Önüne Arkasına Bakmadan
-
iyi hesap etmeden, düşüncesizce
- "Beş on kişi, köşkün önünde toplandık." (Memduh Şevket Esendal)
- "Sıraya koyunca en önemlisini öne almak lazım geldi." (Burhan Felek)
- "Yendiğimiz orduların bize üstün gelişi, bu çok acı hakikati önümüze serdi." (Orhan Seyfi Orhon)
- "Yangının önü alındı."