Sonunda f olan 8 harfli 48 kelime var. F harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da başında f harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MUTTASIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Nitelenmiş, nitelikli, vasıflı

PORTATİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Kolay taşınabilen, katlanarak taşınabilir duruma getirilebilen, seyyar
    • "Bir köşede portatif bir çadır karyolası, bir küçük masa vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Sökülüp başka yerde kurulma imkânı bulunan
    • "Portatif ev."

TASAVVUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tanrı'nın niteliğini ve evrenin oluşumunu varlık birliği anlayışıyla açıklayan dinî ve felsefi akım
    • "Bu dil derindir ve birçok tasavvuf deyimleri ile zengindir de!" (Falih Rıfkı Atay)
  2. Kur'an'da önerilen ve peygamberin hayatında uygulamaları görülen hayat tarzını yaşama gayreti, İslam gizemciliği

DEDEKTİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gizli, sivil polis, polis hafiyesi
    • "En usta dedektifleri bile şaşkına çevirecek kadar dolaşık ve karışık bir olaydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Özel soruşturma yapmak için görevli kimse, hafiye

TAKİGRAF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hızölçer

MUSANNİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sınıflandırma işlemi yapan kimse
  2. Kitap yazan, yazar

ETNOGRAF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Etnografya uzmanı, budun betimci

FONOGRAF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gramofon
    • "Kapıya daha yakın bir yerde belki o yüzden girerken farkına varamadığım bir de borulu fonograf." (Atilla İlhan)

TEKELLÜF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zahmet veren bir iş görme, güçlüğe katlanma
  2. Bir işi gösterişli bir biçimde yapmaya çalışma, özenme, gösteriş

OBJEKTİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Nesnel
    • "Olayları elden geldiğince objektif bir şekilde vermeye özen gösterirdi." (Haldun Taner)
  2. [isim] Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik aletlerle cisimlerden gelen ışınları alıp ekran üzerine yansıtan mercek veya mercek sistemi
    • "Örtümün aralığında objektifin bebeksiz gözü bakıyor." (Falih Rıfkı Atay)

FAKTİTİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ettirgen fiil

İSTİKŞAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Araştırma
  2. Açınsama

PARAGRAF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Düz yazıların kendi içinde satır başlarıyla ayrıldıkları bölümler
  2. Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri
  3. Çengel işareti (§)

İSTİHFAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Küçümseme, hor görme, hafifseme
    • "Kendini bu nevi düğünlerden birinin gelini olarak görmek, onu tiksinti ve istihfaf ile doldurmaya kâfi geliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

BERTARAF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kaldırma, giderme
    • "Yoksa birileri bizi kullanarak istemediği bazı şeyleri mi bertaraf ediyor?" (Ercüment Ekrem Talu)

MUHTELİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çeşit çeşit, çeşitli
    • "Genç kız ve arabacı, birbirlerine muhtelif hislerle bakışarak beklediler." (Peyami Safa)
  2. Zıt, birbirini tutmayan

TEŞERRÜF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimse ile tanışmaktan onurlanma, şereflenme, şeref duyma
    • "Teşerrüf ettim kızım, memnun oldum, dedi." (Peyami Safa)

DEPRESİF
...
TASARRUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım
    • "Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Tutum
  3. Para biriktirme, artırım
    • "Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım." (Haldun Taner)

MUVAZZAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Silahlı Kuvvetlerde çalışan meslekten subay ve astsubaylarla askerlik hizmetini yapan erler
  2. [sıfat] Bir görev ve hizmetle yükümlü olan (kimse)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü