Başında ş olan 4 harfli 53 kelime var. Ş harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞİAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik, belgi
    • "Bütün o devirlerde topların ve kolların şiarı bu Türk sözüydü: Zorlara dağlar dayanmaz!" (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Hoyratlığı ve zevksizliği şiar edinen bir halkçılık gerçek halkçılık olamaz." (Haldun Taner)
  2. Ülkü, düstur

ŞİLT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Üzerine genellikle bir kurum veya kuruluşun adı, işareti kazılmış olan ve armağan olarak bir kimse veya takıma verilen levha, ergilik
    • "Kara Kuvvetleri şildi."

ŞİTA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kış

ŞAKA

  1. [isim] Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife
    • "İmamın şakasına ben de şaka ile mukabele ettim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Bizim oralılar şakacıdırlar, şaka kaldırırlar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "İlk defa görüştüğümüz hâlde benimle şaka yaptı." (Ömer Seyfettin)

ŞORT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Genellikle bazı sporları yaparken giyilen, paçaları dizlerin yukarısında başlayan kısa pantolon
    • "Göğsü açık ayağında da şortu var." (Memduh Şevket Esendal)

ŞİFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bedensel veya ruhsal bir hastalığın son bulması, hastalıktan kurtulma, onma
    • "Hastalara türlü maceralarla şifa vermesini ben bilirim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Aksırık öksürük derken kızcağız şifayı kapmış." (Atilla İlhan)

ŞURA

  1. [isim] Anlatana veya söyleyene göre biraz uzakta olan yer, şu yer
    • "Şuraya oturmuştu."

ŞAŞI

  1. [sıfat] Birbirine paralel görme ekseni olmayan (göz veya kimse)
    • "Üstelik de şaşı olan bu çocuğu ne diye tutup göndermişlerdi?" (Ercüment Ekrem Talu)
  2. [zarf] Gözlerini çarpıtarak
    • "Şaşı bakmak."

ŞAMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bal mumuna veya parafine batırılmış fitil

ŞEYH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tarikat kurucusu, bir tarikatta en yüksek dereceye ulaşmış olan kimse
  2. Tarikat büyüğü veya tarikat kollarından birinin başında bulunan kimse
  3. Arap kabile ve aşireti başkanı

ŞARK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğu

ŞİLİ
...
ŞİRE
...
ŞİVE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Söyleyiş özelliği
    • "Bunu Arapça değil, peltek bir Kafkas şivesiyle, Türkçe söyledi." (Refik Halit Karay)
  2. Ağız
  3. Naz, eda

ŞUUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilinç

ŞASE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İçine mendil, gecelik vb. şeyleri koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte, kumaştan koruncak

ŞALE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Uzun saçaklı çatısı olan alçak dağ konutu

ŞIRA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Henüz mayalanmamış üzüm suyu
  2. Bazı meyve ve sebzelerin özü
    • "Elma şırası."
  3. Süzülmüş afyon

ŞARJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yükleme

ŞİİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım
    • "Halk şiirinden, divan şiirinden değil, şiir mefhumundan, sadece şiirden bahsedeceğim." (Nurullah ataç)
    • "Onun bir parçası olan insan da tazelenir bu mevsimde, ozanların şiir düzmeleri bu yüzdendir işte." (Melih Cevdet Anday)
  2. Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey
    • "Burada herkes kendi gönlünden olduğu kadar bu tabiatın içinden gelen bir şiiri dinler." (Abdülhak Şinasi Hisar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü