Başında a olan 3 harfli 59 kelime var. A harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde a harfi olan kelimeler listesine ya da sonu a harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında a bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ACE

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Teniste rakibin karşılayamadığı, doğrudan doğruya sayı getiren servis

ABE

  1. [ünlem] Özellikle Rumeli'de seslenmek ve dikkati çekmek için kullanılan bir söz

ALT

  1. [isim] Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı
    • "Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." (Zeki Ömer Defne)
    • "İlgili sözleşmelerin altına imzamızı koyarken bu imzaya sadık kalma konusunda ne ölçüde niyetliydik?" (Ahmet Cemal)
    • "Bir şey değil, karşıdan bir otomobil filan gelir de altında kalırım diye korktum." (Burhan Felek)
    • "Kısa kesmekten yanaydı ama paraları uzatsa altından bir çapanoğlu çıkar mıydı?" (Orhan Kemal)
  2. Bir nesnenin tabanı
    • "Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi imkânsızdı." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Altından kalkamayacağı suçlamalar ileri sürdüler."
  3. Oturulurken uyluk kemiklerinin yere gelen bölümü
    • "Altına sandalye çekmek."
  4. Bir şeyin yere yakın bölümü
  5. Yanan ocağın alevi
    • "Fokurdamaya başlayan çaydanlığın altını kapadı." (Haldun Taner)
  6. Birine göre alt aşamada olan kimse, madun
  7. Sınıflamalarda ikinci derecede olan
    • "Alt sınıf. Alt cins. Alt takım."
  8. [sıfat] Birkaç şeyden aşağıda olan
    • "Yeleğinin alt düğmesi iliklenmemiş." (Haldun Taner)

ASK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Asklı mantarlara özgü üreme organı

ALO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [ünlem] Telefon konuşmasına başlarken kullanılan bir seslenme sözü

AYN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Göz

ARK

  1. [isim] İçinden su akıtmak için toprağı kazarak yapılan açık oluk, arık

AMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma
    • "Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu." (Necati Cumalı)
    • "Ama ne manzara! Ama ne film!"
    • "Ama, diye sözünü kestim adamın. Aması maması yok, dedi o, sert bir sesle. Niye istifa etmedin?" (Nazlı Eray)
  2. Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz
    • "İnanmam ama fırsat bulursam baktırmadan da yapamam." (Kemal Tahir)
    • "Ama ne kılık!"
  3. Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz
    • "Gerçi Miralay bey bu suretle tekrar hatıralarına dalıp derdini unutur ama onu gece yarılarına kadar dinlemek fedakârlığı da yine bize düşer." (Haldun Taner)
  4. Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz
    • "Güzel ama güzel bir söz söyledi."
  5. Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz
    • "Gerçi, vekillerden bazıları yerli yerinde duruyordu ama!" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ANA

  1. [isim] Çocuğu olan kadın, anne
    • "Gözyaşları döken hanım herhâlde gelinin anası olacaktı." (Haldun Taner)
    • "Bilir miyim ben anam babam!"
    • "Şimşek gibi çakan ağrılardan beni kurtarsınlar, servetimin yarısını anamın ak sütü gibi vereyim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Dünya yuvarlakmış... Yok ananın örekesi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Yavrusu olan dişi hayvan
  3. Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı
    • "Fatma Anamız. Meryem Ana."
  4. [ünlem] Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü
  5. Velinimet
    • "Yoksullar anası."
  6. Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü
  7. [sıfat] Temel, asıl, esas
    • "Geçen yıl ana işlerden hiçbiri bitirilip bir sonuca varılamamıştır." (Memduh Şevket Esendal)
  8. Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatır

AŞK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi
    • "Gönlüm düştü bu sevdaya / Gel gör beni aşk neyledi." (Yunus Emre)
    • "Meltemler tanrısı aşka gelip bu yeni varlığı yelpazelemeye koyuldu." (Halikarnas Balıkçısı)

ATV
...
ALİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yüce, yüksek
    • "Bu bizim en büyük, en şanlı, en ali bir günümüz, en mukaddes millî bayramımız." (Ömer Seyfettin)

AKS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dingil

AFT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ağız mukozasında görülen ufak, kirli sarı lekeler

ARA

  1. [isim] İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe
    • "Ben onları akşama yemeğe çağırdım. Sen de geleceksin. Orada ben aranızı bulurum." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Sabahtan beri ara vermeden yağan sessiz, ince nisan yağmuru." (Peyami Safa)
    • "Bir vakitler aralarından su sızmayan o dünya ahiret kardeş hatun kişiler, şimdi birbirlerini çekemiyor, birbirlerinin arkasından söylemediklerini bırakmıyorlardı." (Haldun Taner)
    • "Emine ile aralarını bulmaya çalışacağını söyledi." (Halide Edip Adıvar)
  2. İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla
  3. Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi
    • "Öğrenciyle öğretmenin arasının daima iyi olması gerekmektedir."
  4. Toplu bulunan nesnelerin veya kimselerin içi
    • "Aralarında anası babası ile Binnaz'ın da bulunduğu on sekiz işçiydiler." (Necati Cumalı)
  5. Aralık
  6. Bir oyunda, bir filmde dinlenme süresi, antrakt
  7. Toplu jimnastik dizilmelerinde, sıradakilerin birbirlerinden yanlamasına olan uzaklıkları
  8. Futbol oyununun kırk beşer dakikalık iki devresi arasında verilen on beş dakikalık dinlenme süresi
  9. Basketbol ve voleybolda takımların dinlenmek, taktik almak ve oyun alanlarını değiştirmek için kullandıkları süre

AHİ

  1. [sıfat] Cömert

ALG

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Su yosunu

ALP

  1. [sıfat] Yiğit, kahraman

ARŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İslam inanışına göre göğün en yüksek katı

ADA

  1. [isim] Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire
    • "İnziva yerim bazen limanda bir şileptir, bazen bir ada." (Refik Halit Karay)
  2. Trafiğe açık bir yol üzerinde sola dönüşleri sağlayan, sağ tarafta veya yol ortasında yer alan çizgilerle veya kaldırım taşıyla ayrılmış alan
  3. Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü