Sonunda f olan 5 harfli 78 kelime var. F harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da başında f harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AHLAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Halefler, eslaf karşıtı

HUSUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ay tutulması

NISIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yarı

AZNİF

Kelime Kökeni : Ermenice

  1. [isim] Bir tür domino oyunu

KÜSUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güneş tutulması

RESİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Su düzeyindeki sıra kayalar

ESLAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Bizden öncekiler, geçmişler, öncel, ahlaf karşıtı

CÜRUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Erime durumundaki madenlerin yüzeyinde toplanan madde, demir boku, dışık
    • "Fabrikalar da bütün asitlerini, cüruflarını, pisliklerini denize döküyorlar." (Haldun Taner)
  2. Kaloriferlerden çıkan yanmış kömür artığı

PASİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Edilgin
    • "Yalnız müdafaa hâlinde ve pasif bir mücadeleyi sevdiğini zannettim." (Peyami Safa)
  2. Çekingen, durgun
    • "Dolmabahçe, bir sis bulutu gibi silik, sessiz ve pasif, âdeta varlığından utanır gibi uzanmaktadır." (Haldun Taner)
  3. Edilgen
  4. [isim] Bir mal varlığı üstünde etki yapan, para ile değerlendirilebilir borç ve yükümlülüklerin toplamı

EŞREF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok onurlu, çok şerefli

ZİHAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aruzla yazılmış şiirlerde uzun bir ünlünün uzun okunması gerekirken kısa okunması, imale karşıtı

SINIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri
    • "Birinci sınıf öğrencileri."
  2. Çeşitli amaçlarla oluşmuş kümeler
  3. Ders okutulan yer, dershane, derslik
  4. Önemlerine, niteliklerine göre kişi veya nesnelerin yerleştirildiği kategorilerden her biri
    • "Üçüncü sınıf bir gazeteciydi." (Necati Cumalı)
  5. Takımlardan oluşan birlik, dalların alt bölümü
    • "Memeliler, kuşlar, balıklar, omurgalılar dalının birer sınıfıdırlar."
  6. Belli ortak belirtileri olan tek tek nesneler öbeği
  7. Bir toplumda, aynı görevi yapan, aynı yararı sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu, klas
    • "Parter, her sınıftan insanla hıncahınç dolu idi." (Reşat Nuri Güntekin)

KAVAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ucuz, özenmeden ve bayağı cins ayakkabı, kemer, cüzdan yapan veya satan esnaf

HAFİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı
    • "Çok hafif geldiği için düvene ağır bir taş oturtmuşlardı." (Reşat Enis)
    • "Bu soğukta çok hafif giyinmişsin."
    • "Sağduyunuzu, yanlışlıkla doğruyu ayırt etme yeteneğinizi hafife almaktadır." (Haldun Taner)
  2. Güç veya yorucu olmayan, kolay
    • "Hafif bir iş."
  3. Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa
    • "Hafif bir kadın."
  4. Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek)
    • "Onlar da akşam yemeğini pek hafif yerlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. Kalınlığı veya yoğunluğu az olan
    • "Dışarıda yanan lambanın aydınlığıyla burası hafif bir karanlık içindeydi." (Memduh Şevket Esendal)
  6. Etkisi az olan, sert karşıtı
    • "Hafif bir içki."
  7. Önemli olmayan
    • "Hafif bir ceza."
  8. Çabuk uyanılan (uyku)
    • "Uykusu çok hafiftir."
  9. Çok dik olmayan (sırt, yokuş)
    • "Hafif bir meyilden indik." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  10. Gücü az olan, belli belirsiz
    • "Kaskatı kesilmiş vücudu, suyun hafif akıntısına uyarak yavaş yavaş uzaklaştı." (Reşat Nuri Güntekin)
  11. Sıkıntısız, ferah, rahat
    • "Kendimi bugün çok hafif hissediyorum."

NEZİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kanama
    • "Bu şiddetli nezfin önüne geçememekten korkuyordu." (Peyami Safa)

TAVAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İslam dininde hac sırasında Kâbe'nin çevresini yedi kez dolaşma
    • "Duvarlardaki mermer levhalara kazılı yazıları okuya okuya, kendi kendine, bütün mabedi tavaf etti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir şeyin çevresini dolaşma
  3. Kutsal bir yeri ziyaret etme

SEDEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Midye, istiridye vb. deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan sedefçilikte kullanılan, pırıltılı, beyaz, sert bir madde
  2. [sıfat] Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş
    • "Sedef saplı avcı bıçağı duvarda, taşın üstünde cızırdıyor sanki." (Tarık Buğra)
  3. Sedef hastalığı

LATİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan
    • "Bu latif yere rüzgâr nüfuz edemez, güneyin kızgın ateşi orayı yakamazdı." (Halide Edip Adıvar)

POSOF
...
HALEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birinin ardından gelip onun makamına geçen kimse, ardıl, selef karşıtı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü