Sonunda n olan 4 harfli 81 kelime var. N harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde n harfi olan kelimeler listesine ya da başında n harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UÇUN
-
-
[isim]
Bayrağın uçkurluk karşısındaki kenarı
-
[isim]
Bayrağın uçkurluk karşısındaki kenarı
- AYIN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arap alfabesinin on sekizinci harfinin adı
-
[isim]
Arap alfabesinin on sekizinci harfinin adı
- KLAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Boy (II)
- "Belli bir klandan olan, o klanın geleneklerine göre davranmaktan başka türlüsünü düşünemezdi." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Boy (II)
- IŞIN
-
-
[isim]
Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti, şua
-
Işınetkin özdeklerin saçtıkları alfa, beta, gama ışınlarından her biri
-
Bir noktadan çıkıp sonsuza giden yarım doğrulardan her biri
-
[isim]
Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti, şua
- OZON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit element (O3)
-
[isim]
Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit element (O3)
- PUAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeşitli sporlarda kullanılan ölçüsü ve değeri değişken birim
-
Genellikle test biçimindeki sınavlarda cevaplandırılacak soruların sayı olarak değeri veya cevaplayanın başarı değeri
-
Kumaşlardaki benek, nokta
-
[isim]
Çeşitli sporlarda kullanılan ölçüsü ve değeri değişken birim
- İMAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnanç
- "Ben bu devreyi geçirinceye kadar imanım gevremiştir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Güçlü inanç, inan
- "Kalpleri vatan aşkı ve imanı ile doluydu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Onun özveri, alçak gönüllülük taşan yüzünü görünce hayatın sadece bir para çekişmesi olmadığına iman getirir, ferahlardınız." (Haldun Taner)
- "Müslüman olmadan varmayacağını anlayınca kırkyıllık kart gâvuru imana getirdi." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
İnanç
- ÖREN
-
-
[isim]
Eski yapı veya şehir kalıntısı, harabe, virane
-
[isim]
Eski yapı veya şehir kalıntısı, harabe, virane
- DREN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ark
-
Ameliyat sonrası vücut içinde kalan doku artıklarını ve sıvıları dışarı atmak veya yara üzerindeki iltihabı akıtmakta kullanılan bükülgen tüp
-
[isim]
Ark
- ÖZEN
-
-
[isim]
Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam
- "Yenisini onlar özenle bileğime geçirdiler." (Haldun Taner)
- "Çay bitmesin diye yudum yudum içmeye büyük özen gösterirler." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam
- AMİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı
-
[isim]
Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı
- ISIN
-
-
[isim]
Kalori
-
[isim]
Kalori
- ACUN
-
-
[isim]
Dünya
-
[isim]
Dünya
- EMEN
-
-
[isim]
Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur
-
[isim]
Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur
- ELAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha
- "Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha
- NEON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom sayısı 10, atom ağırlığı 20,2, yoğunluğu 0,7 olan, sıvı durumuna getirilmiş havadan elde edilerek ışık araçlarında kullanılan, havada pek az olarak bulunan, asal gazlar sınıfından bir element (simgesi Ne)
-
Neon lambası
- "O koca çınarın altındaki fıskiyeli, kameriyeli, neon ışıklı havuz kaça çıkardı?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Atom sayısı 10, atom ağırlığı 20,2, yoğunluğu 0,7 olan, sıvı durumuna getirilmiş havadan elde edilerek ışık araçlarında kullanılan, havada pek az olarak bulunan, asal gazlar sınıfından bir element (simgesi Ne)
- ULAN
-
-
[ünlem]
Ey
- "Ulan, bizim sokak çocukları ne insan şeyler be!" (Memduh Şevket Esendal)
-
Öfke ve nefret anlatan bir seslenme sözü
- "Uşaktım ulan ne olacak, dediği zaman kimse sesini çıkarmazdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[ünlem]
Ey
- YUAN
- ...
- URAN
-
-
[isim]
Teknik, sanayi, endüstri
-
[isim]
Teknik, sanayi, endüstri
- ESİN
-
-
[isim]
Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham
- "Mitoloji, sanat ve edebiyat eserlerine esin kaynağı olan bir alanı yakınımıza getirir." (Haldun Taner)
-
Sabah yeli
-
[isim]
Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham