Başında er olan 5 harfli 30 kelime var. Er ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde er olan kelimeler listesine ya da sonu er ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında er bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ERMİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kakım
-
[isim]
Kakım
- ERKLİ
-
-
[sıfat]
Erki olan, nüfuzlu, muktedir, kadir
-
[sıfat]
Erki olan, nüfuzlu, muktedir, kadir
- ERZİN
- ...
- ERZEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Pek rezil
-
Alçak, soysuz
-
[sıfat]
Pek rezil
- ERGEN
-
-
[sıfat]
Döl verebilecek duruma gelmiş olan, erin, yeni yetme, akil baliğ, baliğ
-
Henüz evlenmemiş, bekâr
-
[sıfat]
Döl verebilecek duruma gelmiş olan, erin, yeni yetme, akil baliğ, baliğ
- ERBAŞ
-
-
[isim]
İhtiyaçları devletçe karşılanan onbaşı ve çavuş rütbesindeki asker
- "Silah altında bulunan er ve erbaşlarla, askerî öğrenciler oy kullanamazlar." (Anayasa)
-
[isim]
İhtiyaçları devletçe karşılanan onbaşı ve çavuş rütbesindeki asker
- ERZAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uzun süre saklanabilen yiyeceklerin genel adı
- "Çarşıdan erzakını bile kendi pazarlık eder, kendi alır, kendi evine getirir." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Uzun süre saklanabilen yiyeceklerin genel adı
- ERGİN
-
-
[sıfat]
Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş
- "Ergin yemiş. Ergin ekin."
-
Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan (kimse), reşit
- "Oğlunun bilgin, ergin, akıllı, uslu olmasını istiyordu." (Nezihe Araz)
-
[sıfat]
Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş
- ERBİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Erbiyum oksit (Er2O3) veya erbiyum hidroksit, Er(OH)2
-
[isim]
Erbiyum oksit (Er2O3) veya erbiyum hidroksit, Er(OH)2
- ERİME
-
-
[isim]
Erimek işi
-
[isim]
Erimek işi
- ERDEK
- ...
- ERCİK
-
-
[isim]
Çiçek tozu üreten ve on tanesi çeşitli biçimde birleşerek erkek organı meydana getiren çiçek kısmı
-
[isim]
Çiçek tozu üreten ve on tanesi çeşitli biçimde birleşerek erkek organı meydana getiren çiçek kısmı
- ERDEN
-
-
[sıfat]
Bakire
- "Bu cinayetleri işlemiş olanların iç dünyalarında erden kalmış yığınla insani zenginlik belirir." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Bakire
- ERMEK
-
-
[-e]
Erişmek, kavuşmak
- "Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti." (Necati Cumalı)
-
Yetişip dokunmak
- "Eli tavana ermek."
-
[nsz]
Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak
- "Ekinler ermeden biçilmez."
-
[nsz]
Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek
-
[-e]
Erişmek, kavuşmak
- EROİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Morfinden kimyasal yolla elde edilen uyuşturucu bir madde
- "Cavidan'ın kardeşi serseri suratlı, eroin kullanan bir çocuktu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Morfinden kimyasal yolla elde edilen uyuşturucu bir madde
- ERKAN
- ...
- ERKİN
-
-
[sıfat]
Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest
-
[sıfat]
Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest
- ERİNÇ
-
-
[isim]
Hiçbir eksiği, üzüntüsü ve acısı olmama durumu, dirlik, rahat, huzur
- "Değiliz, erinç içinde değiliz biz, erinç içinde olmayı da aramıyoruz, dilemiyoruz." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Hiçbir eksiği, üzüntüsü ve acısı olmama durumu, dirlik, rahat, huzur
- ERCİŞ
- ...
- ERMİŞ
-
-
[isim]
Dinî inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, eren, evliya, veli
- "Anadolu ermişlerinin hikâyesini de kendine özgü üslubuyla anlatmıştır." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Dinî inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, eren, evliya, veli