Sonunda t olan 5 harfli 397 kelime var. T harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da başında t harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FASİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kötü, bozuk
    • "Fasit fikir."
  2. Ara bozucu, fesat çıkaran, müfsit
    • "Fasit adam."

SİMİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Halka biçiminde, genellikle üzerine susam serpilmiş çörek
  2. Denizde kolayca yüzmeyi sağlayan halka biçiminde alet
  3. İnce bulgur, düğürcük

HANUT

  1. [isim] Hizmet karşılığı olarak özellikle turist kafilelerini alışveriş etmeleri için belirli dükkânlara götürme işinden alınan yüzde

İSPAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tanıt ve kanıt göstererek bir şeyin gerçek yönünü ortaya çıkarma, kanıtlama, tanıtlama, tanıt
    • "Benimkinin amcama ait olduğunu ispat için şahitlerim ve vesikalarım vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Yeni doğan güneş, sinirlerimi yatıştırmış, korkularımın boş olduğunu bana ispat etmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)

NOHUT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Baklagillerden, ana yurdu Akdeniz kıyıları olan, birleşik telek yapraklı, çiçekleri sarımtırak renkte, tanesi baklamsı, bol nişastalı bir bitki (Cicer arietinum)
    • "Nohut oda, bakla sofa, bizim de evimiz olacak, diye mırıldandı." (Haldun Taner)
  2. Bu bitkinin yuvarlak tanesi

YAHUT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [bağlaç] Veya, ya da
    • "Artık bunları rüyanızda yahut romanlarda görebilirsiniz." (Ömer Seyfettin)
  2. Bir düşünceden cayıldığında "daha doğrusu, iyisi" anlamlarında kullanılan bir söz

ASKAT

  1. [isim] Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri
    • "Metrenin askatları desimetre, santimetre ve milimetredir."

GEÇİT

  1. [isim] Geçmeye yarayan yer, geçecek yer
    • "Başka türlü düşünmek, köprüyü bırakıp çayda geçit aramaya benzer." (Tarık Buğra)
  2. İki dağ arasında dar ve uzun yol

GAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Pek, çok, pek çok, güçlü bir biçimde, etkili olarak
    • "Soframızda gayet samimi birkaç misafirimiz bulunur." (Aka Gündüz)

KÜRİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numaraları 96-103 arasında bulunan elementlerin genel adı

MUTAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Alışılmış, alışılan
    • "Kendilerine güçlükle yol açan mutat zevat da onun peşi sıra otomobilleriyle uzaklaştılar." (Haldun Taner)

ŞAKIT
...
ROZET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yakaya takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun sembolü sayılacak genellikle küçük metal nesne
    • "Bir süs bir rozet gibi yakasına iliştirmiştir." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Musluğun, gizli döşenmiş boruya vidalandığı yerin çirkin görünüşünü kapatmak amacıyla kullanılan nikel veya krom kaplanmış çember biçimli sac parça
  3. Kapı kolunun altına monte edilen metal parça
  4. Güney Anadolu sahillerinde yetişen, pembe ve beyaz çiçekleri olan süs bitkisi

LİMİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sınır

LİPİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hayvan ve bitki dokularının eter, benzin, kloroform vb. yağ çözücülerinde eriyen bölümü

KATOT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eksi uç

PALET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ressamların boyaları üzerine dizerek fırça ile karıştırdıkları tahta veya porselen levha
    • "Ne atölyem ne fırçam ne paletim var." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Sanayide çeşitli amaçlarla kullanılan yayvan ve geniş levha
  3. Hızlı yüzmek için ayağa geçirilen araç
  4. Tankın veya bazı iş makinelerinin her türlü arazide yol almasını sağlayan iki yanındaki tekerleklerini içine alan metal şerit, tırtıl (II)

AVDET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dönüş, geri gelme
    • "Babam bir iş için Selanik'e gittiği zaman avdetinde bana Midhat Efendi'nin Hayret ismindeki romanını getirmiş." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Eliyle camı vurarak avdet etmek istediklerini anlattı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ESTET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sanatsal ürünler arasında güzeli en üstün, en yüce değer sayan kişi

ŞAYET

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [bağlaç] Eğer
    • "Bu parayı şayet sen ben vermezsek veren, başkaları olacak." (Ercüment Ekrem Talu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü