Başında b olan 4 harfli 111 kelime var. B harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde b harfi olan kelimeler listesine ya da sonu b harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında b bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BATI

  1. [isim] Yeryüzündeki başlıca dört yönden güneşin battığı yön, günindi, garp, doğu karşıtı
    • "En batıda sarı, iki yüksek tepeli bir dağ." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bulunulan yere göre güneşin battığı yönde olan bölge, garp
  3. Güneşin 22 Martta ve 23 Eylülde battığı nokta

BOLD

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bakınız koyu

BASI

  1. [isim] Resim klişesi, dökme harf, taş kalıp kullanarak makine yardımı ile kâğıt, bez vb.ne yazı, resim çıkarma işi

BÜST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Vücudun, omuzlarla birlikte göğüsten yukarı bölümü
    • "Vücudundaki oransızlık, nereden geliyor; büstü, bacaklarından daha mı uzun?" (Atilla İlhan)
  2. Heykelcilikte başı, göğsü, bazen de omuzları içine alan sanat ürünü
    • "Atatürk büstü."

BALA

  1. [isim] Yavru, çocuk

BİLA
...
BİYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle giysinin yaka, kol, etek çevresine kendi kumaşından veya başka kumaştan geçirilen ince şerit

BADİ

  1. [isim] Ördek
    • "Hani biz bir çayırda arabayla geçerken bir boğa çıkageldi, köylü korkudan nasıl badi badi koşmaya başlamıştı?" (Abdülhak Şinasi Hisar)

BAĞI

  1. [isim] Büyü

BUAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Elektrik akımı devrelerinde birleştirme yapmak veya akımı bir veya daha fazla kola ayırmak için kullanılan kutu

BAKÜ
...
BURÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısı
    • "Surun yıkık burçlarından baykuşlar gülüyor." (Haldun Taner)
  2. Zodyak üzerinde yer alan on iki takımyıldıza verilen ortak ad
  3. Demir aksamın birbirine değmesini engellemek, boşlukları doldurmak amacıyla sarı, karbon, plastik vb.nden yapılan bir motor parçası

BİBİ

  1. [isim] Hala

BOLU
...
BORU

  1. [isim] Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir
    • "Soba borusu kazanın içinden geçerdi." (Necati Cumalı)
    • "Ellerini burunlarına boru çalar gibi götürerek kümeler arasında geçit resmi yapıyorlardı." (Ömer Seyfettin)
    • "Gençlik bu, boru değil." (Atilla İlhan)
    • "Ben evin içinde zaten borusu tutulanlardan bahsedildiğine pek çok defalar müsadif olmuştum." (Halit Ziya Uşaklıgil)
  2. Borazan
    • "Ankara'da ilk sabah boru sesinden uyandım." (Ruşen Eşref Ünaydın)

BABA

  1. [isim] Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek
    • "Türk babanın ve Türk ananın çocuğu Türktür." (Anayasa)
    • "Bizim bu Kayabaşı'nda birçok zanaat, babadan oğla aktarılır." (Tarık Dursun K)
    • "Sen bildiğini söyle babam, alt yanını ben getiririm."
    • "Sacit bu hususta da babasına çekmişti." (Peyami Safa)
  2. Çocuğu olmuş erkek, peder
    • "Bunlar babadan oğla doktordurlar."
    • "Git babam git, yol bitmez ki..."
  3. Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme
  4. Çatı merteği
  5. Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse
    • "Atatürk Türk milletinin babasıdır."
  6. Anlayışlı, iyi huylu erkek
  7. Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı
  8. Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse
  9. Ata
    • "Asya'daki babalarımızdan miras kalan millî şiirimizin manzum şekillerinde..." (Yahya Kemal Beyatlı)
  10. [sıfat] Çok kaliteli, üstün nitelikli
  11. Tarikatların bazısında tekke büyüğü
    • "Bektaşi babası."
  12. Bu gibi kimselere verilen unvan
    • "Gül Baba. Nur Baba. Baba İlyas."
  13. Gemi veya iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı iri demir, ağaç veya beton dikme
  14. Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge

BÖLÜ

  1. [isim] Bölme işlemini gösteren "/" veya ":" işaretlerinin okunuşu, taksim
    • ""a/b" anlatımı, "a bölü b" diye okunur."
  2. Bir bayağı kesrin gösterilişinde pay ile payda arasına konulan yatay çizginin okunuşu
    • ""a/b" kesri "a bölü b" diye okunur."

BERİ

  1. [isim] Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı
    • "Biraz beriye geliniz."
  2. [sıfat] Bu uzaklıkta bulunan
    • "Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [edat] -den bu yana
    • "Kar sabahtan beri yağmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)

BANK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çoğunlukla parklarda ve bahçelerde oturulacak sıra

BAYİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirli maddeleri satma izni olan kimse, dükkân veya kuruluş
    • "Tekel bayisi. Gazete bayisi."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü