Sonunda t olan 5 harfli 397 kelime var. T harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da başında t harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HUDUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sınır
    • "Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. Uç, son

İBRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kötü bir olaydan alınması gereken ders, uyarıcı sonuç
    • "Gören göze ibret vardır her şeyde." (Âşık Veysel)
    • "Azizim, korkarım ki günün birinde bizi tamamıyla mahvedecek şey de bu olmasın; karşımızdakilerden biraz ibret almalıyız, efendim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Bırak günah işleyen cezasını çeksin, görene ibret olsun!" (Necati Cumalı)
  2. [sıfat] Çirkin, kötü, acayip

KOYUT

  1. [isim] Konut (II)

VÜCUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan veya hayvan gövdesi, beden
    • "Koltukta vücudunu bir yandan bir yana çevirirken âdeta inliyor." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Erkek sporları tarihe karışıyor, halter kaldıran, vücut yapan kadın atletler gündelik manzaralar arasında..." (Atilla İlhan)
    • "Koridor burada sola kıvrılarak yeni bir dehliz daha vücuda getirmektedir." (Halit Fahri Ozansoy)
  2. Var olma, varlık

RAKET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

BÖLÜT

  1. [isim] Zigotun bölünmesinden sonra embriyoda ortaya çıkan ve az çok birbirine benzeyen parçaların her biri
  2. Eklem bacaklıların vücudunu oluşturan yan yana dizili parçaların her biri, halka

LİPİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hayvan ve bitki dokularının eter, benzin, kloroform vb. yağ çözücülerinde eriyen bölümü

PAKET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İçinde bir veya birçok şey bulunan, kâğıda sarılarak veya kutuya konularak bağlanmış, elde taşınacak büyüklükte nesne
    • "Yemek paketini, raflarda yer bulamadığı için masa üstüne koydu." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [sıfat] Kâğıda sarılarak veya bir kutuya konularak satışa hazır duruma getirilmiş, belli bir miktarda olan (yiyecek, ilaç vb.)
    • "Bir paket çikolata. Üç paket makarna."
  3. [sıfat] Dolu (toplu taşım aracı)

PAYET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Giysi vb. işlemek için kullanılan küçük, pırıltılı pul

HAVİT
...
İSPAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tanıt ve kanıt göstererek bir şeyin gerçek yönünü ortaya çıkarma, kanıtlama, tanıtlama, tanıt
    • "Benimkinin amcama ait olduğunu ispat için şahitlerim ve vesikalarım vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Yeni doğan güneş, sinirlerimi yatıştırmış, korkularımın boş olduğunu bana ispat etmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)

LİRET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İtalyan para birimi

NEBAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bitki
    • "Hepsi kır nebatları gibi gelişigüzel, bu mevsim burada, öbür mevsim orada doğup yaşıyorlar." (Aka Gündüz)

PİPET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sıvıları, solukla içine çekip kaptan kaba aktarmaya yarayan cam boru
  2. Sıvı içecekleri bardak veya şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, kamış

STANT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] At yarışlarında seyirci tribünü
  2. Sergilik
    • "Kitap standı."

TADAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sayma
  2. Sayım
  3. Sayarak yoklama yapma

ANGUT

  1. [isim] Ördekgillerden, tüyleri kiremit renginde, evcilleştirilebilen bir yaban kuşu (Casarca ferruginea)
  2. Ahmak, kaba saba
    • "Bu saldırgan angutlar, kuru gürültüden başka bir şey değildir." (Salâh Birsel)

BOYUT

  1. [isim] Bir cismin herhangi bir yöndeki uzantısı
    • "Aylak kişiliğine tutarlı bir boyut katar." (Haldun Taner)
    • "Bazı şeylere uzaktan bakmak, onlara, onlarda olmayan bir boyut kazandırır." (Haldun Taner)
  2. Nitelik, genişlik, kapsam
    • "Macarların kukla tiyatrosunu seyrederken de aynı inanılmaz boyutlara vardığını görmüştüm." (Haldun Taner)
  3. Durum
    • "Yeni boyutlar, düşünme olanakları kazandığımı sanarak ayrıldım tiyatrodan." (Necati Cumalı)
  4. Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri, buut
  5. Film veya fotoğrafta boyut, format

ZABIT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tutanak
    • "Şimdi bir zabıt daha tutsam görev başında memura hakaretten, sülaleni yakarım senin." (Çetin Altan)

LÜNET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gözlük camı, gözlük
    • "Gözümde ince yeşil tek lünetle sertaser." (Ahmet Rasim)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü