Sonunda p olan 4 harfli 53 kelime var. P harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da başında p harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EKİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Takım
- "Aramızda ekipler kuracağız, maçlar yapacağız, oyunlar oynayacağız." (Çetin Altan)
-
İşçilerin oluşturduğu takım
- "Bir kısmı da hususi temizleme ekipleri marifetiyle imha edilir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Takım
- ACİP
- ...
- TUMP
- ...
- SLİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Paçasız ve sıkıca saracak biçimde dikilmiş erkek donu
-
[isim]
Paçasız ve sıkıca saracak biçimde dikilmiş erkek donu
- ACEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Acaba
- "Bakın çantasında acep nesi var / Bir çift kundurayla bir de fesi var." (Halk türküsü)
-
[zarf]
Acaba
- SLAP
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Büyük yassı parça
-
[isim]
Büyük yassı parça
- CELP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Askerlik ödevini yapmaya çağırma
- "Bu celpte yüz er geldi."
-
Çağrı belgesi
- "Mahkeme celbinin gelmesi gecikti." (Tarık Buğra)
-
Getirtme, kendi üzerine çekme
-
[isim]
Askerlik ödevini yapmaya çağırma
- KULP
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kazan, tencere, fincan, dolap, altın vb.nin tutulacak yeri
- "Heybeden çıkardığı kulpu kopuk küçük bir teneke maşrapa ile su getirdi." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Başa çıkılmaz kötülerle, her meziyete kulp takarlar." (Cemil Meriç)
- "Öbür seferler arkasında Servet Bey vardı; bir kulpunu bulur, uzattırıverirdi mühletleri." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Uydurma sebep, bahane
-
[isim]
Kazan, tencere, fincan, dolap, altın vb.nin tutulacak yeri
- TEYP
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Manyetik bir bant üzerine sesleri kaydeden ve okuyan aygıt
-
[isim]
Manyetik bir bant üzerine sesleri kaydeden ve okuyan aygıt
- GARP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Batı, günindi
-
[isim]
Batı, günindi
- ADAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Töre
-
Yol yordam, yol yöntem
- "Edebiyatın da kendine mahsus adabı var." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Töre
- KAMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri
- "Beni öyle bir dinlenme kampına alsınlar ki kapıdan girerken kimlik kartımla birlikte kişiliğimi de kapıda bırakayım." (Haldun Taner)
-
Bu yerde konaklama
- "Kamp hayatı."
-
Kurum ve kuruluşlarda çalışanların dinlenmek, eğlenmek için gittikleri konaklama yeri
-
Tutsakların veya siyasal sürgünlerin toplanıldığı yer
- "Toplama kampı."
-
Belli bir düşünce çevresinde birleşen topluluk
- "Sırasında ayrı siyasi kamplarda birbirlerinin karşısına çıksalar da düşman görmezler birbirlerini." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Çadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri
- VAMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Erkek peşinde koşan kadın, serüvene düşkün kadın
-
[isim]
Erkek peşinde koşan kadın, serüvene düşkün kadın
- GRİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık, paçavra hastalığı, enflüanza
-
[isim]
Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık, paçavra hastalığı, enflüanza
- STEP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bozkır
- "Steplerde akşam güzel ve korkunçtur." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bozkır
- AYIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplumun ahlak kurallarına aykırı olan, utanılacak durum veya davranış
- "Getirilmenin sebebini bana sordun mu ayıp edersin!" (Kemal Tahir)
- "Daha ne sözler ki açıklayamam burada, ayıp kaçar." (Mehmet Seyda)
-
Kusur, eksiklik
- "Ayıptır söylemesi, akşam kuzu dolması yedik."
-
[sıfat]
Utanç veren
-
[isim]
Toplumun ahlak kurallarına aykırı olan, utanılacak durum veya davranış
- TRUP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Aynı tiyatroda çalışan oyuncular topluluğu
-
[isim]
Aynı tiyatroda çalışan oyuncular topluluğu
- GRUP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küme
- "Bir kadın grubu gözleri komutanın penceresine dikili duruyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Ortak özellikleri olan varlıklar, nesneler bütünü
- "Lehçeler grubu."
-
Görüşleri, çıkarları bir olan kimseler bütünü, ekip
-
Çeşitli sınıf veya birliklere bağlı elemanların, belirli bir taktik görevi gerçekleştirmek üzere, tek komutanın emri altında birleştirilmesinden oluşan kıta topluluğu
- "Savaş grubu. Yürüyüş grubu. Savunma grubu."
-
[isim]
Küme
- STOP
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[ünlem]
"Dur" anlamında bir seslenme sözü
-
[isim]
Telgraf ve telefonla olan haberleşmelerde cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılan bir söz
-
[ünlem]
"Dur" anlamında bir seslenme sözü
- İTAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Paylama, azarlama
-
[isim]
Paylama, azarlama