Başında ş olan 7 harfli 142 kelime var. Ş harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞIMARMA
-
-
[isim]
Şımarmak işi
-
[isim]
Şımarmak işi
- ŞEKERİM
-
-
genellikle kadınların kullandığı sevgi bildiren bir seslenme sözü
- "O bacakları biraz kalınca ama yüzü şeker gibi tatlı, kolejli kızı gözetlemeye başlar." (Haldun Taner)
-
genellikle kadınların kullandığı sevgi bildiren bir seslenme sözü
- ŞEMATİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Şema biçiminde
-
[sıfat]
Şema biçiminde
- ŞİNTOCU
- ...
- ŞÜPHECİ
-
-
[sıfat]
Kuşkucu
- "O devrin son derece şüpheci atmosferi içinde hayatından korkarak kaçmıştı." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Kuşkucu
- ŞETARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevinç, şenlik, neşe
- "Bu bedbinlik yerini çocukça bir şetarete bırakıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Sevinç, şenlik, neşe
- ŞENİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerçeklik
-
[isim]
Gerçeklik
- ŞAPIRTI
-
-
[isim]
Öperken veya yemek yerken çıkan ses, şapırdama sesi
- "Bir müddet yalnız dudakların şapırtısı işitildi." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Öperken veya yemek yerken çıkan ses, şapırdama sesi
- ŞAHESER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kendi türünde mükemmel olan, üstün ve kalıcı nitelikte eser, başyapıt, başeser
- "Herkes, mektep müdürü dâhil, bu resmin bir şaheser olduğuna kaniydi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Şu millî savaş içinde köy kadını başlı başına bir tarih, bir şaheser yaratıyor." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Değeri üstün olan, üstün nitelikli
-
[isim]
Kendi türünde mükemmel olan, üstün ve kalıcı nitelikte eser, başyapıt, başeser
- ŞANTİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
-
İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj vb. her türlü yapı
-
Gemi tezgâhı
-
[isim]
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
- ŞARTSIZ
-
-
[sıfat]
Şarta bağlı olmayan, koşulsuz
-
Dinî bakımdan şartlanmamış
-
[sıfat]
Şarta bağlı olmayan, koşulsuz
- ŞEMSİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir sapın üzerinde esnek tellere gerilmiş, açılıp kapanabilen, yağmur ve güneşten korunmak için kullanılan, su geçirmez kumaştan yapılmış taşınabilir eşya
- "Camın dışından şemsiyeleriyle geçen insanları seyre daldı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Genellikle plajlarda, bahçelerde kullanılan büyük güneşlik
- "Plaj şemsiyesi. Bahçe şemsiyesi."
-
Aynı noktadan çıkan eşit uzunluktaki sapçıkların ucunda bulunan çiçek topluluğu
-
[isim]
Bir sapın üzerinde esnek tellere gerilmiş, açılıp kapanabilen, yağmur ve güneşten korunmak için kullanılan, su geçirmez kumaştan yapılmış taşınabilir eşya
- ŞİVEKAR
- ...
- ŞÖMİZYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yakası erkek gömleğini andıran, uzun kollu, manşetli kadın bluzu
-
[isim]
Yakası erkek gömleğini andıran, uzun kollu, manşetli kadın bluzu
- ŞEKAVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haydutluk, soygunculuk
- "Herkesin ortasında yapılan bu şekavete neden kimse karışmıyor?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Haydutluk, soygunculuk
- ŞEŞTARİ
- ...
- ŞÜPHELİ
-
-
[sıfat]
Kuşkulu
- "Mazisi şüpheli kadınlarla evlenmek, insanı sonraları rahatsız eder." (Peyami Safa)
-
Kendisinden şüphe edilen, kuşkulanılan, zanlı
-
[sıfat]
Kuşkulu
- ŞIKIRTI
-
-
[isim]
Şıkırdama sonucu çıkan ses
- "Birden denizin oradan, öteden, su şıkırtısına benzer bir ses çalınıyor kulağına." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[isim]
Şıkırdama sonucu çıkan ses
- ŞAMPUAN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Çoğunlukla saç yıkamakta kullanılan, kokulu ve bol köpüklü bir tür sıvı sabun
-
[isim]
Çoğunlukla saç yıkamakta kullanılan, kokulu ve bol köpüklü bir tür sıvı sabun
- ŞİKAYET
- ...