Sonunda p olan 5 harfli 102 kelime var. P harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da başında p harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SEBEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey
    • "Aynayı kırmamın hiçbir sebebi yoktur." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Bir aralık, ne sebep oldu bilmem, daha sıkı uğramaya başladım." (Memduh Şevket Esendal)

KEBAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğrudan doğruya ateşte veya kap içinde susuz olarak pişirilmiş et
    • "Oradan ayrılınca hemen çarşıya koşar, sıcak bir ekmek alır, içini kebapla doldurur, anama götürürdüm." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kızartma, çevirme veya kavurma yoluyla hazırlanan her türlü yiyecek
    • "Kestane kebabı. Patlıcan kebabı."
  3. [sıfat] Kavrulmuş, kızarmış
    • "Kebap mısır."
  4. [sıfat] Yanmış, yanık

CEVAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya verilen karşılık, yanıt
    • "Belindeki önlüğü çıkarmaya uğraşıyor, cevap arıyor gibi düşünüyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Onun lakırtı söylemeye niyeti olmadığını göstererek kendisi cevap verdi." (Reşat Nuri Güntekin)

İSTOP

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Ebenin topu havaya atması, diğerlerinin kaçışması ve ebe tarafından topla vurulması biçiminde oynanan bir oyun
    • "Arabanız birden istop etti."

TROMP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Binanın bir bölümünü tutmaya yarayan köşe kubbesi

NECİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Soylu, soyu temiz

TEDİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uslandırma, yola getirme, terbiye etme
    • "Emirlerini dinlemeyen milletleri hep bu cezalarla tedip ettiğini söylemiyor muydu?" (Ömer Seyfettin)

KULÜP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Görüşme, konuşma, okuma, spor yapma vb. amaçlarla yalnız üye olanların toplandıkları yer
    • "İkisi de şehrin satranç kulübü üyelerindendir." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Spor kulübü
    • "Geceleri kapalı olan kulübün salonu aydınlanmıştı." (Ömer Seyfettin)
  3. Kişilerin, toplulukların oluşturduğu grup
  4. Milletlerin oluşturduğu grup, pakt
  5. Herkese açık müzikli, içkili eğlence yeri

CENAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saygı, onur ve büyüklük anlamıyla kullanılan bir söz
    • "Prens cenapları için oturacak yer arıyoruz." (Ömer Seyfettin)

ŞAHAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Akan yıldız

MUHİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Seven, sevgi besleyen, dost

KİTAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü
    • "Ona son olarak rüya için kitaptaki tabiri aramanın abes olduğunu söylediğimi hatırlıyorum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Müfettiş Bey güldü ama babacan gülüşü değildi bu; tam tersine, işini kitaba uydurmuşların güveni vardı onda." (Tarık Buğra)
  2. Herhangi bir konuda yazılmış eser
    • "Acaba bir edebiyat kitabında hazır bir tarif bulamaz mıyız?" (Falih Rıfkı Atay)
  3. Kutsal kitap

SUPAP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yay yardımıyla gergin tutulan ve yatağın düzlemine dik olarak yaptığı gidip gelme hareketiyle bir akışkanın geçişini ayarlamaya yarayan kapak, açval
  2. Bir devreye yerleştirildiğinde belirli şartlar altında, akımın yalnız bir yönde geçmesini sağlayan ve böylece dalgalı akımları doğrultmaya yarayan sistem

GARİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kimsesiz, zavallı
    • "Sizin gibi modern bir sosyete adamının böyle düşünmesini garip buluyorum." (Mahmut Yesari)
    • "Frankfurt caddelerinde en çok garibime giden insan, dilencisi olmuştur." (Ahmet Haşim)
  2. Yabancı, gurbette yaşayan, elgin
  3. Acayip
    • "Yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti." (Atilla İlhan)
  4. [ünlem] Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
    • "Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!" (Atilla İlhan)
  5. Dokunaklı, hüzün veren
    • "Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor." (Halide Edip Adıvar)

MUCİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gerektiren, gerektirici

AHBAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse
    • "Ben yeni tanıdım ama, kızın eski ahbapları imişler!" (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Gümrükten itibaren her rast geldiği adamla ahbap çıktı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Dünden beri bir Avusturyalı doktor ile ahbap oldum." (Ömer Seyfettin)
  2. [ünlem] Samimiyet, içtenlik bildiren bir seslenme sözü
    • "Baksana ahbap!"

CANİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yan, taraf

ÜSKÜP
...
ÜSLUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlatma, oluş, deyiş veya yapış biçimi, tarz
    • "Akşam içinde en büyük üstatların eserleri kadar mükemmel ve muhteşem olan tabiat bize bir eda ve üslup dersi verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Bir sanatçıya, bir çağa veya bir ülkeye özgü teknik, renk, biçimlendirme ve söyleyiş özelliği, biçem, stil
    • "Bu üslup ruhumun yazıma akseden hâletini gösteriyor." (Refik Halit Karay)
  3. Sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatıştaki özelliği veya bir türün, bir çağın kendine özgü anlatış biçimi, biçem, tarz, stil
    • "Üslup beyan aynıyla insandır." (Yahya Kemal Beyatlı)

TULUP

  1. [isim] Atılmış, eğrilmeye hazırlanmış, top biçiminde yün veya pamuk

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü