Sonunda t olan 7 harfli 481 kelime var. T harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da başında t harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAŞKURT
- ...
- FELAKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
- "İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
Çok kötü
- "Felaket bir yazı."
-
[sıfat]
Şaşırtıcı, hayrete düşürücü
- "Bu kız felaket."
-
[isim]
Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
- HEZİMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yenilgi
-
[isim]
Yenilgi
- BEREKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan
- "Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde bereket." (Orhan Veli Kanık)
- "Bereket versin ki genç boksör, dayağa ezelden idmanlıydı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yağmur
- "Bereket yağıyor."
- "Bereket versin, gece bu kır yolu tenha idi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
İyi ki, neyse ki, iyi bir rastlantı sonucunda
- "Bereket, o sıralarda henüz bu sözü bilmiyordum." (Erhan Bener)
-
[isim]
Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan
- TADİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değişiklikler
-
[isim]
Değişiklikler
- GESTALT
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Psikolojik olayların bir bütün veya biçim olduğunu savunan görüş
-
Biçim, boy, durum, yapı
-
[isim]
Psikolojik olayların bir bütün veya biçim olduğunu savunan görüş
- NİYABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Naiplik
-
[isim]
Naiplik
- GARABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık
- "Bu kızda izahı güç bir garabet var." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık
- ANEROİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cıva yerine bir maden kutu kullanmak temeline dayanan kadranlı barometre
-
[isim]
Cıva yerine bir maden kutu kullanmak temeline dayanan kadranlı barometre
- CELADET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yiğitlik, kahramanlık
-
[isim]
Yiğitlik, kahramanlık
- KİTABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazmanlık, kâtiplik
-
Kompozisyon, tahrir
-
[isim]
Yazmanlık, kâtiplik
- ZERDÜŞT
- ...
- İSKELET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih
-
Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü
-
Bir şeyi oluşturan temel çatı
- "Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir eserin genel planı
- "Bir romanın iskeleti."
-
[sıfat]
Çok zayıf
-
[sıfat]
Kuru, çıplak
- "Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih
- KESAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çokluk, sıklık
-
Yoğunluk
- "Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Saydam olmama durumu, bulanıklık
-
[isim]
Çokluk, sıklık
- NECASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pislik
-
Dışkı, ters (Il)
-
[isim]
Pislik
- TAŞKENT
- ...
- ZİHAYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Canlı, neşeli, dinç
- "Fakat ben, bilakis o kadar zihayat, o kadar zinde ve faal idim ki..." (Ömer Seyfettin)
-
Canlı, neşeli, dinç
- AŞKABAT
- ...
- İKTİSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ekonomi
- "Biraz iktisat yapmaya mecburum." (Refik Halit Karay)
-
Tutum
-
[isim]
Ekonomi
- RİYOLİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Granitle aynı kimyasal yapıda, içinde mikrolitler olan kayaç, liparit
-
[isim]
Granitle aynı kimyasal yapıda, içinde mikrolitler olan kayaç, liparit