Başında ağl olan 29 kelime var. Ağl ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ağl olan kelimeler listesine ya da sonu ağl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ağl bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

12 Harfli Kelimeler

AĞLATABİLMEK, AĞLAYABİLMEK, AĞLAYIVERMEK

11 Harfli Kelimeler

AĞLATABİLME, AĞLAYABİLME, AĞLAYICILIK, AĞLAYIVERME

10 Harfli Kelimeler

AĞLAMAKLIK

9 Harfli Kelimeler

AĞLAMAKLI

8 Harfli Kelimeler

AĞLAKLIK, AĞLAMALI, AĞLANMAK, AĞLAŞMAK, AĞLATICI, AĞLATMAK, AĞLAYICI

7 Harfli Kelimeler

AĞLAMAK, AĞLAMSI, AĞLANMA, AĞLANTI, AĞLAŞMA, AĞLASUN, AĞLATIŞ, AĞLATMA, AĞLAYIŞ

6 Harfli Kelimeler

AĞLAMA, AĞLATI



5 Harfli Kelimeler

AĞLAK

4 Harfli Kelimeler

AĞLI


Kelime bulma makinesi

A L Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AĞ, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AĞLAYABİLMEK

  1. [nsz] Dilediği zaman ağlamak, ağlama olasılığı bulunmak

AĞLATABİLMEK

  1. [-i] Ağlatma imkânı veya olasılığı bulunmak

AĞLAYIVERMEK

  1. [nsz] Çabucak ağlamak, ağlamayı alışkanlık edinmek

AĞLAYIVERME

  1. [isim] Ağlayıvermek işi

AĞLAYICILIK

  1. [isim] Ağlayıcı olma durumu

AĞLAYABİLME

  1. [isim] Ağlayabilmek işi

AĞLATABİLME

  1. [isim] Ağlatabilmek işi

AĞLAMAKLIK
...
AĞLAMAKLI

  1. [sıfat] Ağlar gibi olan, üzüntülü
    • "Çoğu ağlamaklı bu türlü şarkıları aslında sevmediklerini anlamışlar." (Necati Cumalı)
    • "Biz zayıf insanlar, yabancı bir yerde ağlamaklı oluyoruz." (Sait Faik Abasıyanık)

AĞLANMAK

  1. [nsz] Ağlama işi yapılmak
    • "Atatürk'ün arkasından çok ağlandı."

AĞLAMALI

  1. [sıfat] Ağlayacak gibi olan
    • "O içeride kızı dövüyor, biz burada ağlamalı oluyoruz." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Acıma duygusu uyandıracak durumda olan

AĞLATMAK

  1. [-i] Ağlamasına yol açmak

AĞLAYICI

  1. [isim] Ölünün ardından ağlamak için para ile tutulan kimse, ağıtçı, yasçı
    • "Eskiden tabutlar arkasında para ile tutulmuş ağlayıcılar giderdi." (Falih Rıfkı Atay)

AĞLAŞMAK

  1. [nsz] Birlikte ağlamak
    • "Onlar, hanım, evlatlık bir türlü birbirlerinden ayrılamayarak karanlıkta ağlaşıyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [nsz] Sızlanmak

AĞLATICI

  1. [isim] Ağlamaya yol açan şey

AĞLAKLIK
...
AĞLAMSI

  1. [sıfat] Ağlayacak gibi, ağlamalı
    • "Sesi karıncalandı, ağlamsı bir hâl aldı." (Yahya Kemal)

AĞLAŞMA

  1. [isim] Ağlaşmak işi

AĞLANTI

  1. [isim] Hafif hafif ağlama
    • "Şehrin dar sokaklarında günlerce ağlantı, inilti işitiliyor." (Memduh Şevket Esendal)

AĞLATIŞ

  1. [isim] Ağlatma işi veya biçimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü