Sonunda a olan 4 harfli 407 kelime var. A harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde a harfi olan kelimeler listesine ya da başında a harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ASMA
-
-
[isim]
Asmak işi
-
[sıfat]
Asılmış, asılı
- "Mahallenin bütün çocukları sıra ile bu asma salıncakta sallanıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Asmak işi
- FAVA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bakla tanelerinin kabuğu soyulduktan sonra yapılan zeytinyağlı yemek
-
[isim]
Bakla tanelerinin kabuğu soyulduktan sonra yapılan zeytinyağlı yemek
- MALA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı, duvarcı ve sıva aracı, sürgü
-
[isim]
Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı, duvarcı ve sıva aracı, sürgü
- ROBA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça
-
[isim]
Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça
- TUNA
- ...
- KISA
-
-
[sıfat]
Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı
- "Ahmet Kerim annesiyle kısa kesmek istediği konuşmalarını hep kapıdan çıkarken ayak üstünde yapardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Gömleğin kollarını kısa tutmuşlar."
-
Az süren, uzun olmayan
- "Türk milleti en kısa zaman içinde yeni harflerle okumaya, yazmaya başladı." (Etem İzzet Benice)
- "Başkan açılış konuşmasını kısa tuttu."
-
Ayrıntısı çok olmayan
- "Kısa bilgi. Kısa yazı."
-
[isim]
Kısa olan şey
- "Uzun lafın kısası."
-
[zarf]
Kısaca, kısaltarak
- "Kısa konuştu."
-
[sıfat]
Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı
- BABA
-
-
[isim]
Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek
- "Türk babanın ve Türk ananın çocuğu Türktür." (Anayasa)
- "Bizim bu Kayabaşı'nda birçok zanaat, babadan oğla aktarılır." (Tarık Dursun K)
- "Sen bildiğini söyle babam, alt yanını ben getiririm."
- "Sacit bu hususta da babasına çekmişti." (Peyami Safa)
-
Çocuğu olmuş erkek, peder
- "Bunlar babadan oğla doktordurlar."
- "Git babam git, yol bitmez ki..."
-
Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme
-
Çatı merteği
-
Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse
- "Atatürk Türk milletinin babasıdır."
-
Anlayışlı, iyi huylu erkek
-
Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı
-
Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse
-
Ata
- "Asya'daki babalarımızdan miras kalan millî şiirimizin manzum şekillerinde..." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Çok kaliteli, üstün nitelikli
-
Tarikatların bazısında tekke büyüğü
- "Bektaşi babası."
-
Bu gibi kimselere verilen unvan
- "Gül Baba. Nur Baba. Baba İlyas."
-
Gemi veya iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı iri demir, ağaç veya beton dikme
-
Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge
-
[isim]
Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek
- CUMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haftanın altıncı günü, perşembe ile cumartesi arasındaki gün
-
Cuma namazı
-
[isim]
Haftanın altıncı günü, perşembe ile cumartesi arasındaki gün
- MİZA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kumarda ortaya sürülen para
-
[isim]
Kumarda ortaya sürülen para
- ONMA
-
-
[isim]
Onmak işi veya durumu
-
[isim]
Onmak işi veya durumu
- ÇAĞA
-
-
[isim]
Çocuk, bebek
-
[isim]
Çocuk, bebek
- SOYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kökeni Çin ve Japonya'ya uzanan, protein değeri bakımından zengin bir tür fasulye, soya fasulyesi (Soia hispida)
- "Soya yağı. Soya unu."
-
[isim]
Kökeni Çin ve Japonya'ya uzanan, protein değeri bakımından zengin bir tür fasulye, soya fasulyesi (Soia hispida)
- GIDA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Besin
- "Başka yerlerde süt, ekmekten üstün bir gıdadır." (Burhan Felek)
-
[isim]
Besin
- BUCA
- ...
- UTMA
-
-
[isim]
Utmak işi
-
[isim]
Utmak işi
- NARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haykırma, bağırma
- "Akıncıların naralarıyla savaş alanı çınladı."
- "Boyuna bağırıyor, şarkı söylüyor, nara atıyorlar." (Ömer Seyfettin)
-
Sarhoş veya külhanbeyi bağırması
-
[isim]
Haykırma, bağırma
- ELMA
-
-
[isim]
Gülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pirus malus)
-
Bu ağacın kabuğu parlak, sert, kırmızı, sarı ve yeşil renkte, kokusu hoş, tadı ekşi veya tatlı, dokusu gevrek, ufak çekirdekli meyvesi
-
[isim]
Gülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pirus malus)
- EVLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Daha iyi, yeğ
- "Bir şeyi bilmek, onun cahili olmaktan evladır, diyen bir hadis vardır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Daha iyi, yeğ
- SOTA
- ...
- SOMA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Cinsiyet hücreleri dışında, vücut hücrelerinin tümü
-
[isim]
Cinsiyet hücreleri dışında, vücut hücrelerinin tümü