Sonunda a olan 4 harfli 407 kelime var. A harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde a harfi olan kelimeler listesine ya da başında a harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ELMA
-
-
[isim]
Gülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pirus malus)
-
Bu ağacın kabuğu parlak, sert, kırmızı, sarı ve yeşil renkte, kokusu hoş, tadı ekşi veya tatlı, dokusu gevrek, ufak çekirdekli meyvesi
-
[isim]
Gülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pirus malus)
- LEVA
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Bulgar para birimi
-
[isim]
Bulgar para birimi
- LİVA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sancak
- "Eski İzmir vilayetiyle livalarında beklenmedik zorluklarla karşılaşmıştır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tugay
- "Süvari livalarında uzun hizmeti geçmiş olan Fahrettin Bey..." (Atilla İlhan)
-
Tuğgeneral
-
[isim]
Sancak
- FAVA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bakla tanelerinin kabuğu soyulduktan sonra yapılan zeytinyağlı yemek
-
[isim]
Bakla tanelerinin kabuğu soyulduktan sonra yapılan zeytinyağlı yemek
- İBDA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaratma, yoktan var etme
-
[isim]
Yaratma, yoktan var etme
- İBRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aklama, temize çıkarma
-
[isim]
Aklama, temize çıkarma
- İKNA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma
- "Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Mektubu sırf Saffet'in saadeti için gönderdiğine kendi vicdanını ikna etmek mecburiyetini hissediyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma
- LAPA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Nişastalı tanelerin, su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş durumu
- "Bulgur lapası. Pirinç lapası."
- "Sen de kendini lapa gibi bırakma!" (Burhan Felek)
-
Keten tohumu vb. bitkilerin kaynatılmasıyla elde edilen, sıcak olarak tülbent içinde vücuda dıştan uygulanan ilaç
- "Keten tohumu lapası. Hatmi lapası."
-
[isim]
Nişastalı tanelerin, su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş durumu
- SANA
-
-
[zarf]
Sen zamirinin yönelme durumu
-
[zarf]
Sen zamirinin yönelme durumu
- SOTA
- ...
- LİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek
-
[isim]
Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek
- KALA
-
-
[zarf]
Kaldığında
- "Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık." (Ahmet Haşim)
-
[zarf]
Kaldığında
- YIVA
- ...
- HALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Babanın kız kardeşi, bibi
-
[isim]
Babanın kız kardeşi, bibi
- NİDA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çağırma, bağırma, seslenme
- "Baba: 'ya Allah!' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı." (Refik Halit Karay)
-
Ünlem
-
[isim]
Çağırma, bağırma, seslenme
- YOGA
-
-
[isim]
Ruhsal yaşama ve bedene egemen olmayı amaçlayan Hint felsefe sistemi
-
[isim]
Ruhsal yaşama ve bedene egemen olmayı amaçlayan Hint felsefe sistemi
- HOPA
- ...
- TIPA
-
-
[isim]
Tapa
-
[isim]
Tapa
- ZİYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Işık, aydınlık
- "Dışarıda batmış güneşin bıraktığı ziya artık fersizleşiyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Işık, aydınlık
- DİYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Slayt
-
[isim]
Slayt