Başında e olan 6 harfli 228 kelime var. E harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında e bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EĞİMLİ

  1. [sıfat] Eğimi olan
  2. Bir şeyi yapmaya içten yönelmiş, meyyal

ENİŞTE

  1. [isim] Bir kimsenin kız kardeşinin veya kadın hısımlarından birinin kocası
    • "Enişteniz olacak zat karısını çok seviyormuş." (Aka Gündüz)

ERGANİ
...
EKŞİME

  1. [isim] Ekşimek işi

EBESİZ

  1. [sıfat] Ebesi olmayan
  2. [zarf] Ebe bulunmaksızın, ebe olmaksızın
    • "Ebesiz doğurdum, dedi, ebe hekim demektir. Ben hasta mıyım?" (Ömer Seyfettin)

EZKAZA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Kazara
    • "Ezkaza hastalandı mı bir Allahın kulu çıkıp hatırını sormaz." (Atilla İlhan)

ESASEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Başından, temelinden, kökeninden
  2. Zaten
    • "Esasen bende kabahat ki sizin gibi dönek insanlarla yola çıkmışım." (Osman Cemal Kaygılı)
  3. Nasıl olsa, gene
    • "Esasen, Mediha Hanım gelmese şimdi de hastayı yalnız bırakamayacaktım." (Halide Edip Adıvar)
  4. Aslında

ESATİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan hikâyeler, mitoloji
    • "Kafamı rüya ve esatirden temizlemek, istiklallerin en güç elde edileni olan fikir istiklaline erişmek için değil mi?" (Reşat Nuri Güntekin)

EKARTE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] "Saf dışı etmek, konu dışında tutmak" anlamlarındaki ekarte etmek, "saf dışı bırakılmak, konu dışı tutulmak" anlamında ekarte edilmek birleşik fiillerinde geçen bir söz

EKLEME

  1. [isim] Eklemek işi
  2. [sıfat] Eklenmiş

EZBERE

  1. [zarf] Ezberleyerek, bir yerden okumayarak, bir yere bakmayarak
    • "Siz piyesi âdeta ezbere biliyorsunuz." (Peyami Safa)
    • "Buraların altını ezbere bilirim, ezbere." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Aslını, gerçeğini anlamadan, bilmeden, düşünmeden, incelemeden
    • "Sen bunu ezbere söylüyorsun."

ECİNNİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cin
    • "Ben dünyada ecinni filan yoktur demez miydim?" (Ömer Seyfettin)

EŞYALI

  1. [sıfat] Eşyası olan
    • "Adaya taşınmayı kurdular, eşyalı bir ev aradılar." (Refik Halit Karay)

EMİLME

  1. [isim] Emilmek işi

ELOĞLU

  1. [isim] El, yabancı
    • "Eloğlu erkenden ayaktadır. Bunca uygarlık yan gelip yatmakla elde edilmemiştir." (Haldun Taner)
  2. Damat
  3. Koca

ETOBUR

  1. [sıfat] Dişleri et yiyecek biçimde olan, omurgalı, memeli (hayvan), etçil, karnivor

ETRİYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dikme kiriş bağlantılarında direnci sağlayan sargı

ESARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kölelik, tutsaklık, esirlik
    • "Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım." (Ahmet Mithat)
  2. Boyunduruk
  3. Hâkimiyet altında bulunma

EŞKIYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dağda, kırda yol kesen hırsızlar, haydutlar
    • "Nice kendi hâlinde insanları, dağ başlarında eşkıya tenkil eder gibi öldürttü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ETALON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü