Başında ar olan 5 harfli 43 kelime var. Ar ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ar olan kelimeler listesine ya da sonu ar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ar bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARGON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 18, atom ağırlığı 39,9 olan, havada % 1 oranında bulunan, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir element (simgesi Ar)
-
[isim]
Atom numarası 18, atom ağırlığı 39,9 olan, havada % 1 oranında bulunan, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir element (simgesi Ar)
- ARKAÇ
-
-
[isim]
Ağıl
-
Dağ sırtlarında davarların yatırıldığı düz, rüzgâr almayan kuytu yer
-
[isim]
Ağıl
- ARTER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atardamar
-
Trafiği yoğun olan ana yol
-
[isim]
Atardamar
- ARTIN
-
-
[isim]
Katyon
-
[isim]
Katyon
- ARDIÇ
-
-
[isim]
Servigillerden, güzel kokulu yapraklarını kışın da dökmeyen, yuvarlak kara yemişleri ilaç olarak kullanılan bir ağaççık (Juniperus)
-
[isim]
Servigillerden, güzel kokulu yapraklarını kışın da dökmeyen, yuvarlak kara yemişleri ilaç olarak kullanılan bir ağaççık (Juniperus)
- ARDIL
-
-
[isim]
Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, öncel karşıtı, arda, halef
-
Bir çıkarımda varılan sonuç
-
[isim]
Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, öncel karşıtı, arda, halef
- ARIZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sonradan olan, dıştan gelen
-
Geçici, eğreti
- "Sahifede tesadüfi bir fark bulunsa bu arızi farkı göremeyecekti." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sonradan olan, dıştan gelen
- ARSUZ
- ...
- ARGIN
-
-
[sıfat]
Yorgun, zayıf, bitkin
- "Bir beyaz taycağız bakımsız, argın." (Ömer Seyfettin)
-
Beceriksiz
-
[sıfat]
Yorgun, zayıf, bitkin
- ARTIK
-
-
[sıfat]
İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan
-
Daha çok, daha fazla
-
[zarf]
Bundan böyle, sonra, daha, yeter
- "Artık onlar en lüks gazino ve barlara gidiyorlar, gecelerini oralarda geçiriyorlardı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Kalan veya artan bölüm
- "Yemek artığı."
-
[isim]
Bir şey harcandıktan sonra artan bölümü
- "Kumaş artığı."
-
Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli
-
[sıfat]
İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan
- ARKOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birleşiminde feldspat bulunan, kum taşı türünden bir tortul kayaç
- "Değirmen taşları sert arkozdan yapılır."
-
[isim]
Birleşiminde feldspat bulunan, kum taşı türünden bir tortul kayaç
- ARTIŞ
-
-
[isim]
Artma işi veya biçimi, artma, artım, çoğalış
- "Fiyat artışı. Nüfus artışı."
-
[isim]
Artma işi veya biçimi, artma, artım, çoğalış
- ARİZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe
-
[isim]
Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe
- ARSİN
- ...
- ARTÇI
-
-
[isim]
Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket
-
Yürüyüş durumunda bulunan bir askerî birliğin güvenliğini sağlamak için arkadan gelmek üzere bırakılan kıta, dümdar
-
[sıfat]
Arkadan gelen, sonra olan, öncü karşıtı
-
[isim]
Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket
- ARTIM
-
-
[isim]
Artma, artış, çoğalma
-
[isim]
Artma, artış, çoğalma
- ARŞIN
-
-
[isim]
Yaklaşık olarak 68 cm'ye eşit olan uzunluk ölçüsü
- "Bu duvarlar yerden bir arşın kadar yüksek, üstünde güzel bir parmaklığı olan duvarlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yaklaşık olarak 68 cm'ye eşit olan uzunluk ölçüsü
- ARAKA
-
-
[isim]
İri taneli bezelye
-
[isim]
İri taneli bezelye
- ARİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün
- "Bazı ramazan ve bayram arifelerinde teyzelerim beni Eyüp'teki aile mezarlığına götürürlerdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün
- ARDAK
-
-
[isim]
İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç
-
[isim]
İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç