Sonunda f olan 6 harfli 39 kelime var. F harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da başında f harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FİKTİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İtibari

MAZRUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zarf içine konmuş, zarflı
  2. [isim] İçerik
    • "Zarfa değil, mazrufa bakmalı."

MASRAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Harcanan para, gider
    • "Onların masrafı çoktur."
    • "Bir adamın hiç tanımadığı insanlar için bu kadar zahmet ve masrafa girmesine bir türlü akıl erdiremiyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir şeyin yapımında kullanılan gereç, harç
    • "Bu yemeğin masrafı bol tutulmuş."

SİNKAF
...
TAHRİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin aslını bozma, kalem oynatma, değiştirme
    • "Ben sözleri tahrif ederek tercüme ettim." (Aka Gündüz)

CAFCAF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gösteriş, şatafat
    • "Cafcafından geçilmiyor."
  2. [sıfat] Ağız kalabalığı ile bir şeyi elde eden, şirret

ÇARŞAF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü
    • "Yatağında oturdu, alnında toplanan ter damlalarını çarşafının ucuyla sildi." (Halide Edip Adıvar)
    • "Çarşaf kadar bir kâğıda künyemi yazmışlar." (Refik Halit Karay)
  2. Kadınların kullandığı ve baştan örtülen, pelerinli, eteklikli sokak giysisi
    • "Çabucak yatak odasına koştu, çarşafını giydi." (Peyami Safa)

TEKLİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapması için birinden bir iş isteme
    • "Bilmem ne dağındaki petrol arama kampında bir iş teklif etmişlerdi." (Orhan Veli Kanık)
  2. İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri
    • "Elbise değiştirmek teklifini bir kere de ben tekrar ettim." (Reşat Nuri Güntekin)

TASNİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bölümleme, sınıflama
    • "Her akşam bana saatlerce ut çalıyor, gevezelik ediyor, komşu kızlarını tasnif ediyor." (Aka Gündüz)

TEZYİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi değersiz, adi, bayağı, aşağılık göstermeye çalışma, küçültmek isteme
    • "Muhayyel bir ati namına geçmişte millî ve güzel ne varsa hepsinin tahrip ve tezyif edildiğini gördük." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Alay etme, eğlenme

İTİRAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başkaları tarafından bilinmesi sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama, söyleme, bildirme
    • "Hatıralarım demek, söylemek istediklerim; itiraflarım demek, söyleyebildiklerim demektir." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Bu günahımı gizli bir defter içinde, kendi kendime itiraf etmeliyim." (Aka Gündüz)

TAVZİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vazifelendirme, görevlendirme, iş verme

MEVSUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Nitelenmiş, nitelikleriyle belirlenmiş
  2. [isim] Sıfat tamlamasında tamlanan

ŞEFFAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Saydam

MÜSRİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tutumsuz
    • "Müsrif zannettiği karısı, evin hayatını, kendisi yokken, en akıllı adamlar gibi zamaneye uydurmuştu." (Ömer Seyfettin)

TALTİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İyilik ederek gönül alma
    • "Bundan dolayı beni taltif etmeniz lazım gelirdi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Birini nişan, madalya, aylık artırma vb. şeylerle ödüllendirme

MAARİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilgi ve kültür
  2. Öğretim ve eğitim sistemi
    • "En büyük emelim, maarif vekili olarak yurdumun irfanını yükseltmektir." (Atatürk)

MEVKUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Vakfedilmiş
  2. Tutuklu
    • "... şirketin başlıca müdürleri orada mevkuf." (Atilla İlhan)

PANDUF
...
ÇİRKEF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] İğrenç ve bulaşkan (kimse veya şey)
    • "Çirkefe taş atma, hikmetini mırıldanarak kaçar gibi uzaklaştı." (Ömer Seyfettin)
  2. [isim] Pis ve bulanık su

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü