Başında ş olan 6 harfli 141 kelime var. Ş harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞAKRAK
-
-
[sıfat]
Şen, neşeli (ses)
- "Şakrak bir kahkaha."
-
[zarf]
Şen, neşeli, hayat dolu bir biçimde
- "Yeni çıkan ayın ışığında şakrak ve kıvrak oynuyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Şen, neşeli (ses)
- ŞAMALI
-
-
[sıfat]
Şama ile yapılmış
- "Müştak cebinden şamalı kibriti çıkardı çaktı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Şama ile yapılmış
- ŞAŞLIK
-
-
[isim]
Baharatlı sirkeye yatırılmış koyun etinden hazırlanmış et
-
[isim]
Baharatlı sirkeye yatırılmış koyun etinden hazırlanmış et
- ŞİFAHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sözlü, tahrirî karşıtı
- "Hilmi Bey'in bir âdeti de kira arabasına bindiği zaman arabacı ile şifahi bir mukavele akdetmesiydi." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
Sözlü, tahrirî karşıtı
- ŞIKŞIK
-
-
[isim]
Çıngıraklı çocuk oyuncağı
-
[isim]
Çıngıraklı çocuk oyuncağı
- ŞEŞÜSE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün üçlü gelmesi
-
[isim]
Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün üçlü gelmesi
- ŞAKULİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çekülle ilgili
-
Düşey
-
[sıfat]
Çekülle ilgili
- ŞURASI
-
-
[isim]
Şu yer
- "Şurasının manzarası daha güzel."
-
Şunu
- "Şurasını unutmayın ki bilgisizlik her türlü felakete yol açabilir."
-
[isim]
Şu yer
- ŞAKIMA
-
-
[isim]
Şakımak işi
-
[isim]
Şakımak işi
- ŞÖMİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Odalarda, genellikle duvar kenarlarında tuğla veya taştan yapılmış, bacası olan yer, ocak
- "Müsveddeleri harıl harıl yanan açık şömineye atıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Odalarda, genellikle duvar kenarlarında tuğla veya taştan yapılmış, bacası olan yer, ocak
- ŞAKACI
-
-
[sıfat]
Şaka yapmasını seven, şakalaşmadan hoşlanan, latifeci
- "Gazi, teessürünü şakacı bir tonla örterek sözümü kesti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Şaka yapmasını seven, şakalaşmadan hoşlanan, latifeci
- ŞIKLIK
-
-
[isim]
Şık olma durumu
-
[isim]
Şık olma durumu
- ŞİRYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Atardamar
-
[isim]
Atardamar
- ŞALTER
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Anahtar
-
Genellikle binaların girişine gelen elektrik akımını açıp kapamaya yarayan araç
-
Gişe
- "Şalter dokuz buçukta açıldı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Anahtar
- ŞİİRSİ
-
-
[sıfat]
Şiiri andıran, şiire benzeyen, şiir gibi, şiirimsi
-
[sıfat]
Şiiri andıran, şiire benzeyen, şiir gibi, şiirimsi
- ŞANSON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kıta adı verilen ve şarkı gibi söylenen mısra dizisi
-
Şarkı
-
Melodi
-
[isim]
Kıta adı verilen ve şarkı gibi söylenen mısra dizisi
- ŞARTLI
-
-
[sıfat]
Şarta bağlı, koşullu
-
Şartlanmış
-
Şartlanmış olan, koşullu
- "Şartlı kafalar."
-
Şart etmiş olan (koca)
-
[sıfat]
Şarta bağlı, koşullu
- ŞAŞMAK
-
-
[-e]
Umulmayan, beklenmeyen veya olağanüstü bir olay, bir olgu karşısında şaşkın duruma gelmek, hayret etmek
- "Aynı anda nasıl olur da başka bir iş tutabileceğine şaşar kalırdınız." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[-den]
Yolundan sapmamak, gidişini değiştirmemek veya yanılmamak
- "Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma / Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma." (Tevfik Fikret)
-
[-i]
Şaşırmak
- "Yolunu şaşmak. Gününü şaşmak."
-
[-e]
Umulmayan, beklenmeyen veya olağanüstü bir olay, bir olgu karşısında şaşkın duruma gelmek, hayret etmek
- ŞİRVAN
- ...
- ŞÜREKA
- ...