Başında a olan 6 harfli 491 kelime var. A harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde a harfi olan kelimeler listesine ya da sonu a harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında a bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kökten, asıl olarak, esaslı bir biçimde
- "Anasıl asker ve erkek bir kavim olmadıkları için askerliğin şanından hiçbir zaman nasipleri yoktur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Kökten, asıl olarak, esaslı bir biçimde
- ARAZÖZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yolları ve yol kenarlarındaki yeşillikleri sulamakta kullanılan araç
-
[isim]
Yolları ve yol kenarlarındaki yeşillikleri sulamakta kullanılan araç
- ACILIK
-
-
[isim]
Acı olma durumu
- "Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu." (Ömer Seyfettin)
-
Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık
- "Yüreğinde derin bir üzüntüyle acılık vardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Acı olma durumu
- AÇINMA
-
-
[isim]
Açınmak işi
-
[isim]
Açınmak işi
- ALATAV
-
-
[sıfat]
Az tavlı, yarı yaş yarı kuru olan (toprak)
-
[sıfat]
Az tavlı, yarı yaş yarı kuru olan (toprak)
- APIŞAK
-
-
[sıfat]
Bacaklarını açarak yürüyen, ayrık bacaklı
-
[sıfat]
Bacaklarını açarak yürüyen, ayrık bacaklı
- AŞERME
-
-
[isim]
Aşermek durumu
-
[isim]
Aşermek durumu
- AYIRMA
-
-
[isim]
Ayırmak işi
- "Yapılabilecek şeylerle yapılamayacakları daha ilk anda ayırmasını biliyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Ayırmak işi
- ADLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hukuk ve adalet işlerini gören devlet kuruluşları
-
Hukuk ve adalet işlerinin görüldüğü resmî yapı
- "Onun telaşlı adımlarla binadan çıkıp karşıdaki adliyeye girdiğini gördüler." (Reşat Enis)
-
[isim]
Hukuk ve adalet işlerini gören devlet kuruluşları
- ARHAVİ
- ...
- ARILAR
-
-
[isim]
Tek tek veya bir topluluk düzeni içinde yaşayan, vücutları, özellikle karınları ve arka ayakları kıllarla örtülü zar kanatlılar familyası
-
[isim]
Tek tek veya bir topluluk düzeni içinde yaşayan, vücutları, özellikle karınları ve arka ayakları kıllarla örtülü zar kanatlılar familyası
- ALYANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nişan yüzüğü
-
[isim]
Nişan yüzüğü
- ASKILI
-
-
[sıfat]
Askısı olan
- "Askılı eteklik."
-
[sıfat]
Askısı olan
- AYAKTA
-
-
[zarf]
Ayağa kalkmış durumda
- "Kahvelerimizi ayakta içtik." (Aka Gündüz)
-
Telaşlı, heyecanlı bir biçimde
- "Bu yapı beş yüz yıldan beri ayakta kalmıştır."
-
[zarf]
Ayağa kalkmış durumda
- AYKIRI
-
-
[sıfat]
Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir
- "Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hâllerde Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir." (Anayasa)
- "Yüzük ona biraz aykırı düşen bir parlaklıkla parmağında parlıyordu." (Tarık Buğra)
- "Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz." (Anayasa)
-
Çapraz, ters
-
Toplumda görüş ve yaşayış biçimiyle uçlarda bulunan (kimse), marjinal
-
Gidilen yol üzerinde olmayıp gidiş yönüne ters düşen
- "Burası Ankara'ya iki günöte, ana yollardan aykırı küçük bir kasabaydı." (Refik Halit Karay)
-
Bütün noktaları aynı düzlemde bulunmayan
-
[sıfat]
Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir
- ADALAR
- ...
- AFRİKA
- ...
- APIŞIK
-
-
[sıfat]
Yorgun, güçsüz, şaşkın
-
Kuyruğunu apış arasına alarak yılgın yılgın giden (hayvan)
-
[sıfat]
Yorgun, güçsüz, şaşkın
- AÇIKÇA
-
-
[zarf]
Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde
- "Düşündüğümü açıkça söylemeyi tercih ettim." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde
- ALABAŞ
-
-
[isim]
Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki
-
[isim]
Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki