Sonunda t olan 6 harfli 461 kelime var. T harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da başında t harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAKLİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma
- "Annesinin, babasının taklitlerini yapıyordu." (Çetin Altan)
-
Birinin davranışlarını, konuşmasını tekrarlayarak eğlenme
- "Hele taklitleri? -Kadın taklidi, Arap taklidi hepsini birbirinden güzel yapıyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Taklit etmeyeceğine, kopya olmaktan, andırmaktan tiksindiğine göre bilmesinin faydası yoktu." (Tarık Buğra)
-
Benzetilerek yapılmış şey, imitasyon
-
[isim]
Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma
- KASKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık
-
[isim]
Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık
- MÜRTET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Müslümanlığı bırakıp başka bir dine geçmiş olan (kimse)
-
[sıfat]
Müslümanlığı bırakıp başka bir dine geçmiş olan (kimse)
- NAKAVT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Boks maçında yumruk etkisiyle yere düşen ve on saniye içinde kalkıp devam edemeyen oyuncunun yenilmesi durumu
- "Yüzüm gözüm kan içinde, yarı nakavt olmuş bir vaziyetle kapaklandım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Boks maçında yumruk etkisiyle yere düşen ve on saniye içinde kalkıp devam edemeyen oyuncunun yenilmesi durumu
- RUHSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İzin, müsaade
-
İzin belgesi, ruhsatname
- "Belediye doktoru tarafından tasdik edilerek gömülmesine ruhsat verilir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
İzin, müsaade
- ŞERİAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kur'an'daki ayetlere, Hz. Muhammed'in sözlerine dayanan İslam kanunu, İslam hukuku
- "Ben bir şey yapamam, şeriatın kestiği parmak acımaz, ne yapayım, Allah acısın." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kur'an'daki ayetlere, Hz. Muhammed'in sözlerine dayanan İslam kanunu, İslam hukuku
- BAĞDAT
- ...
- SÜRSAT
-
-
[isim]
Savaşa giden ordunun geçeceği yollar çevresindeki köylülerden savaş araç ve gereçlerini temin etmesi ve rayiç değeri üzerinden yiyecek satın alması
-
[isim]
Savaşa giden ordunun geçeceği yollar çevresindeki köylülerden savaş araç ve gereçlerini temin etmesi ve rayiç değeri üzerinden yiyecek satın alması
- HEYBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Korku ve saygı uyandıran görünüş, mehabet
- "Adını bilmeseler bile heybetini tarif etsem gene bulunur." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Büyüklük, ululuk, azamet
-
[isim]
Korku ve saygı uyandıran görünüş, mehabet
- MEŞRUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şarta bağlı, şartlı
-
[sıfat]
Şarta bağlı, şartlı
- AKIBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir iş veya durumun sonu, sonuç
- "Sen akıbetini pek hak etmemişe benziyorsun." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Ben Kristof Kolomb'un akıbetine uğramak istemiyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Sonunda, önünde sonunda
- "Akıbet, iş düzelecek."
-
[isim]
Bir iş veya durumun sonu, sonuç
- GALYOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Başı ve kıçı çok yuvarlak, gulet tipinde, altı düz bir gemi
-
[isim]
Başı ve kıçı çok yuvarlak, gulet tipinde, altı düz bir gemi
- HASLET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsanın yaradılışından gelen özellik, huy
-
[isim]
İnsanın yaradılışından gelen özellik, huy
- HAŞMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görkem
-
[isim]
Görkem
- OZALİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yüzeyi ışığa karşı duyarlı bir madde ile kaplı kâğıt üzerine, kalıptan çekilmiş resim kopyası
-
[isim]
Yüzeyi ışığa karşı duyarlı bir madde ile kaplı kâğıt üzerine, kalıptan çekilmiş resim kopyası
- SATVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zorlu, sindirici güç
-
[isim]
Zorlu, sindirici güç
- USULET
- ...
- APARAT
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Herhangi bir aracın çeşitli amaçlarla kullanılmasını sağlayan parçaları
-
Araç gereç
-
[isim]
Herhangi bir aracın çeşitli amaçlarla kullanılmasını sağlayan parçaları
- ALAMOT
- ...
- ASFALT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Siyah renkte şekilsiz bir cins bitüm
-
Ana maddesi katran olan ve yolların kaplanmasında kullanılan karışım
- "Yazın tozdan, kışın çamurdan geçilmeyen yollar asfalt oluverdi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bu karışımla kaplanmış
- "Otomobile bindik ve uzun bir asfalt yol üzerinde koşmaya koyulduk." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Siyah renkte şekilsiz bir cins bitüm