Başında ac olan 5 harfli 11 kelime var. Ac ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ac olan kelimeler listesine ya da sonu ac ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ac bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ACABA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Merak, kararsızlık veya kuşku anlatan bir söz, acep
- "Acaba kiminle randevusu vardı?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Şüphe, kuşku
- "Aklınızda bir acaba kalmasın diye söyledim."
-
[zarf]
Merak, kararsızlık veya kuşku anlatan bir söz, acep
- ACILI
-
-
[sıfat]
Acı katılmış olan
- "Acılı tarhana."
-
Acısı olan, kederli
- "Acılı kadın."
-
[sıfat]
Acı katılmış olan
- ACELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi
- "Aman, acele etmeli, vakit geçiyor." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Satıcı aceleye getirerek elmanın çürüklerini vermiş."
-
[zarf]
Vakit geçirmeden, tez olarak
- "Acele bir karar vermek ihtiyacındayım." (Peyami Safa)
- "Acele etme, konuşuruz, sırası var." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çabuk davranma
-
[sıfat]
Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi
- ACİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görülmemiş, alışılmamış, şaşılacak veya yadırganacak şey
-
[isim]
Görülmemiş, alışılmamış, şaşılacak veya yadırganacak şey
- ACARA
- ...
- ACEZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Âcizler
-
[isim]
Âcizler
- ACEMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen
-
İşinde, mesleğinde yeni olan, toy
- "Polis tramvaya yol vermeli, kozunu acemi şoförle paylaşmalı idi." (Haldun Taner)
-
Bir yere, bir şeye yabancı olan
- "Anlaşılan sen İstanbul'un acemisi olmalısın." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Saraya yeni alınmış cariye
-
[sıfat]
Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen
- ACIMA
-
-
[isim]
Acımak işi
-
Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
- "Sizin zerre kadar acımanız yok mu?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Acımak işi
- ACUZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Huysuz, yaşlı kadın
- "Korkunç bir acuze onu kucaklamaya çalışıyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Huysuz, yaşlı kadın
- ACICA
-
-
[sıfat]
Oldukça acı
- "Acıca bir yemek."
-
[sıfat]
Oldukça acı
- ACUBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tuhaf kimse
- "Mahallede acubelerin diline düşmekten korkuyorum." (Peyami Safa)
-
Tuhaf, alışılmadık, garip şey
-
[isim]
Tuhaf kimse