Sonunda aat olan 30 kelime var. AAT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde aat olan kelimeler listesine ya da başında aat olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

11 Harfli Kelimeler

KİLOVATSAAT

9 Harfli Kelimeler

AMPERSAAT, LÜMENSAAT

8 Harfli Kelimeler

MÜMANAAT, MÜRACAAT, MUTAVAAT

7 Harfli Kelimeler

MENFAAT, VATSAAT

6 Harfli Kelimeler

BERAAT, CEMAAT, DEFAAT, FECAAT, İCRAAT, İFŞAAT, İNŞAAT, KANAAT, KIRAAT, KITAAT, ŞECAAT, ŞEFAAT, ŞENAAT, SINAAT, TABAAT, ZANAAT, ZİRAAT



5 Harfli Kelimeler

İTAAT

4 Harfli Kelimeler

NAAT, SAAT, TAAT, VAAT


Kelime bulma makinesi

A A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ATA

2 Harfli Kelimeler

AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KİLOVATSAAT
...
LÜMENSAAT

  1. [isim] Işık miktarı birimi lümenlik ışık akısıyla 1 saatte yayılan ışık ölçüsü

AMPERSAAT
...
MUTAVAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Boyun eğme, uyma, itaat etme
  2. [sıfat] Dönüşlü

MÜMANAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Engel olma, karşı koyma

MÜRACAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başvuru
    • "Bize daha önce yapmış olduğunuz müracaatla evlenmek istediğinizi bildirmişsiniz." (Çetin Altan)
    • "Mademki böyledir, müracaat eder, müsaadesini alırız, dedim." (Haldun Taner)
  2. Danışma
  3. Herhangi bir eserden yararlanma

MENFAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çıkar
    • "Gelip gidenlerden çok menfaat oluyor." (Halide Edip Adıvar)
    • "Hayatımda hiçbir zaman menfaat gütmedim, paragözlü olmadım." (Sermet Muhtar Alus)

VATSAAT
...
ŞENAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İğrençlik, kötülük, alçaklık
    • "Bir müsteşarı elinde bulundurmak için her türlü şenaate katlanabileceğine inanmıyordu." (Peyami Safa)

ŞEFAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birinin suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine getirilmesi için o kimseyle Tanrı arasında peygamberin yaptığı aracılık

ŞECAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yiğitlik
    • "Şecaat arz ederken merdikıpti sirkatin söyler." (Koca Ragıp Paşa)

KANAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
    • "Halk, gördüklerine kanaat ederek ve oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Artık Kâmuran'ın ömrümün en büyük aşkı, geleceğime bir tek hâkim kudret olduğuna kanaat getirdim." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kanma, inanma
    • "Sınıfını geçeceğine kanaatim yok."
  3. Kanış, kanı, inanç, düşünce
    • "Biz kanaatlerimizi açık söyleriz." (Etem İzzet Benice)

KITAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kıtalar, ana karalar
  2. Asker birlikleri

İCRAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapılan işler, çalışmalar, uygulamalar
    • "Edebiyat konusunda hükûmet daima bizim fikrimizi alır, ondan sonra icraata geçer." (Haldun Taner)

İNŞAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapı, yapı işleri
    • "Arsalar satıldıktan sonra inşaat başladı." (Haldun Taner)
  2. Yapma işi, yapım
    • "Gemi inşaatı."

SINAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zanaat

BERAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aklanma
    • "Bu kararın okunuşu üzerine beraat edenler serbest bırakılmışlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)

FECAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çok acıklı, yürekler acısı durum
    • "Balkan Harbinin fecaatlerinden sonraki hadiseler de malumunuzdur." (Etem İzzet Benice)

CEMAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir imama uyup namaz kılan kişiler
  2. İnsan kalabalığı, topluluk
    • "Sonra, dağılmayan, etrafını saran cemaate dönüyor." (Tarık Buğra)
  3. Bir dinden veya bir soydan olanların topluluğu
    • "Önde Rum patriği, arkada bütün cemaatlerin patrikleri, hepsi sırma esvaplı ve altın taçlı, sopalarını taşa vurarak mezarın etrafını tavaf ettiler." (Falih Rıfkı Atay)

TABAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Basımcılık

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü