Başında g olan 5 harfli 235 kelime var. G harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde g harfi olan kelimeler listesine ya da sonu g harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında g bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GALON
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Anglosaksonların kullandığı yaklaşık dört buçuk litrelik bir tür ölçü birimi
-
Çoğunlukla akaryakıt vb. sıvı maddeleri taşımada kullanılan, silindir biçiminde, metalden büyük kap
- "Sonunda şarap galonunu başından aşağı boşaltıvermişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Boya sanayisinde kullanılan beş litrelik ambalaj
-
[isim]
Anglosaksonların kullandığı yaklaşık dört buçuk litrelik bir tür ölçü birimi
- GAZVE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arap aşiretleri arasında yapılan savaş
- "İki aşiret, bir gazve esnasında çarpışmışlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Din uğruna yapılan savaş
-
[isim]
Arap aşiretleri arasında yapılan savaş
- GICIR
-
-
[isim]
Sakıza kıvamını arttırmak için katılan, kauçuk cinsinden bir madde
-
[sıfat]
Yeni
-
[isim]
Sakıza kıvamını arttırmak için katılan, kauçuk cinsinden bir madde
- GÜRUH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Değersiz, aşağı görülen, küçümsenen topluluk, derinti, sürü
- "Bu artist güruhu balolardan hoşlanmazlar." (Peyami Safa)
-
[isim]
Değersiz, aşağı görülen, küçümsenen topluluk, derinti, sürü
- GEÇİT
-
-
[isim]
Geçmeye yarayan yer, geçecek yer
- "Başka türlü düşünmek, köprüyü bırakıp çayda geçit aramaya benzer." (Tarık Buğra)
-
İki dağ arasında dar ve uzun yol
-
[isim]
Geçmeye yarayan yer, geçecek yer
- GEVİŞ
-
-
[isim]
Bazı hayvanların yutmuş olduğu yiyeceği ağzına getirip yeniden çiğnemesi
- "Bir kuzu yere çömelmiş, geviş getiriyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bazı hayvanların yutmuş olduğu yiyeceği ağzına getirip yeniden çiğnemesi
- GİYİM
-
-
[isim]
Giyme işi
-
Giyme biçimi
- "Sonunda giyiminden garsonların başı olduğu anlaşılan biri yaklaştı." (Çetin Altan)
-
Giysi
-
[isim]
Giyme işi
- GNAYS
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Kuvars, mika ve feldspattan birleşmiş kayaç
-
[isim]
Kuvars, mika ve feldspattan birleşmiş kayaç
- GOTÇA
- ...
- GİTTİ
-
-
geçmiş zaman kipindeki fiillerden sonra gelerek istenmeyen bir şeyin yapıldığını, yapılacağını, istenen bir şeyin olmadığını veya olmayacağını anlatan bir söz
- "Bu parayı verelim gitsin. İmzanı atıver gitsin."
- "Çolak Mehmet adında birini kapının arkasında ölmüş buldular ancak sayılan bir adam değildi, gömdüler gitti." (Memduh Şevket Esendal)
-
geçmiş zaman kipindeki fiillerden sonra gelerek istenmeyen bir şeyin yapıldığını, yapılacağını, istenen bir şeyin olmadığını veya olmayacağını anlatan bir söz
- GİREN
-
-
[isim]
Hafif bulutlu, sisli hava
-
[isim]
Hafif bulutlu, sisli hava
- GÖZÜM
-
-
gözümün nuru
- "İşkembe ayıklamaktan, bulaşık yıkamaktan göz açamıyordum." (Orhan Kemal)
- "Daha ileride denizin yüzünü birdenbire allak bullak eden akıntıya benzer bir çırpıntı oluyor, bu çırpıntı göz açıp kapayıncaya kadar kesiliyor." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Göz alabildiğine uzanan yeşil tepelerin, ruha ferahlık veren bir munis enginliği vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Kocakarı yöntemlerine inanmayı göz ardı ettiğini söyleyemezdim." (Ayşe Kulin)
-
gözümün nuru
- GAROZ
-
-
[isim]
Palamut ve toriğin iç organları
-
[isim]
Palamut ve toriğin iç organları
- GEOİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yerkürenin geometrik olmayan gerçek biçimi
-
[isim]
Yerkürenin geometrik olmayan gerçek biçimi
- GİDİŞ
-
-
[isim]
Gitme işi
- "Böyle birdenbire gidişine şaştım."
-
Gitme biçimi, tempo
- "Bu gidişle ancak akşama varırız."
-
Tutum, durum, davranış
- "Bu gidişle söyleyeceği de yok galiba!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Gitme işi
- GENOM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gametlerde bulunan kromozomlar
-
[isim]
Gametlerde bulunan kromozomlar
- GÖDEŞ
-
-
[sıfat]
Semiz, etli
-
[sıfat]
Semiz, etli
- GÖÇER
-
-
[sıfat]
Göçebe
-
[sıfat]
Göçebe
- GÖVDE
-
-
[isim]
Bir şeyin asıl bölümü
- "Bir tepsi baklavayı gövdeye indirdikten sonra..." (Tarık Buğra)
-
İnsan bedeninde baş, kol ve bacaklar dışında kalan bölüm
-
Hayvanlarda baş, ayak ve kuyruktan, ağaçlarda kök ve dallardan geri kalan bölüm
-
Kesilmiş hayvanın, sakatatları alındıktan sonraki durumu
-
Ad ve fiil köklerinden yapım ekleriyle türetilmiş kelime
- "Evli (ev-li), inanç (inan-ç), sevdirmek (sev-dir-mek)."
-
[isim]
Bir şeyin asıl bölümü
- GAMLI
-
-
[sıfat]
Kaygılı, tasalı, sıkıntısı, üzüntüsü olan, mağmum
- "Babası onun bu taşkın hareketine gamlı gözlerle bakıyordu." (Peyami Safa)
-
Sıkıntı veya üzüntü veren
-
[sıfat]
Kaygılı, tasalı, sıkıntısı, üzüntüsü olan, mağmum