Başında al olan 9 harfli 76 kelime var. Al ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde al olan kelimeler listesine ya da sonu al ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında al bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALİMALLAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [ünlem] Söylenen bir sözün doğruluğuna inandırmak için "en iyisini Allah bilir" anlamında kullanılan bir söz

ALTINIMSI

  1. [sıfat] Altınsı

ALGILAYIŞ

  1. [isim] Algılama işi veya biçimi

ALIŞILMIŞ

  1. [sıfat] Her zamanki, mutat
    • "Yayımcılar, kazanç amacıyla, alışılmış yapıtlar sunarlar okuyucuya." (Necati Cumalı)

ALTİMETRE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yükseklikölçer

ALGILATIŞ
...
ALLAMELİK

  1. [isim] Allame olma durumu

ALAYCILIK

  1. [isim] Alay etmeyi huy edinmiş olma durumu

ALTIŞARLI
...
ALDIRILMA

  1. [isim] Aldırılmak işi

ALAFRANGA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [sıfat] Frenklerin töre, âdet ve hayatına uygun, Frenklerle ilgili, Batılıca, alaturka karşıtı
    • "Alafranga yemek."
  2. Avrupa kültürüne özgü olan
  3. Avrupa uygarlığını benimsemiş, Avrupa eğitimiyle yetişmiş (kimse)

ALÜFTELİK

  1. [isim] Alüfte olma durumu
    • "İlk, alüfteliği, şakraklığı ile erkeklerin boğazını kesen Anika görünecektir." (Salâh Birsel)

ALELACELE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Çabucak
    • "Kemeraltı'ndan alelacele, beyaz üstüne koyu lacivert puanlı bir gecelik almıştım." (Nazlı Eray)

ALACALAMA

  1. [isim] Alacalamak işi

ALTINEKİN
...
ALACAKAYA
...
ALÇILATMA

  1. [isim] Alçılatmak işi

ALERJİSİZ

  1. [sıfat] Alerjisi olmayan

ALABİLMEK

  1. [nsz] Alma imkânı veya olasılığı bulunmak

ALIKOYMAK

  1. [-i] Bir süre için bir yerde tutmak
    • "Arkadaşım beni yemeğe alıkoydu."
  2. [-den] Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak
    • "Selim Bey, babamı yemeğinden alıkoyarak mütemadiyen Girit'ten bahsediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Ayırıp saklamak
    • "Bu kitabı sizin için alıkoydum."
  4. [-den] Yoksun bırakmak
    • "İlk iki karım beni dalmış olduğum macera âleminden bir adım alıkoymamıştılar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  5. [-i] Mâni olmak, engel olmak
    • "İki güne yakın bir zaman yalnız su vererek oradan oraya koşturulmuş hayvanı, hangi kuvvet ağzına yanaşmış yiyeceği kapmaktan alıkoyar?" (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü