Sonunda l olan 5 harfli 327 kelime var. L harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde l harfi olan kelimeler listesine ya da başında l harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KURAL
-
-
[isim]
Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam
- "Dil bilgisi kuralları."
-
Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke
- "O yirmi beş yaşına kadar umumi kurallara, yargılara sığmayan bir hayat yaşamıştır." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam
- ÜÇGÜL
-
-
[isim]
Bir tür yonca
-
[isim]
Bir tür yonca
- AMPUL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçinde, elektrik akımı ile akkor durumuna gelerek ışık verebilen bir iletkeni bulunan, havası boşaltılmış cam şişe
-
İçinde sıvı durumda ilaç bulunan, kapalı cam tüp
-
[isim]
İçinde, elektrik akımı ile akkor durumuna gelerek ışık verebilen bir iletkeni bulunan, havası boşaltılmış cam şişe
- SİCİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Resmî belgelerin kaydedildiği kütük
-
Görevlilerin her türlü durumlarının işlendiği dosya
- "Sicil ve bürokrasi baskı ve sıkısına pek gelemezdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Resmî belgelerin kaydedildiği kütük
- VARİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çoğunlukla sıvı maddeleri koymak için kullanılan, metalden yapılmış, silindir biçiminde, üstü kapalı kap
- "Yetmişer kiloluk varilleri raylar üzerinde yuvarlayarak tıngır tıngır getiriyorlar." (Aka Gündüz)
-
Petrol ölçü birimi (158,8l litre)
-
Bir kabın içine aldığı madde miktarı
- "Petrolün varili 25 dolara yükseldi."
-
[isim]
Çoğunlukla sıvı maddeleri koymak için kullanılan, metalden yapılmış, silindir biçiminde, üstü kapalı kap
- ÇİĞİL
- ...
- FEKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Patates gibi bazı bitkilerin yumrularında bulunan nişasta
-
[isim]
Patates gibi bazı bitkilerin yumrularında bulunan nişasta
- VEKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
-
Milletvekili
-
Bakan
- "Hanın avlusundan sokağa vekil ve sefir otomobillerine taş çıkartacak bir lüks otomobil yürüdü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
- FAKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Benek
-
[isim]
Benek
- İLKEL
-
-
[sıfat]
İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif
- "İran'da ve Afganistan'da bu aşiretleri idare edenlerin ilkel planda kalmış menfaatleri var." (Çetin Altan)
-
Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
-
[isim]
Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
-
Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
-
Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif
-
[sıfat]
İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif
- ZELİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan
- "Şımarık kantocu kim bilir hangi tesirler altında eski mütevazı, zelil, ahiretlik olmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Onun namusu için ben zelil oldum, onun saati için ben bedbaht oldum." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan
- DİRİL
-
-
[sıfat]
Diriksel
-
[sıfat]
Diriksel
- İTHAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçine alma
-
Bir ülkeye başka ülkelerden mal getirme veya satın alma
-
Başka ülkelerden alınan mal
-
[isim]
İçine alma
- DAHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işe karışmış olma, karışma
- "Yok, paşa kardeş, bu zaferde benim dahlim yok." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
[isim]
Bir işe karışmış olma, karışma
- MEFUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yapılmış, işlenmiş
-
Bir işin etkisinde olan
-
[isim]
Tümleç
-
[sıfat]
Yapılmış, işlenmiş
- ŞEKEL
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
İsrail para birimi
-
[isim]
İsrail para birimi
- VASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ulaşan, varan
- "Biraz sonra tren Menemen'e vasıl oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Ulaşan, varan
- EÇHEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok cahil, çok bilgisiz olan
-
[sıfat]
Çok cahil, çok bilgisiz olan
- PAÇAL
-
-
[isim]
Ekmek yapmak için çeşitli tahılların yasaya göre belirlenen gerekli karışım oranı
-
Çeşitli şeylerin karışımı
-
[isim]
Ekmek yapmak için çeşitli tahılların yasaya göre belirlenen gerekli karışım oranı
- KABUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
- "Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden." (Cahit Sıtkı Tarancı)
- "Kabul ettiler, meclis dağıldı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Konukları veya işi olanları yanına, katına alma
- "Kış yaklaştığı için Nevin'in hafta başı kabulleri hararetleniyordu." (Peyami Safa)
- "... beni bahçesinde çınar ve dut ağaçlarının gölgesinde kabul etti." (Ahmet Haşim)
-
Sunulan bir şeyi, armağanı alma
-
Bir öneriyi uygun bulma, onaylama
-
Bir yere alınma
- "Okula kabulüm için dilekçe verdim."
-
Akseptans
-
[isim]
Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma