Başında p olan 4 harfli 68 kelime var. P harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında p bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- POPO
-
-
[isim]
Kıç
-
[isim]
Kıç
- PALA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç
- "Belindeki kısa palasıyla ve omuzunda gri tüfeğiyle masanın kenarına oturdu." (Falih Rıfkı Atay)
- "Üstelik gazetecilikte de yıllarca pala çaldı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Biz de az çok pala sürttük." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Kürek vb. araçların, enli ve yassı bölümü
-
Bir yere çaprazlama konulan yassı kiriş veya kereste
-
[isim]
Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç
- PİSİ
-
-
[isim]
Çocuk dilinde kedi
-
[isim]
Çocuk dilinde kedi
- PUSU
-
-
[isim]
Birine saldırmak için saklanarak beklenilen yer
- "Bir gece, pusuya düşürmek, arkasından vurmak tasarlanmıştı." (Halide Edip Adıvar)
- "Sakarya galibiyeti, o güne kadar pek farkına varılmayan korkunç bir düğümün çözülmesine, sinmiş, pusuya yatmış kuvvetlerin meydana çıkmasına yol açmıştı." (Tarık Buğra)
-
Birine saldırmak için hazırlanma durumu
- "Pencerenin kenarında pusuda bekleyen Sipsi, sinsice pencereye yaklaşır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Birine saldırmak için saklanarak beklenilen yer
- PERT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Değer yitimi, zarar
-
[isim]
Değer yitimi, zarar
- POŞU
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kenarları saçaklı ipek, pamuk, yün vb.nden yapılmış bir tür baş örtüsü, dolama
- "Ege köylülerinin güneşe karşı başlarına sardıkları renkli iki poşu, bir dizi de deve çanı almıştı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Kenarları saçaklı ipek, pamuk, yün vb.nden yapılmış bir tür baş örtüsü, dolama
- PRES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İşletme, onarma, düzletme vb. işlemlerin uygulanması için bir nesneyi, iki ağırlık arasında mekanik olarak sıkıştırmaya yarayan alet, mengene, cendere
-
Üzüm, elma, zeytin vb. meyve ve sebzeleri sıkarak suyunu, yağını çıkarmakta kullanılan alet veya araç
-
Baskı
-
[isim]
İşletme, onarma, düzletme vb. işlemlerin uygulanması için bir nesneyi, iki ağırlık arasında mekanik olarak sıkıştırmaya yarayan alet, mengene, cendere
- PERİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, hayal ürünü varlık
- "Cinden, periden, umacıdan çok korkardım." (Halide Edip Adıvar)
-
Çok güzel, alımlı, becerikli kadın
-
[isim]
Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, hayal ürünü varlık
- PÜRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sebzeyi, eti ezerek veya süzgeçten geçirerek elde edilen ezme
- "Patates püresi. Kestane püresi."
-
[isim]
Sebzeyi, eti ezerek veya süzgeçten geçirerek elde edilen ezme
- PAHA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Değer, fiyat, eder
- "Başında ağır ve paha biçilmez emsalsiz ve füsunlu bir taç gibi duruyordu." (Ömer Seyfettin)
- "Alınıp satılan eşyalar gibi ona paha biçmek akılsızlık olurdu." (Samiha Ayverdi)
- "Treni kaçırmak pahasına onu bekledim."
-
[isim]
Değer, fiyat, eder
- PAŞA
-
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu zamanında yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede bulunan askerlere verilen unvan
- "Talat Paşa. Ziya Paşa."
-
Cumhuriyet döneminde general
-
[sıfat]
Uslu, ağırbaşlı
- "O ne paşa çocuk."
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu zamanında yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede bulunan askerlere verilen unvan
- PLAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Denize girmek için düzenlenmiş genellikle kumluk alan, kumsal, deniz hamamı
- "Plajlarda sesin, mavi suların içine gömülmek, çam altlarında uyku çekmek dururken nereye gideceğiz?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kumla
-
[isim]
Denize girmek için düzenlenmiş genellikle kumluk alan, kumsal, deniz hamamı
- PAPA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Roma Katolik kilisesinin, bir meclis tarafından seçilen, Vatikan'da oturan ve Hz. İsa'nın vekili sayılan başkanı
-
[isim]
Roma Katolik kilisesinin, bir meclis tarafından seçilen, Vatikan'da oturan ve Hz. İsa'nın vekili sayılan başkanı
- PİPO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Ucundaki lüle içine tütün konulan ve yakılarak dumanı çekilen kısa, çubuk biçimindeki tütün içme aracı
- "Piposunu yaktı, kibriti sokağa attı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ucundaki lüle içine tütün konulan ve yakılarak dumanı çekilen kısa, çubuk biçimindeki tütün içme aracı
- PIŞT
-
-
[isim]
Islıklı ses
- "... kimsenin kızına pışt demeden."
-
[isim]
Islıklı ses
- PİPİ
-
-
[isim]
Çocuk dilinde erkeklik organı
-
[isim]
Çocuk dilinde erkeklik organı
- PAYE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Rütbe
- "Lalalık, kavaslık derecelerinden kalfalık payesine yükseldiği bir sırada yanımdan uzaklaştırıldı, gitti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Onlar, bize bir esirden fazla paye vermemek fikrindedirler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Derece, aşama
-
[isim]
Rütbe
- PİLE
- ...
- PUMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dağ aslanı
-
[isim]
Dağ aslanı
- PRAG
- ...