Başında s olan 6 harfli 470 kelime var. S harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde s harfi olan kelimeler listesine ya da sonu s harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında s bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SAFDİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kolayca aldatılan, saf (kimse)
    • "Bir safdil hanımefendi, kızıma iyi bir koca bulduğunu yemin billah anlattı." (Aka Gündüz)

SİPAHİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Osmanlılarda tımar sahibi bir sınıf atlı asker
    • "Bazı sipahi ağası gibi mağrurdu, kimi cengâver tavırlı ve sakindi." (Yahya Kemal Beyatlı)

SAYICA

  1. [zarf] Sayı bakımından, adetçe, adedî

SOBACI

  1. [isim] Soba yapan, satan, onaran veya kuran kimse

SOLİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Solocu
    • "Sıra şarkıcılığından çıkarak Köroğlu gibi adı dağlarda gezen şöhretli bir solist oluyor." (Reşat Nuri Güntekin)

SÜBYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çocuklar

SÜNNET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. Muhammed'in Müslümanlarca uyulması gerekli sayılan davranışları ve herhangi bir konuda söylemiş olduğu söz
  2. Erkek çocukta, erkeklik organının ucundaki derinin çepeçevre kesilmesi
  3. Sünnet düğünü

SANDAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album)

SINCAN

  1. [isim] Sakızlı bir tür dikenli çalı (Astragalus)

SAĞLAM

  1. [sıfat] Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz
    • "En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Nasıl aldattı beni meğer sağlam ayakkabı değilmiş." (Peyami Safa)
    • "Daha bugünden sağlam durmayı beceremezse kaptan köprüsüne adım atmasın." (Zeyyat Selimoğlu)
  2. Zarar görmemiş, bozulmamış
    • "Bütün eşya sağlam."
  3. Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli
    • "Kendisi uzun boylu, sağlam, orta yaşlı bir adamdır; ama yıprandığını söylüyor." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Güvenilir
    • "Sağlam iş. Sağlam para."
  5. Gerçek, inanılır bir temeli olan
    • "Böyle sağlam adı nereden bulacaksın." (Memduh Şevket Esendal)
  6. [zarf] (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak
    • "Sağlam bu gece perilere karıştım gitti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SEYYAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Akışkan

SIKMAK

  1. [-i] Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak
    • "Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor." (Ömer Seyfettin)
  2. Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak
    • "Limon sıkmak. Üzüm sıkmak."
  3. Dar gelmek
    • "Belimi sıktı kemer." (Halk türküsü)
  4. Basınçlı bir araçla fışkırtmak, püskürtmek
    • "Yangına su sıkmak."
  5. Silahla ateş etmek
    • "Küçük hanım, tabancayı kalbine sıkmak istemiş." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  6. Baskı altına almak, üzmek, bunaltmak, zorlamak
    • "Çocuğu çok sıkıyorlar."
  7. Sıkıntı vermek
    • "... ihtimal inanmayacaksınız. Fakat ben sizi sıkmamak için uzatmayarak anlatacağım." (Ömer Seyfettin)
  8. Yalan söylemek

SORMAK

  1. [-i] Birine soru yönelterek herhangi bir konuda bilgi istemek, sual etmek
    • "Hastanenin nöbetçi doktoru yok mu? diye soruyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Öyle bir sıcak ki sorma gitsin! Sorma başımıza gelenleri! O işi sorma, sarpa sardı!"
  2. Bir işin sorumluluğu kendisinde olmak, bir işten sorumlu bulunmak
    • "Bu işi benden sorarlar."

SORMUK

  1. [isim] Çocuk emziği
  2. Tülbent içine lokum, şeker konularak küçük çocuklara verilen emzik biçiminde nesne

SPİKER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Radyo ve televizyonda programları, haberleri sunan kimse
    • "Oyuncuların düşüncelerini de seyircilere ancak spikerler iletir." (Salâh Birsel)

SİLGİÇ

  1. [isim] Silmeye yarayan alet, silecek

SOBALI
...
SÜRÇME

  1. [isim] Sürçmek işi

SÖLPÜK

  1. [sıfat] Gevşeyip kendini koyuvermiş

SOVYET
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü