Sonunda n olan 6 harfli 637 kelime var. N harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde n harfi olan kelimeler listesine ya da başında n harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DURGUN
-
-
[sıfat]
Sakin
- "Deniz masmavi, hava durgun, her taraf ılıktı." (Refik Halit Karay)
-
Neşesiz, keyifsiz, sessiz
- "Öteki durgun bir Anadolu köylüsü idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Canlı olmayan, sönük, hareketsiz
- "Harp hemen tesirini gösterdi. Piyasa durgun." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Sakin
- GÜRGEN
-
-
[isim]
Gürgengillerden, Karadeniz kıyılarındaki ormanlarda çok yetişen, kerestesi değerli bir ağaç, karagürgen (Carpinus betulus)
- "Gürgen dibine vardım / Oyma alırım oyma" (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Bu ağaçtan yapılmış
-
[isim]
Gürgengillerden, Karadeniz kıyılarındaki ormanlarda çok yetişen, kerestesi değerli bir ağaç, karagürgen (Carpinus betulus)
- NİSYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Unutma
- "Resmî vesikalar toplanıp tasnif edilir ve nisyandan kurtulabilir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Unutma
- SERGİN
-
-
[sıfat]
Serilmiş olan
-
Yatan (hasta)
-
[sıfat]
Serilmiş olan
- TESKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma
- "Ev sahibi erkek beni, kadın da onu teskine uğraşıyordu." (Burhan Felek)
- "Gönlüme teselli kendimde buldum / Sabır ile teskin ettim özümü." (Âşık Veysel)
-
[isim]
Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma
- KREPON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kıvrımları olan yün, pamuk veya ipek kumaş
-
Krepon kâğıdı
-
[isim]
Kıvrımları olan yün, pamuk veya ipek kumaş
- ETAMİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir tür kumaş
-
[isim]
Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir tür kumaş
- HILTAN
-
-
[isim]
Top biçimindeki çiçekleri kuruduktan sonra sapları kürdan olarak kullanılan yabani bir bitki
-
[isim]
Top biçimindeki çiçekleri kuruduktan sonra sapları kürdan olarak kullanılan yabani bir bitki
- DÜZGÜN
-
-
[sıfat]
Doğru ve pürüzsüz, muntazam
- "Düzgün tahta. Düzgün yol."
-
Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam
-
İyi
- "Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde
- "Düzgün konuşuyor."
-
Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim)
- "Düzgün çok yüzlü."
-
[isim]
Kadınların, teni pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem, fondöten
-
[sıfat]
Doğru ve pürüzsüz, muntazam
- MEMNUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
- "Halk, oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Eski arkadaşı kaybetmemek hepsini memnun ediyor." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hâlinden memnun olduğu yüzünden anlaşılıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
- PLÜTON
- ...
- ALENEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Açıktan açığa, herkesin gözü önünde, herkesin içinde, gizlemeden, açıkça
- "Ramazan günü alenen meyveli gazoz içmeye arlanmıyor musun?" (Haldun Taner)
-
[zarf]
Açıktan açığa, herkesin gözü önünde, herkesin içinde, gizlemeden, açıkça
- KÜSKÜN
-
-
[sıfat]
Küsmüş olan, gücenik, dargın, muğber
- "Hamdune Hanım, aksi, küskün bir kadındı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Küstüm otu
-
Gelişmemiş, küçük kalmış
-
[sıfat]
Küsmüş olan, gücenik, dargın, muğber
- REYHAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fesleğen
- "Yedi türlü çiçek vardır başında / Kokar reyhan ile gül karmakarış." (Karacaoğlan)
-
[isim]
Fesleğen
- ARABAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
- BURHAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kanıt
-
Belgit
-
[isim]
Kanıt
- NÖTRON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yaklaşık olarak proton ağırlığında ve elektrik yüklü olmayan bir atom cisimciği
-
[isim]
Yaklaşık olarak proton ağırlığında ve elektrik yüklü olmayan bir atom cisimciği
- DİZMEN
-
-
[isim]
Basımevinde dizgici, mürettip
-
[isim]
Basımevinde dizgici, mürettip
- FANFİN
-
-
[isim]
"Anlaşılmayan bir dille konuşmak" anlamında kullanılan fanfin etmek birleşik fiilinde geçen bir söz
-
[isim]
"Anlaşılmayan bir dille konuşmak" anlamında kullanılan fanfin etmek birleşik fiilinde geçen bir söz
- JARGON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Argo
- "Tıp jargonu."
-
[isim]
Argo