Sonunda a olan 5 harfli 621 kelime var. A harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde a harfi olan kelimeler listesine ya da başında a harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MARYA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Beş yaşından büyük veya damızlık dışı bırakılmış dişi koyun
  2. Dişi hayvan
  3. Bir tür küçük balık

RUSYA
...
ŞAŞMA

  1. [isim] Şaşmak işi

TATMA

  1. [isim] Tatmak işi

ÇOKÇA

  1. [zarf] Çok olarak
    • "Benden utanırlar, odada çokça koca lakırtısı olsa kalkar kaçarlar." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Aşırı, fazla
    • "Çokça alıngan olduğu için arkadaşları onunla sık sık bozuşuyor." (Salâh Birsel)

FETHA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üstün (II)

HAHHA

  1. [ünlem] Alaylı, yapmacıklı gülerken çıkan ses

LİDYA
...
SAFÇA

  1. [sıfat] Biraz saf
    • "Kopardığı parçayı safça bir gururla yere attı." (Necati Cumalı)
  2. [zarf] (sa'fça) Safçasına

SOFRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu
    • "Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Sofrayı topladıktan sonra yanımıza uğramadı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hanımlar sessiz hareketlerle ortaya iki sofra kurmuşlardı." (Aka Gündüz)
  2. Birlikte yemek yiyenlerin tümü
    • "Bizim sofra çok şendir."
  3. Genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası
    • "Bir gün sofra masasının altına saklanmıştım da beni bir türlü bulamamıştın." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Halı göbeğinde daire biçimindeki çiçekli bölüm
  5. Anüs
    • "Çocuğun sofrası dışarı fırlamış."

CUMBA

  1. [isim] Yapıların üst katlarında, ana duvarların dışına, sokağa doğru çıkıntı yapmış balkon
    • "Yola uzanan cumbaların altındaki destekler büyük annelerimizin sarkık gerdanlarına benzerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Eski evlerde pencere hizasından sokağa doğru çıkıntısı olan kafesli bölüm
    • "Nihayet dün gece komşu kadın cumbadan seslendi." (Mithat Cemal Kuntay)

DRAMA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Dram

KURYA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Vatikan'ı yöneten yürütme ve yargılama organlarının bütünü

OMBRA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Doğrama işlerini kahverengiye boyamakta kullanılan toprak boya

ONAMA

  1. [isim] Onamak işi, uygun bulma, tasvip
    • "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmî ve özel herhangi bir işle görevlendirilemez." (Anayasa)

SONDA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Suyun herhangi bir noktadaki derinliğini ölçmek, dip tabakaların yapısını incelemek için kullanılan araç
  2. Bir boşluğun içini yoklamaya yarayan uzunca ve ucu küt demir araç
  3. Vücudun içinde birikip dışarı atılamayan sıvıyı çekmek için kullanılan araç

BAŞKA

  1. [sıfat] Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge
    • "Yıllar sonra olaya başka bir açıdan bakabildim." (Haldun Taner)
  2. Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan
    • "Bütün bunlar beni herkesten başka bir insan yapmıyor." (Halide Edip Adıvar)
  3. [edat] "Ayrıca, üstelik, bir yana" anlamlarında -dan / -den başka biçiminde kullanılan bir söz

MEMBA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kaynak, pınar
    • "Siyah gözleri, siyah birer kaynar su memba gibiydi." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir şeyin çıktığı yer
    • "Böyle bir siyaset, sabit ve payidar bir membadan çıkar." (Memduh Şevket Esendal)

BAKLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Baklagillerden, yurdumuzun her yerinde yetiştirilen, yeşil kabuklu ve taneli bir bitki (Vicia faba)
    • "Ablam baklaları birer birer ağzından çıkarınca durumun vahimliği gözlerimin önüne serilmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bu bitkinin yeşil ürünü veya kuru tanesi
    • "Bırak muamma konuşmayı / Çıkar ağzından baklayı / Bahtımız aydınlanıversin." (Cahit Sıtkı Tarancı)
  3. Bir zinciri oluşturan halka veya parçalardan her biri

İPEKA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Altın kökü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü