Başında a olan 6 harfli 536 kelime var. A harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde a harfi olan kelimeler listesine ya da sonu a harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında a bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ABAJUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi
-
Genellikle üzeri siperli masa lambası veya ayaklı lamba
- "... baş ucundaki abajuru açık bırakmıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi
- ARDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle ticaret eşyasının saklandığı yer, depo, antrepo
- "Ardiyeler ağız ağıza dolmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Evlerde kullanılmayan, saklanması gereken eşyaların konulduğu bölüm
-
Böyle bir yerde saklanılan eşya için ödenen ücret
-
[isim]
Genellikle ticaret eşyasının saklandığı yer, depo, antrepo
- ACIMSI
-
-
[sıfat]
Acıyı andıran, acıya benzeyen, acı gibi
-
Dokunaklı
- "Acımsı bir kitabı daha vardır." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Acıyı andıran, acıya benzeyen, acı gibi
- AÇKICI
-
-
[isim]
Açkı yapan kimse, perdahçı
-
Anahtarcı
-
[isim]
Açkı yapan kimse, perdahçı
- AFOROZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası
- "Manastırdan kaçalı, papanın aforozuna uğrayalı on beş yıl oluyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip uzaklaştırma, toplum dışılama
- "Siz kendi milletiniz için bunun yarısını söyleyin, milletin çoğunluğu sizi hemen aforoz eder." (Haldun Taner)
-
[isim]
Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası
- AMFİBİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki yaşamlılar
-
[sıfat]
Yüzergezer
-
[isim]
İki yaşamlılar
- ATANMA
-
-
[isim]
Bir göreve getirilme, tayin edilme
-
[isim]
Bir göreve getirilme, tayin edilme
- AYNISI
-
-
[zamir]
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik göstereni, benzeri, tıpkısı
- "Bu kalem sizinkinin aynısıdır."
-
[zamir]
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik göstereni, benzeri, tıpkısı
- ABASIZ
-
-
[sıfat]
Aba giymemiş olan
- "İçim muradına ermiş / Abasız postsuz bir derviş." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Aba giymemiş olan
- AHİRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî inanışa göre, insanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Tanrı'ya hesap vereceği yer, öbür dünya, öteki dünya
- "Artık sana dünyada rastlayamazsam yarın ahirette on parmağım yakanda olsun!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Dinî inanışa göre, insanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Tanrı'ya hesap vereceği yer, öbür dünya, öteki dünya
- APSENT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pelinle kokulandırılmış sert bir içki
-
[isim]
Pelinle kokulandırılmış sert bir içki
- ASACAK
- ...
- ALAÇAM
-
-
[isim]
Rengi kızıla yakın bir çam türü (Picea excelsa)
-
[isim]
Rengi kızıla yakın bir çam türü (Picea excelsa)
- ANTROK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Triyas devri katmanlarında bulunan, derisi dikenlilerden, deniz lalelerinin saplarını oluşturan kalsiyum karbonat birleşimli fosil
-
[isim]
Triyas devri katmanlarında bulunan, derisi dikenlilerden, deniz lalelerinin saplarını oluşturan kalsiyum karbonat birleşimli fosil
- ARİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eğreti, ödünç, ödünçleme
- "Öteden beriden ariyet de bir şeyler buluruz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Belli bir taşınır malın kullanılmasının geri verilmek şartıyla bedelsiz olarak bir kimseye bırakılması
-
[isim]
Eğreti, ödünç, ödünçleme
- AFİŞÇİ
-
-
[isim]
Afiş yapan veya asan
-
[isim]
Afiş yapan veya asan
- ATEŞLİ
-
-
[sıfat]
Ateşi olan
- "Ateşli hasta."
-
Heyecanlı, coşkulu
- "Ateşli bir tartışma."
- "Arkadaşım ateşli bir Rumeli delikanlısı idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Cinsel istekleri güçlü olan
-
[sıfat]
Ateşi olan
- ANIRIŞ
-
-
[isim]
Anırma işi veya biçimi
- "Birden ovada unutulmuş yaşlı bir eşeğin anırışı duyuluyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Anırma işi veya biçimi
- AVARYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir deniz yolculuğunda geminin veya yükünün gördüğü zarar
-
Çeşitli sebeplerle dayanıklılığını ve esnekliğini kaybetmiş yapağı ve yün
-
[isim]
Bir deniz yolculuğunda geminin veya yükünün gördüğü zarar
- AHARCI
- ...