Başında b olan 4 harfli 111 kelime var. B harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde b harfi olan kelimeler listesine ya da sonu b harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında b bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BACA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol
    • "Kırlangıçlar daha çok sahildeki apartmanların bacalarında, pencere pervazlarında barınıyorlar." (Haldun Taner)
  2. Su yolu, lağım, maden ocağı vb. yer altı yapılarının hava deliği
  3. Çatı penceresi

BATI

  1. [isim] Yeryüzündeki başlıca dört yönden güneşin battığı yön, günindi, garp, doğu karşıtı
    • "En batıda sarı, iki yüksek tepeli bir dağ." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bulunulan yere göre güneşin battığı yönde olan bölge, garp
  3. Güneşin 22 Martta ve 23 Eylülde battığı nokta

BİLE

  1. [bağlaç] Da, de, dahi
    • "Bir damlası bile deniz hakkında bize ilmî bir fikir vermeye yetişir." (Refik Halit Karay)
  2. [zarf] Birlikte
  3. [zarf] Üstelik
    • "Konuşmadılar bile."

BAZI

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Birtakım, kimi
    • "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler." (Ömer Seyfettin)
    • "Bizimkisi komşuluk gayreti dedi, içinden de ne demişler? Bazı dingil döner bazı teker." (Ncmettin Halil Onan)
  2. [zarf] Bazen
    • "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

BEİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Engel, uymazlık
    • "Seyyit Ali, Yani'ye planlarını üstünkörü anlatmakta beis görmedi." (Ömer Seyfettin)
  2. Kötülük, zarar

BENT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bağ, rabıt
    • "Kalabalık göz açıp kapayıncaya kadar beni kapmış, direncimi kırıp ruhumu ufalayarak kendine bent etmişti." (Atilla İlhan)
  2. Kitaplarda kendi içinde bütünlük oluşturan bölüm
  3. Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılan set, büğet
    • "Bentler, hakikaten Osmanlı medeniyeti eserlerinden örnek verecek heybetli tesislerden imiş." (Ahmet Rasim)
  4. Gazete yazısı
  5. Bir şiirdeki dörtlüklerin her biri, bağlam
  6. Kanun maddesi

BRİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Düğmeyi iliklemek için kumaş veya iplikten yapılmış özel bir tür ilik
  2. Nakış veya dantelde motifleri birleştiren bağ
  3. Giysiyi çengele asmak için kullanılan, giysinin enseye yakın bölümünde yer alan ince şerit

BAHT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Olacakların, kaçınılmaz olduğunu belirleyen ilahî iradenin insan için veya bir toplum için çizdiği hayat tarzı, kader, talih
  2. Şans
    • "Ben Atatürk'ü birkaç defa görmek bahtına erenlerdenim." (Haldun Taner)

BEZE

  1. [isim] Yara veya çıban sebebiyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik, gudde

BROM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 35, atom ağırlığı 79,909, yoğunluğu 2,97 olan, deniz sularında az, bazı göllerde çok miktarda bulunan, kırmızı renkli, pis kokulu, zehirli, sıvı bir element (simgesi Br)

BAYT
...
BİNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapı
    • "Yalı, çok pencereli, iki katlı, yayvan bir binadır." (Burhan Felek)
  2. Arapça fiil çatısını konu edinen bilim ve kitap
    • "Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur."
    • "Düşüncelerini ne üzerine bina ediyorsun."
  3. Çatı

BANT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yapılış özelliğine göre sarma, yapıştırma vb. işlerde kullanılan düz, ensiz, yassı bağ, şerit, izole bant
  2. Yara üzerine yapıştırılan özel olarak hazırlanmış ilaçlı küçük şerit
  3. Ses alma aygıtlarında seslerin kaydı için kullanılan manyetik oksitli plastik veya selüloz şerit

BAYİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirli maddeleri satma izni olan kimse, dükkân veya kuruluş
    • "Tekel bayisi. Gazete bayisi."

BAZA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Mobilyanın uzunluğunca konulan dar ayak
  2. Dolap gövdesinin zemine düzgün oturmasına yarayan çerçeve şeklindeki kaide
  3. Yatağın yerden yüksek olmasını sağlayan veya sandık olarak kullanılan boş bölmesi

BİBİ

  1. [isim] Hala

BİDE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bedenin belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan tuvalet aracı

BÜFE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Evlerde içine yemek takımlarının konduğu dolap
  2. Toplantılarda yiyecek ve içeceklerin konulduğu masa
    • "Kadınlar büfeye gidip bir şey yemek için bile kımıldamıyorlardı." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Yiyecek, içecek, gazete, dergi vb.nin satıldığı küçük dükkân
    • "Ben köşedeki büfeden size sandviç getirebilirim." (Peyami Safa)

BERİ

  1. [isim] Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı
    • "Biraz beriye geliniz."
  2. [sıfat] Bu uzaklıkta bulunan
    • "Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [edat] -den bu yana
    • "Kar sabahtan beri yağmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)

BLÖF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İskambil oyunlarında elindeki kâğıtları olduğundan başka gösterme davranışı
    • "Pokerde blöf yakalama meraklısı idi." (Tarık Buğra)
    • "Komplo tertip edenlerin, meclise ve efkârıumumiyeye karşı, ordu ile yapmak istedikleri blöf meydana çıkarıldı." (Atatürk)
  2. Karşısında kişiyi yanıltarak veya yıldırarak bir işten caydırmak için söylenen asılsız söz veya takınılan aldatıcı tavır, kurusıkı
    • "Bu, bana bir blöften ziyade bir şantaj gibi görünüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü