Başında p olan 7 harfli 251 kelime var. P harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında p bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PROGRAM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belirli şartlara ve düzene göre yapılması öngörülen işlemlerin bütünü, izlence
    • "Ne yapacaksa yapmadan kurar hatta programını yanındakilere de söylerdi." (Ömer Seyfettin)
  2. Yapılacak bir işin bölümlerini, bölümlerin sırasını ve zamanını gösteren tasarı
  3. Okullarda, haftanın belli günlerinde, belli saatlerde verilecek dersleri gösteren çizelge
  4. Tören, gösteri, gezi vb.nin öngörülen ayrıntılarını gösteren basılı kâğıt
  5. Siyasi partinin, toplumsal örgütün veya hükûmetin açıkladığı ana ilkelerin tümü
  6. Radyo ve televizyonda sunulan, haber, müzik, eğlence gibi kendi başına bir bütün oluşturan yayınlardan her biri
  7. Bilgisayara bir işlemi yaptırmak için yazılan komutlar dizisi

PERUKÇU

  1. [isim] Peruk yapan, hazırlayan veya satan kimse

PARTİLİ

  1. [sıfat] Bir partiden olan (kimse)
    • "Partililer bulduklarını alıp götürmüşler." (Refik Halit Karay)

PLASTER

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Yara üzerine yapıştırılan, genellikle ilaçlı özel bant

PUSARIK

  1. [sıfat] Puslu, puslanmış, sisli
  2. [isim] Serap

PRENSES

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hükümdar ailesinden olan kadın veya kızlara verilen unvan
    • "Yengem, ağzındaki lokmayla beraber, prensesten hiç de iyi haberler almadığını geveliyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Hükümdar karısı

PAZARCI

  1. [isim] Değişik günlerde kurulan pazarlarda mal satan kimse

PERGOLA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Kazıkların ve belli kalınlıktaki dikmelerin üzerine bindirilmiş bir tür demir veya ahşap çardak

PERVANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek
    • "Ötede mum yanıyor bir şeyler dönüyor / Pervaneler art arda ne çabuk ölüyor." (Behçet Necatigil)
  2. Döndüğünde bir mekanizmayı işleten bir eksene dikey olarak bağlanmış, iki veya ikiden çok kanattan yapılmış alet
    • "Türk uçaklarının pervane gürültüleri uğulduyor." (Aka Gündüz)
    • "Hanımefendinin etrafında pervane gibi dönüyor, isteyeceği şeyleri evvelden keşfetmek için gözünün içine bakıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Hanımlara kafa tuttuğu hâlde, onların karşısında pervane kesilir." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Selçuklularda ve İlhanlılarda has, zeamet, tımar ile ilgili olarak verilen ferman
    • "Herkesin çevresinde saygılı bir pervane kesildiği bu huzurlu ortamda, bu genç kızın sıcak ilgisini hissetmek..." (Haldun Taner)

PROBLEM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Teoremler veya kurallar yardımıyla çözülmesi istenen soru, mesele
  2. Mesele, sorun
    • "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." (Burhan Felek)
  3. [sıfat] Davranışları normal olmayan ve özel olarak eğitilmesi gereken (kimse)
    • "Problem çocuk."

PARAÇOL

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemi çatmasında eğri parça
  2. Cumba vb. altına destek olarak konulan eğri ağaç
  3. Tek at koşularak çekilen, üzeri kapalı, yanları açık bir tür araba, paraşol

PERENDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Havada çark gibi dönerek atılan takla
    • "Ali çocuk gibi perendeler atarak otlarla, yamaçlarla sarmaş dolaş oluyordu." (Halikarnas Balıkçısı)

PENALTI

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Futbol ve hentbolda ceza alanı içinde yapılan kural dışı bir hareket sebebiyle yalnız kalecinin koruduğu kaleye ortadan ve tam karşıdan yapılan atış, ceza atışı, ceza vuruşu
    • "En tutulmaz penaltıları çeler ama bazen de bakarsın bacak arasından en olmayacak golleri yerdi." (Haldun Taner)
  2. Elemeli futbol maçlarının sonrasındaki eşitlik durumlarında takımların birbirlerine üstünlük sağlamaları için rakip kaleye en az beşer kez yaptığı vuruş

POMAKÇA
...
PRESBİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Presbitliğe uğramış (göz veya kimse)

PRESTİJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Saygınlık, itibar
    • "Prestijinizi kaybedersiniz diye mesajlar, mektuplar gönderiyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

PÜSÜRLÜ

  1. [sıfat] Püsürü olan, pürüzlü

PENÇGAH
...
PAYİDAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Kalıcı, sonsuza kadar yaşayacak olan
    • "Böyle bir siyaset, sabit ve payidar bir membadan çıkar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." (Atatürk)

PRENSİP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İlke
    • "Bunlar için esaslı bir prensip kararı alınmalıdır." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü