Sonunda al olan 5 harfli 94 kelime var. AL ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde al olan kelimeler listesine ya da başında al olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EMSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benzer
- "Tarihte o ana kadar emsali görülmedik bir ticari kepazelik devri açılmıştı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Yaşıt, eş, denk
- "Emsali bir üst derece maaş aldığı hâlde zavallı resim hocamız mağdur duruma düşmüş bulunuyordu." (Haldun Taner)
-
Örnek
-
Kat sayı
-
[isim]
Benzer
- İHMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gereken ilgiyi göstermeme, boşlama, savsaklama, savsama, önem vermeme
- "Ama ben yaşımın toyluğuna kapılmış, ufak tefek ihmaller bulmuştum bu tercümede." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "İstanbul'a inerken eldiven ve baston kullanmayı da ihmal etmez." (Haldun Taner)
-
[isim]
Gereken ilgiyi göstermeme, boşlama, savsaklama, savsama, önem vermeme
- KOPAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tropik bölgelerde yetişen, bazı erguvangillerden çıkarılan ve cila yapmakta kullanılan bir çeşit reçine
-
[isim]
Tropik bölgelerde yetişen, bazı erguvangillerden çıkarılan ve cila yapmakta kullanılan bir çeşit reçine
- MAHAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yöre
- "Nihayet, güç bela bilet mahallini aşıp merdivenlere doğru boşandılar." (Haldun Taner)
- "Otomobilin dinmeyen yaygarasını üstüne alınmaya mahal yoktu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yöre
- FİNAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir işin sonu
-
Dönem sonu sınavı
-
Bir müzik parçasının son bölümü, bitiş
-
Elemeli yarışmalarda sonucu belirten karşılaşma
- "Basketbol finalleri bugün yapılacak."
-
[isim]
Bir işin sonu
- HİLAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, ayça, yeni ay
-
Çocukların okuma öğrenmeye başladıklarında satır ve sözleri şaşırmamak için söz üzerinde gezdirdikleri ucu sivri, uzunca bir gösterme aracı
-
[isim]
Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, ayça, yeni ay
- ÇOKAL
-
-
[isim]
Savaşlarda giyilen zırh
-
[isim]
Savaşlarda giyilen zırh
- İŞKAL
- ...
- NAZAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Genizsil
-
[sıfat]
Genizsil
- ŞİMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuzey
-
[isim]
Kuzey
- DARAL
- ...
- İCMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gösterge
- "Günahlarımızın icmaline gelince ben tutamam vallahi tutamam, takatim yetmez." (Atilla İlhan)
-
Özet, kısaltma
-
[isim]
Gösterge
- İŞGAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yeri ele geçirme
- "Çuhahane bir kumaş fabrikasıydı, İstanbul'un işgali sırasında İngilizler yaktılar." (Burhan Felek)
- "Ertesi gün Kanaltepe-Sivrihisar hattını işgal ettik." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir kimseyi işten alıkoyma, engelleme, oyalama
- "Buraya geldiğim günden beri beni işgal eden en mühim şey kendimi alıştırmak, ısındırmak cehdidir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Uğraştırma
-
[isim]
Bir yeri ele geçirme
- MİSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek
- "Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır." (Falih Rıfkı Atay)
-
Benzer
- "Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[isim]
Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek
- MELAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Can sıkıntısı, usanç
- "Melalimizi avutmak için bin türlü eğlence, bin türlü zevk icat ettik." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Üzüntü, hüzün, dert
- "Her zaman, doğduğu, çocukluğunu geçirdiği memleketin rüzgârlarıyla bir melal duyardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Can sıkıntısı, usanç
- KORAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dinî ezgi
-
Kaynağı dinî ezgi olan orkestra parçası
-
[isim]
Dinî ezgi
- LOKAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yöresel
-
Yerel
- "Lokal anestezi."
-
[isim]
Dernekevi
- "Siyasal kuruluşların lokallerini yakıp yıkmaya kalkacaklardır." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Müzikli eğlencelerin yapıldığı yer, gece kulübü
- "Onlarla beraber Beyoğlu lokanta ve gece lokallerine büsbütün başka bir üslup geldi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Yöresel
- İDEAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ülkü
- "Büyük ideal sahiplerinin ilk kudretleri ketum oluşlarıdır." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan
- "Benim de kendime mahsus ideal hayallerim olur." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Ülkü
- KURAL
-
-
[isim]
Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam
- "Dil bilgisi kuralları."
-
Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke
- "O yirmi beş yaşına kadar umumi kurallara, yargılara sığmayan bir hayat yaşamıştır." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam
- İPTAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yararlıktan, kullanıştan kaldırma, silme, bozma
-
Herhangi bir hükmün geçersiz olduğunu gerekçeleri ile göstererek çürütme
-
[isim]
Yararlıktan, kullanıştan kaldırma, silme, bozma