Başında al olan 9 harfli 76 kelime var. Al ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde al olan kelimeler listesine ya da sonu al ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında al bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALİMALLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Söylenen bir sözün doğruluğuna inandırmak için "en iyisini Allah bilir" anlamında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
Söylenen bir sözün doğruluğuna inandırmak için "en iyisini Allah bilir" anlamında kullanılan bir söz
- ALTINIMSI
-
-
[sıfat]
Altınsı
-
[sıfat]
Altınsı
- ALGILAYIŞ
-
-
[isim]
Algılama işi veya biçimi
-
[isim]
Algılama işi veya biçimi
- ALIŞILMIŞ
-
-
[sıfat]
Her zamanki, mutat
- "Yayımcılar, kazanç amacıyla, alışılmış yapıtlar sunarlar okuyucuya." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Her zamanki, mutat
- ALTİMETRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yükseklikölçer
-
[isim]
Yükseklikölçer
- ALGILATIŞ
- ...
- ALLAMELİK
-
-
[isim]
Allame olma durumu
-
[isim]
Allame olma durumu
- ALAYCILIK
-
-
[isim]
Alay etmeyi huy edinmiş olma durumu
-
[isim]
Alay etmeyi huy edinmiş olma durumu
- ALTIŞARLI
- ...
- ALDIRILMA
-
-
[isim]
Aldırılmak işi
-
[isim]
Aldırılmak işi
- ALAFRANGA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[sıfat]
Frenklerin töre, âdet ve hayatına uygun, Frenklerle ilgili, Batılıca, alaturka karşıtı
- "Alafranga yemek."
-
Avrupa kültürüne özgü olan
-
Avrupa uygarlığını benimsemiş, Avrupa eğitimiyle yetişmiş (kimse)
-
[sıfat]
Frenklerin töre, âdet ve hayatına uygun, Frenklerle ilgili, Batılıca, alaturka karşıtı
- ALÜFTELİK
-
-
[isim]
Alüfte olma durumu
- "İlk, alüfteliği, şakraklığı ile erkeklerin boğazını kesen Anika görünecektir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Alüfte olma durumu
- ALELACELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Çabucak
- "Kemeraltı'ndan alelacele, beyaz üstüne koyu lacivert puanlı bir gecelik almıştım." (Nazlı Eray)
-
[zarf]
Çabucak
- ALACALAMA
-
-
[isim]
Alacalamak işi
-
[isim]
Alacalamak işi
- ALTINEKİN
- ...
- ALACAKAYA
- ...
- ALÇILATMA
-
-
[isim]
Alçılatmak işi
-
[isim]
Alçılatmak işi
- ALERJİSİZ
-
-
[sıfat]
Alerjisi olmayan
-
[sıfat]
Alerjisi olmayan
- ALABİLMEK
-
-
[nsz]
Alma imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Alma imkânı veya olasılığı bulunmak
- ALIKOYMAK
-
-
[-i]
Bir süre için bir yerde tutmak
- "Arkadaşım beni yemeğe alıkoydu."
-
[-den]
Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak
- "Selim Bey, babamı yemeğinden alıkoyarak mütemadiyen Girit'ten bahsediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ayırıp saklamak
- "Bu kitabı sizin için alıkoydum."
-
[-den]
Yoksun bırakmak
- "İlk iki karım beni dalmış olduğum macera âleminden bir adım alıkoymamıştılar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Mâni olmak, engel olmak
- "İki güne yakın bir zaman yalnız su vererek oradan oraya koşturulmuş hayvanı, hangi kuvvet ağzına yanaşmış yiyeceği kapmaktan alıkoyar?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Bir süre için bir yerde tutmak