Başında ş olan 5 harfli 106 kelime var. Ş harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞAPEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kilisecik
  2. Büyük kiliselerin içinde bir azizin adına ayrılmış küçük ibadet yeri

ŞİŞEK

  1. [isim] İki yaşındaki koyun
  2. Kuzulama dönemine girmiş veya doğurmuş koyun

ŞOFÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sürücü
    • "Cumartesi günü kalkacak otobüste şoförün yanında iki kişilik yer ayırttı." (Memduh Şevket Esendal)

ŞAPÇI

  1. [isim] Şap yapan veya satan kimse

ŞAYAK

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kaba dokunmuş, dayanıklı bir çeşit yün kumaş
  2. Bu kumaştan yapılmış elbise
    • "Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli, güzel, genç bir âşık." (Ömer Seyfettin)

ŞÜPHE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuşku
    • "Hiçbir şey anlamamış, şüpheler içinde yerime gelip oturmuştum." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Bu sözünde samimi olduğuna hiç şüphe etmem." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Evinde yalnız olduğu ve hiç şüphe yok, birçok işi olduğu hâlde saatlerce benim için o pencerenin önünde duruyor." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Yaşayışı şüpheye düşürmüştü beni." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Kuruntu

ŞAHİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tanık
    • "Kendisine uzun uzun anlattığım hikâyemin şahidi yoktu." (Refik Halit Karay)
    • "Neler yapabileceğine, kasabayı, memurları iki parmağı üstünde oynattığına çok şahit olmuşlardı." (Yahya Kemal)
    • "Eniştemiz bizi şahit tuttukça babam da istihzalı bir tavır alır, kıs kıs gülerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

ŞARKI

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tonlama değişiklikleriyle çeşitli duygular uyandıran uyumlu, ezgili insan sesleri dizisi
    • "Pürüzsüz, tane tane şarkı söyler gibi ahenkli bir konuşma tarzı vardı." (Haldun Taner)
    • "Eğlenmek için derin bir heves doğdu, ıslıkla bir şarkı tutturdu." (Peyami Safa)
  2. Klasik Türk müziğinde aşk üzerine söylenen, nakaratı ve ara nağmesi olan parça
    • "Şirket vapurları, bir şarkının nakaratı gibi ikide bir geçerlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  3. Ezgi, müzik parçası, melodi
    • "Halk şarkıları."
  4. Divan edebiyatında, bestelenmek için dörtlükler biçiminde ve uyaklı olarak yazılmış olan şiir biçimi

ŞELEK

  1. [isim] Sırtta taşınan yük
  2. Boynuzunun biri kırık hayvan

ŞİRAN
...
ŞAKIT
...
ŞİMDİ

  1. [zarf] Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda
    • "Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Duruşunda, bakışlarında şimdiye kadar hiç alışık olmadığımız bir acayip mehabet.." (Haldun Taner)
  2. Az sonra, yakında
    • "Annen şimdi gelir, ağlama sus!"
  3. Az önce, biraz önce, demin
    • "Otobüs şimdi geçti, öbürü ne zaman gelir bilmem."
  4. Artık, bundan böyle, bu duruma göre
    • "Sizden kaçan hayvanı da şimdi kim bilir hangi semtte satacaklar?" (Burhan Felek)

ŞİLTE

  1. [isim] Üstünde oturulan, yatılan, içi yünle, pamukla doldurulmuş döşek
    • "Anasının evinde de bir yer yatağında, bir tek şilte üzerinde yatardı." (Memduh Şevket Esendal)

ŞEDDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arap yazısında, bir ünsüzün iki kez okunması gereken harfin üstüne konulan işaret

ŞURUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çok kaynatılarak koyulaştırılmış şerbet
    • "Sen hele şu kadayıfın şurubuna bir göz atıver." (Atilla İlhan)
  2. Çeşitli meyve özleri ve şekerin kaynatılmasıyla elde edilen içecek
    • "Vişne şurubu."
  3. İçinde çok miktarda şeker bulunan koyu sıvı kıvamda olan ilaç
    • "Kuvvet şurubu."

ŞEKEL

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] İsrail para birimi

ŞİŞİK

  1. [sıfat] Kabarık, şiş

ŞORCA
...
ŞERPA
...
ŞİNTO
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü