Sonunda n olan 7 harfli 417 kelime var. N harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde n harfi olan kelimeler listesine ya da başında n harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OSURGAN
-
-
[sıfat]
Çok yellenen
-
[sıfat]
Çok yellenen
- JELATİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle hekimlik ve fotoğrafçılıkta kullanılan, hayvanların kemik, kıkırdak vb. dokularından veya bitkisel yosunlardan elde edilen saydam, renksiz, kokusuz bir madde
-
Ambalaj için kullanılan ince, parlak bir madde
-
[isim]
Genellikle hekimlik ve fotoğrafçılıkta kullanılan, hayvanların kemik, kıkırdak vb. dokularından veya bitkisel yosunlardan elde edilen saydam, renksiz, kokusuz bir madde
- OKAZYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fırsat
-
[sıfat]
Kelepir
- "İlk zamanlar bilseniz ne okazyon şeyler düşüyordu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Fırsat
- SOLUĞAN
-
-
[sıfat]
Nefes darlığına tutulmuş
-
[isim]
Uzaklarda esen rüzgârdan sonra başlayan dalga hareketi
- "Adaların kıyılarına gürleyen açık deniz soluğanları, ıssız koylara ak bir çizgi çekmişler." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Sık soluyan (hayvan)
-
[sıfat]
Nefes darlığına tutulmuş
- AYAKÇIN
-
-
[isim]
Dokuma tezgâhlarında atkı ipliklerini hareket ettirmek için ayakla basılan tahta ayaklık
-
[isim]
Dokuma tezgâhlarında atkı ipliklerini hareket ettirmek için ayakla basılan tahta ayaklık
- CİLASUN
-
Kelime Kökeni : Moğolca
-
[isim]
Yiğit, eli çabuk, becerikli kimse
-
[isim]
Yiğit, eli çabuk, becerikli kimse
- OTOKTON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yerli
- "Bugüne kadar semtin otokton ahalisi ile kooperatifin üyeleri, ayırt edilemiyor." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yerli
- HAVADAN
-
-
[sıfat]
Boş, değersiz
- "Havadan sözler."
- "Havadan sudan konuştuk bir süre." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Emeksiz, açıktan
- "Havadan para kazanıyor."
-
[sıfat]
Boş, değersiz
- LANOLİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapağıdan elde edilen, eczacılıkta ve parfümeride kullanılan, sarımtırak renkte bir yağ
-
[isim]
Yapağıdan elde edilen, eczacılıkta ve parfümeride kullanılan, sarımtırak renkte bir yağ
- PERİŞAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Dağınık, düzensiz, karmakarışık
- "Ne kadar toplasan perişandır / Toplanır saçlarım dağılmak için." (Cenap Şehabettin)
- "Bir sürü laf edildikten sonra facia başlayacak, tabii aile perişan olacak." (Halide Edip Adıvar)
-
Acınacak durumda olan, zavallı
- "Omuzlarındaki çamurlu tüfeklerin altında iki büklüm olmuş, yorgun ve perişan ağır ağır yürüyorlardı." (Ömer Seyfettin)
- "Sonra, fena ruhlu güzel yüzün de insanı perişan eden sihrini de inkâr etmeyeceğim." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Vallahi meydan dayağı yesem bu kadar perişan olmazdım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Dağınık, düzensiz, karmakarışık
- SIRADAN
-
-
[sıfat]
Herhangi bir, bayağı, alelade
- "Bu kabil angaryalar sıradan bir memurun yaşamına hiç değilse bir renk ve canlılık katabilir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Herhangi bir, bayağı, alelade
- STEYŞIN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Arkasında kapısı ile bir veya iki koltuğu ve eşya konacak yeri aracın içine dâhil edilmiş binek otomobili
-
[isim]
Arkasında kapısı ile bir veya iki koltuğu ve eşya konacak yeri aracın içine dâhil edilmiş binek otomobili
- TAŞEMEN
-
-
[isim]
Taşemengillerden, suda yaşayan, çok ilkel yapılı omurgalı hayvan (Petromyzon)
-
[isim]
Taşemengillerden, suda yaşayan, çok ilkel yapılı omurgalı hayvan (Petromyzon)
- STERLİN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Yüz peniden oluşan İngiliz para birimi, paunt
-
[isim]
Yüz peniden oluşan İngiliz para birimi, paunt
- ASİSTAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yardımcı
- "Doktorun asistanı. Teknisyenin asistanı."
-
Araştırma görevlisi
-
[isim]
Yardımcı
- BİLEŞEN
-
-
[isim]
Bir bileşke oluşturan kuvvetlerin her biri
-
[isim]
Bir bileşke oluşturan kuvvetlerin her biri
- CEVABEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Cevap olarak, karşılık olarak
-
[zarf]
Cevap olarak, karşılık olarak
- FİLAMAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Elektrik ampullerinden akım geçtiğinde akkor duruma gelen ince iletken tel
-
[isim]
Elektrik ampullerinden akım geçtiğinde akkor duruma gelen ince iletken tel
- HÜMAYUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kutlu, mutlu
-
Padişahla ilgili
-
[isim]
Türk müziğinde dügâh perdesinde karar kılan bir makam
-
[sıfat]
Kutlu, mutlu
- ZAHİREN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Görünüşte, görünüşe göre
- "Zahiren ufak, ehemmiyetsiz, değersiz bir sebepten dolayı iki sevgili arasında bir nazlaşma kavgası." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[zarf]
Görünüşte, görünüşe göre