (Mithat Cemal Kuntay)
- "Türk diline en asil ahengini veren sanatkârı düşüneceğiz." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Anlaşma, uyuşma (II)
- "Biz bu işin içine girmeyelim. Ahengi bozarız." (Haldun Taner)
-
Çalgılı eğlence
- "Bütün komşular o gece gürültüden, ahenkten uyuyamamışlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Uyum
- AHFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Erkek torunlar
-
[isim]
Erkek torunlar
- AHRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dilsiz, sağır ve dilsiz (kimse)
-
[sıfat]
Dilsiz, sağır ve dilsiz (kimse)
- AHİZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Telefonda seslerin duyulduğu ve iletildiği parça
- "Ahize birinden ona geçerek belki bir saat konuştular." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[isim]
Telefonda seslerin duyulduğu ve iletildiği parça
- AHŞAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ağaçtan, tahtadan yapılmış
-
[sıfat]
Ağaçtan, tahtadan yapılmış
- AHLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre
- "Ahlak düzelmeden hiçbir şey düzelmez." (Çetin Altan)
-
İyi nitelikler, güzel huylar
- "Bu şoförler hepinizin ahlakını bozdu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre
- AHALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk
- "Mevsim daha Boğaz'ın bütün ahalisini toplayamamıştır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bir yerde toplanan kalabalık, halk
- "Ahaliden kimsenin kendisini tanımaması için bir siyah mantoya bürünmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk
- AHVAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Durumlar, hâller, vaziyetler
- "İşte, bu ahval ve şerait içinde vazifen..." (Atatürk)
-
Davranışlar
-
Olaylar
- "Agâh Bey dünya ahvalinden habersiz." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Durumlar, hâller, vaziyetler
- AHKAM
- ...
- AHUNT
- ...
- AHLAT
-
-
[isim]
Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster)
-
Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi
-
Kaba adam, yol iz bilmez kimse
-
[isim]
Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster)