Sonunda re olan 7 harfli 43 kelime var. RE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde re olan kelimeler listesine ya da başında re olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AŞİKARE
- ...
- FEVVARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fıskiye
-
[isim]
Fıskiye
- TEZKİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Divan şairlerinin hayatını ve şiirlerini genellikle subjektif bir bakış açısıyla değerlendiren eser
-
[isim]
Divan şairlerinin hayatını ve şiirlerini genellikle subjektif bir bakış açısıyla değerlendiren eser
- MAKSURE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Camilerde, parmaklıklarla çevrilmiş yer
-
Bir evin yabancıların girmesine izin verilmeyen bölümü
-
[isim]
Camilerde, parmaklıklarla çevrilmiş yer
- HEMŞİRE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kız kardeş, bacı
- "İyi tanıdığım anasına ve hemşirelerine hiçbir suretle benzemiyor." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Mesleki eğitim almış, hekimle iş birliği yaparak hastaya bakan sağlık çalışanı
- "Koltuğunun altına bir hemşire gömleğini paket yapıp sıkıştırmış." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Kız kardeş, bacı
- KÜSTERE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Köstere
-
Değirmen taşı yapılan taş
-
Bileği çarkı
-
[isim]
Köstere
- PENCERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık
- "Bavulu açtım, kâğıdı parçaladım, pencereden attım." (Refik Halit Karay)
- "Bir insana bir şey öğrettiğiniz, ona yeni bir pencere açtığınız zamanki o parlayan bakışlar var ya, hocanın en büyük mükâfatı budur." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık
- CENDERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pres
- "Yanımızdaki kızı umursamadığımızı göstermek için kör olası bir gururla kendimizi cendereye soktuğumuz çağlar." (Haldun Taner)
-
Manevi baskı
-
[isim]
Pres
- HANÇERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gırtlak
- "Kuvvetli bir aktör hançeresine malik olmak lazımdı." (Halit Fahri Ozansoy)
-
[isim]
Gırtlak
- ULUDERE
- ...
- VESAİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayılan birkaç şeyin benzerlerinin de bulunduğunu belirtmek için kullanılan bir söz, ve benzerleri
- "Biz yollarda eğer bulabilirsek başımıza gölge verecek kadar hurma dalı, ot vesaire topluyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Sayılan birkaç şeyin benzerlerinin de bulunduğunu belirtmek için kullanılan bir söz, ve benzerleri
- TENNURE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mevlevi dervişlerinin giydiği kolsuz, yakasız, yırtmaçlı, beli kırmalı, uzun ve geniş giysi
- "O tennurelerin elvan elvan renkleri ve bu renklerin göz alıcı, baş döndürücü kasırgası..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Mevlevi dervişlerinin giydiği kolsuz, yakasız, yırtmaçlı, beli kırmalı, uzun ve geniş giysi
- SİSTİRE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir tahtanın üzerindeki ufak pürüzleri giderip onu dümdüz bir duruma getirmeye yarayan ince çelik lama
-
[isim]
Bir tahtanın üzerindeki ufak pürüzleri giderip onu dümdüz bir duruma getirmeye yarayan ince çelik lama
- İSVİÇRE
- ...
- MEKKARE
- ...
- MEFKURE
- ...
- TESKERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sedye
-
Yapılarda malzeme taşımak için kullanılan, dört kollu ve iki kişinin taşıdığı tahta araç
-
[isim]
Sedye
- ZATÜRRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sancı, ateş ve öksürükle beliren, tehlikeli bir akciğer hastalığı, batar
-
[isim]
Sancı, ateş ve öksürükle beliren, tehlikeli bir akciğer hastalığı, batar
- NAKKARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mehterhanede yer alan, birbirine bağlı iki yarım küre benzeri ve iki değnekle vurularak çalınan bir tür davul
-
[isim]
Mehterhanede yer alan, birbirine bağlı iki yarım küre benzeri ve iki değnekle vurularak çalınan bir tür davul
- DEKLARE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bildirilmiş, açıklanmış
-
[sıfat]
Bildirilmiş, açıklanmış