Başında a olan 8 harfli 592 kelime var. A harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde a harfi olan kelimeler listesine ya da sonu a harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında a bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AHENKTAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ahenkli
-
[sıfat]
Ahenkli
- AŞILANMA
-
-
[isim]
Aşılanmak işi
-
Döllenme
-
[isim]
Aşılanmak işi
- AYAKLAMA
-
-
[isim]
Ayaklamak işi
-
[isim]
Ayaklamak işi
- ANAOKULU
-
-
[isim]
Öğrenim çağına henüz gelmemiş 2-6 yaş arasındaki çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim kuruluşu, ana mektebi
-
[isim]
Öğrenim çağına henüz gelmemiş 2-6 yaş arasındaki çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim kuruluşu, ana mektebi
- AYLAKLIK
-
-
[isim]
Aylak olma durumu, işsizlik, avarelik
- "Çalışmaktan yorulunca böyle geçici aylaklıklarla dinleniyorum." (Haldun Taner)
-
[isim]
Aylak olma durumu, işsizlik, avarelik
- AÇGÖZLÜK
- ...
- ACILAŞMA
-
-
[isim]
Acılaşmak işi
-
[isim]
Acılaşmak işi
- ANIVERME
-
-
[isim]
Anıvermek işi
-
[isim]
Anıvermek işi
- AYYAŞLIK
-
-
[isim]
Ayyaş olma durumu
-
[isim]
Ayyaş olma durumu
- AFAKİLİK
-
-
[isim]
Nesnellik
-
[isim]
Nesnellik
- ALTLAMAK
-
-
[-i]
Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek
-
[-i]
Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek
- ANKARALI
- ...
- ASTARLIK
-
-
Astar olmaya elverişli (kumaş vb.)
-
Astar olmaya elverişli (kumaş vb.)
- ALTMIŞLI
- ...
- ABDİACİZ
- ...
- ANTİNOMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çatışkı
-
[isim]
Çatışkı
- ASETATLI
-
-
[sıfat]
Birleşimine asetat karıştırılmış
- "Asetatlı kâğıt."
-
[sıfat]
Birleşimine asetat karıştırılmış
- ATLANMAK
-
-
[nsz]
Ata binmek
-
At edinmek
-
[nsz]
Ata binmek
- ALENİLİK
- ...
- ANLATMAK
-
-
[-i]
Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek
- "Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi." (Peyami Safa)
-
İnandırmak, ikna etmek
- "Derdinizi ona anlatmak kolay değil."
-
[nsz]
Söylemek, nakletmek
- "Sonra bir hikâye anlattı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-i]
Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek