Sonunda f olan 6 harfli 39 kelime var. F harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da başında f harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAHRİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin aslını bozma, kalem oynatma, değiştirme
- "Ben sözleri tahrif ederek tercüme ettim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir şeyin aslını bozma, kalem oynatma, değiştirme
- KEŞŞAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilinmeyen çok önemli bir şeyi keşfeden
-
Keşif kolu
-
İzci
-
[isim]
Bilinmeyen çok önemli bir şeyi keşfeden
- MOSKOF
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[sıfat]
Acımasız, zalim
-
[sıfat]
Acımasız, zalim
- MUSHAF
- ...
- TASRİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çekim
-
[isim]
Çekim
- İTİRAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başkaları tarafından bilinmesi sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama, söyleme, bildirme
- "Hatıralarım demek, söylemek istediklerim; itiraflarım demek, söyleyebildiklerim demektir." (Falih Rıfkı Atay)
- "Bu günahımı gizli bir defter içinde, kendi kendime itiraf etmeliyim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Başkaları tarafından bilinmesi sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama, söyleme, bildirme
- ÇİRKEF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İğrenç ve bulaşkan (kimse veya şey)
- "Çirkefe taş atma, hikmetini mırıldanarak kaçar gibi uzaklaştı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Pis ve bulanık su
-
[sıfat]
İğrenç ve bulaşkan (kimse veya şey)
- MÜSRİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tutumsuz
- "Müsrif zannettiği karısı, evin hayatını, kendisi yokken, en akıllı adamlar gibi zamaneye uydurmuştu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Tutumsuz
- TEKLİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapması için birinden bir iş isteme
- "Bilmem ne dağındaki petrol arama kampında bir iş teklif etmişlerdi." (Orhan Veli Kanık)
-
İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri
- "Elbise değiştirmek teklifini bir kere de ben tekrar ettim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yapması için birinden bir iş isteme
- GERGEF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzerine kumaş gerilerek nakış işlemeye yarar, çoğu dikdörtgen biçiminde olan çerçeve
-
[isim]
Üzerine kumaş gerilerek nakış işlemeye yarar, çoğu dikdörtgen biçiminde olan çerçeve
- MEVSUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Nitelenmiş, nitelikleriyle belirlenmiş
-
[isim]
Sıfat tamlamasında tamlanan
-
[sıfat]
Nitelenmiş, nitelikleriyle belirlenmiş
- ROZBİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kızartılmak amacıyla hazırlanmış veya kızartılmış sığır eti parçası
-
[isim]
Kızartılmak amacıyla hazırlanmış veya kızartılmış sığır eti parçası
- PANDİF
- ...
- SARRAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuyumcu
-
Mesleği, değerli kâğıt ve metal paraları birbiriyle değiştirmek, tahvil alışverişi yapmak olan kimse
-
[isim]
Kuyumcu
- TEVKİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Durdurma
- "Yalnız şu var ki müttefik kuvvetleri küçük bahanelerle durmadan Türkleri tevkif ediyor, cezalara çarptırıyor ve bazen de müttefik merkezlerinde fena hâlde dövüyorlardı." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir suç dolayısıyla birini tutuklama
-
[isim]
Durdurma
- ÇARŞAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü
- "Yatağında oturdu, alnında toplanan ter damlalarını çarşafının ucuyla sildi." (Halide Edip Adıvar)
- "Çarşaf kadar bir kâğıda künyemi yazmışlar." (Refik Halit Karay)
-
Kadınların kullandığı ve baştan örtülen, pelerinli, eteklikli sokak giysisi
- "Çabucak yatak odasına koştu, çarşafını giydi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü
- TASNİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bölümleme, sınıflama
- "Her akşam bana saatlerce ut çalıyor, gevezelik ediyor, komşu kızlarını tasnif ediyor." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bölümleme, sınıflama
- MAARİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilgi ve kültür
-
Öğretim ve eğitim sistemi
- "En büyük emelim, maarif vekili olarak yurdumun irfanını yükseltmektir." (Atatürk)
-
[isim]
Bilgi ve kültür
- TAHFİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hafifletme, yükünü azaltma
-
[isim]
Hafifletme, yükünü azaltma
- İTİLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlaşma, uyuşma, uzlaşma
-
[isim]
Anlaşma, uyuşma, uzlaşma