Sonunda m olan 5 harfli 324 kelime var. M harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde m harfi olan kelimeler listesine ya da başında m harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAVİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aralarında töre, dil ve kültür ortaklığı bulunan, boy ve soy bakımından da birbirine bağlı insan topluluğu, budun
-
[isim]
Aralarında töre, dil ve kültür ortaklığı bulunan, boy ve soy bakımından da birbirine bağlı insan topluluğu, budun
- GÖÇÜM
-
-
[isim]
Bazı kimyasal maddelerin veya ışık, ısı, elektrik vb. güçlerin etkisiyle protoplazmanın yanaşma veya uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi, taksi
-
[isim]
Bazı kimyasal maddelerin veya ışık, ısı, elektrik vb. güçlerin etkisiyle protoplazmanın yanaşma veya uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi, taksi
- DOĞUM
-
-
[isim]
Doğma işi, tevellüt, veladet
-
Bir kimsenin doğduğu yıl
-
[isim]
Doğma işi, tevellüt, veladet
- KURUM
-
-
[isim]
Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is
- "Vapur dumanı ve baca kurumuyla kapkara olan saçlarımla yastığı kirletmek istemiyordum." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is
- GİZEM
-
-
[isim]
Sır
-
[isim]
Sır
- SELİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğru, dürüst, kusursuz
-
Sonu iyi, tehlikesiz, kötücül olmayan, iyicil (ur veya hastalık)
-
[sıfat]
Doğru, dürüst, kusursuz
- YİYİM
-
-
[isim]
Yeme işi
- "Şimdi de mahalle bakkallığını mı yiyim yeri yaptın?" (Ömer Seyfettin)
- "Bir sürü halayık ve hizmetçiden başka takım takım fakir akrabalar, paşayı yiyim yeri etmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yeme işi
- BEGÜM
-
-
[isim]
Hint prenseslerine verilen unvan
-
[isim]
Hint prenseslerine verilen unvan
- ÇEKİM
-
-
[isim]
Çekme işi
-
Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradıkları değişiklikler, tasrif
-
Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe
- "Güneş çekimi. Yer çekimi. Mıknatıs çekimi."
-
Alıcının sürekli olarak çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası, plan
-
[isim]
Çekme işi
- DÖNÜM
-
-
[isim]
Dönme işi
- "Ne güzel bir fikir dönümünü işaret eden bir heves!" (Reşat Nuri Güntekin)
-
1000 m² 'lik bir alan ölçüsü
- "Demek dişini sıkarsa on sene sonra on beş dönüm tarlası, dört ceviz ağacı olacaktı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Tekrarlanan belli bir olayın tamamlanması ve yenisinin başlaması
- "Yıl dönümü. Gün dönümü."
-
Gidip gelme ile yapılan bir işin her seferi
-
Eni boyu kırkar mimar arşını olan alan ölçüsü
-
[isim]
Dönme işi
- LEHİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Erime noktaları düşük metalleri tutturma işlemlerinde kullanılan, kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı
-
Bu alaşımla yapılan işlem
-
[isim]
Erime noktaları düşük metalleri tutturma işlemlerinde kullanılan, kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı
- TAKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Verimsiz duruma getirme, sonuçsuz bırakma, kısırlaştırma
-
Mikrobundan arıtma
-
[isim]
Verimsiz duruma getirme, sonuçsuz bırakma, kısırlaştırma
- İFHAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bildirme, anlatma
-
[isim]
Bildirme, anlatma
- AKSAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kısımlar
-
[isim]
Kısımlar
- ÇÖKÜM
-
-
[isim]
Çökme biçimi, inhitat
-
[isim]
Çökme biçimi, inhitat
- ÇALIM
-
-
[isim]
Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka
- "Bundan ötürü de hâllerinde görgüsüzce bir çalım, budalaca bir durum sezilir." (Haldun Taner)
- "İzmir ve dolaylarında çalım satıp dolaşmaya başlayacaklar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Sanki demek istediğim bir çalımına gelseydi seni de yüzdürürdü." (Memduh Şevket Esendal)
- "Yıldız, çalımına getirdikçe ateş ediyordu." (Aka Gündüz)
-
Kılıcın keskin yanı
-
Menzil, erim
- "Kurşun çalımı. Göz çalımı."
-
Biraz benzeme, andırma
-
Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması
-
Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi
-
[isim]
Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka
- BAKAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Baklagillerden, odunundan kırmızı boya çıkarılan bir ağaç (Haematoxylon campechianum)
-
[isim]
Baklagillerden, odunundan kırmızı boya çıkarılan bir ağaç (Haematoxylon campechianum)
- ZALİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Acımasız ve haksız davranan, kıyıcı, zulmeden
- "Şehzadeyi hapseyledi zalim pederi / Bir kasra ki gözler göremez gökle yeri." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Acımasız ve haksız davranan, kıyıcı, zulmeden
- KÖSEM
-
-
[isim]
Kösemen
- "Kösem koyun."
-
[isim]
Kösemen
- HALİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yumuşak huylu (insanlar)
-
[sıfat]
Yumuşak huylu (insanlar)