Sonunda n olan 4 harfli 81 kelime var. N harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde n harfi olan kelimeler listesine ya da başında n harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

IŞIN

  1. [isim] Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti, şua
  2. Işınetkin özdeklerin saçtıkları alfa, beta, gama ışınlarından her biri
  3. Bir noktadan çıkıp sonsuza giden yarım doğrulardan her biri

KLON

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Kopya

AYİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dinî tören
  2. Mevlevi tekkelerinde okunan ağır bestelerin biçimi

PUAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çeşitli sporlarda kullanılan ölçüsü ve değeri değişken birim
  2. Genellikle test biçimindeki sınavlarda cevaplandırılacak soruların sayı olarak değeri veya cevaplayanın başarı değeri
  3. Kumaşlardaki benek, nokta

ELAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha
    • "Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar." (Refik Halit Karay)

LAİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Lanetlenmiş, melun

ASAN
...
AĞIN
...
ENİN
...
ETEN

  1. [isim] Etene
  2. Yemişlerin yenilen bölümü

YUAN
...
KLAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Boy (II)
    • "Belli bir klandan olan, o klanın geleneklerine göre davranmaktan başka türlüsünü düşünemezdi." (Melih Cevdet Anday)

EVİN

  1. [isim] Bir şeyin içindeki öz, lüp
  2. Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü, habbe

ERİN

  1. [sıfat] Ergen

İZAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlayış, anlama yeteneği

ORAN

  1. [isim] Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet
    • "Dini, dili ne olursa olsun her insan doğup büyüdüğü, ekmeğini kazandığı toprak üstünde korkusuz, güven altında yaşadığı oranda kendini mutlu duyuyordu." (Necati Cumalı)
  2. İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp
  3. Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin
  4. İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı
    • "Üçün sekize oranı."

İZİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet
    • "Viyana'dan döneli bir ay olmuştu ve izni üç hafta sonra bitiyordu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Çalıştığı bankanın müdürlerinden birinin kızıyla nişanlanmak için izin alıp Edirne'ye gitmişti." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Annemden Hasan'la beraber Yeşilköy'e gitmek için izin istedim." (Halide Edip Adıvar)
    • "Kendisi belediyeden birkaç gün izin kopararak onları ziyaret edecekti." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil
    • "Yıllık iznini kullanıyor."

AYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Belli, açık
    • "Onun duru aydınlığında alın yazımızın en çapraşık satırları, bize, birdenbire ayan oluverir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

DREN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ark
  2. Ameliyat sonrası vücut içinde kalan doku artıklarını ve sıvıları dışarı atmak veya yara üzerindeki iltihabı akıtmakta kullanılan bükülgen tüp

EZAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müslümanlıkta namaz vaktini bildirmek için müezzinin yüksek sesle yaptığı çağrı
    • "Emirgân Camiinden yankılanan sabah ezanını duydular." (Atilla İlhan)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü