Sonunda rum olan 25 kelime var. RUM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde rum olan kelimeler listesine ya da başında rum olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

9 Harfli Kelimeler

ANTİSERUM, KOLOSTRUM, SÜREDURUM

8 Harfli Kelimeler

ATIYORUM, SPEKTRUM

7 Harfli Kelimeler

DUYURUM, ERZURUM

6 Harfli Kelimeler

BODRUM, MAHRUM, OTURUM, UÇURUM, YAVRUM, YOĞRUM



5 Harfli Kelimeler

CORUM, ÇORUM, DORUM, DURUM, FORUM, KURUM, SERUM, SORUM, TORUM, YORUM

4 Harfli Kelimeler

URUM

3 Harfli Kelimeler

RUM


Kelime bulma makinesi

M R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

RUM

2 Harfli Kelimeler

UR

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÜREDURUM

  1. [isim] Bir cismin içinde bulunduğu düzgün hareket veya hareketsizlik durumunun sürüp gitmesi, hareketsizliğe veya hareketsizlikten harekete kendi başına geçememesi özelliği, atalet

KOLOSTRUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gebe kadının veya memeli hayvanların meme salgısı

ANTİSERUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bağışık serum

SPEKTRUM

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Çeşitlilik
    • "Onlar nedense spektrumlarını fazlaca geniş tutmada bir sakınca görmüyorlar." (Tomris Uyar)

ATIYORUM

  1. "varsayımlı örnek veriyorum" anlamında kullanılan bir söz
    • "Taşı suya atmak."
    • "Hatta aleyhimde atıp tuttuğunu bile duysam kendimi tanıtmamalıydım." (Orhan Veli Kanık)

DUYURUM

  1. [isim] Duyurma işi

ERZURUM
...
UÇURUM

  1. [isim] Dik ve derin yamaç
    • "Üç arkadaş, arabanın gidebileceği bütün köyleri, dereleri, uçurumları aradılar." (Aka Gündüz)
  2. Felaketli sonuç
    • "Bir gün bencileyin, bir uçuruma yuvarlanırsanız artık her şey burada bitti, sanmayınız." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Büyük fark, ayrılık
    • "Karargâhla siper arasındaki derin uçurumu bu kadar yakından sezmemiştim." (Falih Rıfkı Atay)

MAHRUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yoksun
    • "Esef olunur ki memleket, ilmî ehliyeti haiz, üstün insanlardan mahrumdu." (Samiha Ayverdi)
    • "Servet, ondan mahrum olanların ahlaklarını bozmakta büyük bir amil değil midir?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

OTURUM

  1. [isim] Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse
    • "Onun adaylığı konuşulurken, kıdemli doçent olarak ben de oturuma katılmıştım." (Haldun Taner)
  2. Yasama meclislerinin birleşimlerinden her biri

YOĞRUM

  1. [isim] Yoğurma işi

BODRUM

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir yapının yol düzeyinden aşağıda kalan bölümü
    • "Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla tam bir konak yavrusudur." (Tarık Buğra)

YAVRUM

  1. sevecen bir biçimde söylenen bir seslenme sözü
    • "Kedi yavrusu. Kuş yavrusu."
    • "Yavrum, bir yerin mi acıyor?"

DORUM

  1. [isim] Deve yavrusu

SERUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Pıhtılaşma sonunda kandan ayrılan sıvı bölüm
  2. Mikroplu bir hastalığa veya zehirli bir maddeye karşı aşılanmış bir hayvanın özellikle atın kanından elde edilen sıvı madde
    • "Kuş palazı serumu."
  3. Hücre yenilenmesini hızlandıran, deriyi besleyen, su kaybını, cildin solunumunu ve doğal savunmasını kuvvetlendiren sıvı

TORUM

  1. [isim] Deve yavrusu

ÇORUM
...
SORUM

  1. [isim] Sorumluluk
    • "Başkalarının okuyacağı bir yazıyı yazarken o yazının bize ne türlü bir sorum yüklediğini hiçbir vakit hatırdan çıkarmamalıyız." (Orhan Veli Kanık)

FORUM

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Eski Romalılar zamanında, Roma'da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan
  2. Toplu tartışma
  3. Bazı sorunların görüşülerek karara bağlandığı genel toplantı
  4. Tartışma alanı
    • "Basın, uygar ulusların forumudur."

DURUM

  1. [isim] Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon
    • "Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Duruş biçimi, konum
  3. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri
  4. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl
    • "Yalın durum. Belirtme durumu. Kalma durumu."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü