Başında N olan 5 harfli 136 kelime var. N harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde N harfi olan kelimeler listesine ya da sonu N harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında N bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NAHOŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Hoş olmayan, hoşa gitmeyen, kötü, çirkin
- "Öteden beri denemişimdir, bu, daima bana bir nahoş vaka haber verir." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Hoş olmayan, hoşa gitmeyen, kötü, çirkin
- NAZIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan uyaklı söz dizisi, manzume, şiir, koşuk
-
[isim]
Hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan uyaklı söz dizisi, manzume, şiir, koşuk
- NİCEL
-
-
[sıfat]
Nicelik bakımından, nicelikle ilgili, kantitatif
-
[sıfat]
Nicelik bakımından, nicelikle ilgili, kantitatif
- NAÇAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Çaresi olmayan, çaresiz
- "Bu eski kafanın nasihatlerinden yıldığı için pek naçar kaldığı anlarda bu kapıyı çalar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Zavallı, düşkün
-
[sıfat]
Çaresi olmayan, çaresiz
- NATUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen
-
[sıfat]
Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen
- NİPEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki bağlantı parçasını birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça
-
[isim]
İki bağlantı parçasını birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça
- NASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri
- "Ellerinde nasır, yüzlerinde nur / Yarına ümitle yürüyenlere / Bir selam uçuralım." (Orhan Veli Kanık)
- "Tütün alıcılarının nasırına basmamak, gölgelerini bile çiğnemeden dolanıp da geçmek gerektiğini biliyordu." (Necati Cumalı)
-
[isim]
En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri
- NEŞET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çıkma, ileri gelme
-
[isim]
Çıkma, ileri gelme
- NAKŞİ
- ...
- NAFİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Delip geçen
-
İçe işleyen
-
Sözü geçen, etkili olan
-
[sıfat]
Delip geçen
- NAMLU
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça
-
Kasatura, kılıç, meç, bıçak vb. kesici silahların uzun ve keskin bölümü
-
[isim]
Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça
- NARİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İnce yapılı, yepelek, nazenin
- "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İnce, nazik
- "Söğüdün yaprağı narindir narin." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
İnce yapılı, yepelek, nazenin
- NEFİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yuf borusu
-
[isim]
Yuf borusu
- NESNE
-
-
[isim]
Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje
- "Ağzımıza koyduğumuz şey değil, tadını tuzunu bildiğimiz nesne değil." (Sermet Muhtar Alus)
-
Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç
- ""Ali bir kitap almış" cümlesinde "kitap" nesnedir."
-
Öznenin dışında kalan her konu, obje
- "Her nesne ve olaya alaycı bir gözle bakmak ilkesinden yola çıkar bu görüş." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje
- NALAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İnleyici, inleyen
-
[sıfat]
İnleyici, inleyen
- NEBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bitki
- "Hepsi kır nebatları gibi gelişigüzel, bu mevsim burada, öbür mevsim orada doğup yaşıyorlar." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bitki
- NAÇİZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Değersiz, önemsiz
- "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." (Atatürk)
-
[sıfat]
Değersiz, önemsiz
- NEKES
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Cimri
-
[sıfat]
Cimri
- NİSAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kadınla ilgili
- "Nisai hastalık."
-
Kadın hastalıkları ile ilgili
-
Kadınsı
-
[sıfat]
Kadınla ilgili
- NODUL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hayvanın yürüyüşünü hızlandırmak için üvendirenin ucuna çakılmış sivri demir çivi
-
[isim]
Hayvanın yürüyüşünü hızlandırmak için üvendirenin ucuna çakılmış sivri demir çivi