Sonunda h olan 5 harfli 60 kelime var. H harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde h harfi olan kelimeler listesine ya da başında h harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VECİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yüz, çehre
  2. Yol, tarz
    • "Saçlarını âdeti veçhile parmaklarıyla taradı." (Sait Faik Abasıyanık)

ESSAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğru, gerçek

REFAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bolluk, varlık ve rahatlık içinde yaşama, gönenç
    • "Sağlığında borç içinde olmakla beraber müthiş bir refah havası içinde yüzen aile beş parasız kalıyor." (Sait Faik Abasıyanık)

SARİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Açık, kolay anlaşılır, belli belirgin, belgin
    • "O zaman Müfit'i sarih bir şüphe yakaladı." (Peyami Safa)

SİLAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Savunmak veya saldırmak amacıyla kullanılan araç
    • "Üç serseri birbirleriyle silah silaha girmişler." (Refik Halit Karay)
  2. Savunmak veya saldırmak için kullanılan nesne, etken araç
  3. Bir konuda etkili her şey
    • "Bir maddi menfaate dayanmayan meselelerde rica ve niyaz en kuvvetli bir silahtır." (Reşat Nuri Güntekin)

MATAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan, mal, eşya vb. için küçümseme yollu bir söz
    • "Kadının çantası da matah bir şey değil zaten." (Çetin Altan)

SATIH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yüz, yüzey
    • "Bu satıh baştan başa vatanın bütün yüzüdür." (Falih Rıfkı Atay)

SEFİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zevk ve eğlenceye düşkün, uçarı
    • "İçer, kumar oynar, başına bir sürü sefih insan toplardı." (Halide Edip Adıvar)

MERİH
...
FATİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zafer kazanan, fetheden (kimse)
    • "Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Büyük ve önemli bir iş bitiren (kimse)
    • "Gazinoya bir fatih olarak giriyorum." (Refik Halit Karay)
  3. [isim] İslam devletlerinde bir ülkeyi veya bir şehri savaşarak alan hükümdar ve komutanlara verilen unvan
    • "Bizans fatihi kartal burunlu II. Mehmet ve Mısır fatihi yıldırım bakışlı Selim, birer dar çukura nasıl sığdılar?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

FERAH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bol, geniş
    • "Ferah bir ev."
  2. Havadar, aydınlık, iç açıcı (yer)
    • "Bu kahvenin ferah ve sevimli bir taraçası vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

İLKAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dölleme
  2. Döllenme
  3. Aşılama

NİKAH
...
VAZIH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Açık, aydın, belli
    • "Bir sözü ve bir fikri sevmeniz için onun mutlaka vazıh olması lazım gelmez." (Abdülhak Şinasi Hisar)

MESİH
...
VUZUH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Açık olma durumu, açıklık, aydınlık
    • "Bu akşam bilhassa, Şevki'nin fikrindeki vuzuh onu düşündürdü." (Halide Edip Adıvar)
  2. Açıklık

TARİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz veya gün
    • "19 Mayıs 1919, Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı tarihtir. O tarihte memleket karanlık günler yaşıyordu."
    • "Bir yaş gelir ki ondan sonra ehemmiyet verdiğiniz şeyler tarihe karışmış yani hayattan çıkmıştır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyetleri, kendi iç sorunlarını inceleyen bilim
  3. Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı
    • "Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın!" (Refik Halit Karay)
  4. Tarih kitabı
    • "Cevdet Paşa'nın Osmanlı Tarihi."
  5. Tarih dersi
    • "Ertesi gün, tarih imtihanı vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)

ITRAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dışarı çıkarma, dışarı atma

EBLEH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Akılsız, budala, alık

SAHİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gerçek, doğru, sağın, hakiki
    • "Gazeteler bir şey yazmadılar, bize resmî, sahih hiçbir malumat vermiyorlar." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü