Sonunda ın olan 5 harfli 42 kelime var. IN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ın olan kelimeler listesine ya da başında ın olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

NALIN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Takunya
    • "Çarşı hamamlarındaki nalınlar da boy boymuş." (Salâh Birsel)

IZGIN

  1. [isim] Tohumlarından yağ çıkarılan bir bitki (Eruca cappadocica)

KARIN

  1. [isim] İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi
    • "Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu." (Ömer Seyfettin)
    • "Yoğurtçuda çalışanlar bu türlü karın doyuranları çok görmüşlerdi." (Necati Cumalı)
    • "Felaket bununla bitmemiş, üç ay sonra karnı büyümeye başlamış." (Halide Edip Adıvar)
  2. Döl yatağı, rahim
    • "Fakat karnındaki çocuk da bu insanüstü erkeğin bir parçasıydı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Fakat öpüşmek, sevişmek karın doyurmuyor." (Ömer Seyfettin)
  3. Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm
    • "Geminin karnı. Şişenin karnı."
  4. Mide
    • "Karnım aç, elim ayağım donmuş gibi." (Halide Edip Adıvar)
  5. İç, gönül, akıl, kafa
    • "Ben senin karnındakini ne bileyim?"
  6. Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme
  7. Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar

YIĞIN

  1. [isim] Bir şeyin yığılmasıyla oluşturulan küme, tepe
    • "Pencereden süzülen ılık bahar güneşi masayı dolduran kâğıt yığınları üstünde ağır ağır ilerliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Birçok kimsenin veya nesnenin bir araya gelmesiyle oluşan kalabalık, küme, kitle, kütle

ÇAKIN

  1. [isim] Kıvılcım
  2. Şimşek

AYGIN
...
ZIBIN

  1. [isim] Bebeklere iç çamaşırı olarak giydirilen, ince pamukludan kısa ve kollu giysi
  2. Kolsuz giysi

IŞKIN

  1. [isim] Bir ravent türü
    • "Kuşburnunu budarlar / Işkın sürmesin diye." (Halk türküsü)

YARIN

  1. [isim] Bugünden sonra gelecek ilk gün
    • "Yarın paydosu biraz erken çalarız, ödeşiriz." (Haldun Taner)
    • "Yarından tezi yok, gitmeniz için icap edenleri yapmaya başlamalısınız." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Gelecek, ilerideki zaman
    • "İnsan daima yarını düşünmeli."
  3. [zarf] Bugünden sonra gelecek ilk günde
    • "Yarın geleceğim."

KADIN

  1. [isim] Erişkin dişi insan, erkek veya adam karşıtı
    • "Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Evlenmiş kız
  3. [sıfat] Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri olan
  4. Hizmetçi bayan
  5. Bayan
    • "Hintli kadın toplantıyı renklendirmek için herkesin kendisine bazı şeyler sormasını teklif ediyordu." (Burhan Felek)

ARŞIN

  1. [isim] Yaklaşık olarak 68 cm'ye eşit olan uzunluk ölçüsü
    • "Bu duvarlar yerden bir arşın kadar yüksek, üstünde güzel bir parmaklığı olan duvarlardı." (Memduh Şevket Esendal)

KIŞIN

  1. [zarf] Kış mevsiminde, kış süresince
    • "Cuma ve pazartesi geceleri, kışın Aksaray'daki evimizde boza partisi verilirdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

MAYIN

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Toprak altına, üstüne veya suyun içine yerleştirilen, doğrudan doğruya, çarpma veya basınç etkisiyle patlayarak zarara yol açan patlayıcı madde
    • "Akustik mayın. Mıknatıslı mayın."

KALIN

  1. [sıfat] Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı
    • "Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Enli ve gür (kaş)
  3. Yoğun, akıcılığı az olan
    • "Kalın bir sis tabakası."
  4. Etli, dolgun
    • "Dudakları kalın, yüzü ergenlik içinde..." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Pes (ses)
    • "Aileyi geçindiren babaya bu kalın sesli, kalın kaşlı, yumuşak bakışlı adama saygı ile, biraz da korku ile bağlanmışızdır." (Haldun Taner)

FIRIN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] İçinde genellikle odun yanan, her yanda aynı derecede ısı oluşturarak ekmek, pasta vb. pişirmeye yarayan, tavanı tonoz biçiminde, önünde tek açıklık bulunan ocak
    • "Pastacı fırını."
    • "Onun usta olması için daha beş fırın ekmek yemesi lazım."
  2. [sıfat] Bu ocakta pişirilmiş
  3. Ekmek, pasta vb.nin pişirildiği ve satıldığı dükkân
  4. Elektrik, tüp gaz ve doğal gazla çalışan, yiyecekleri pişirmeye veya ısıtmaya yarayan alet
    • "Elektrik fırını."
  5. Bir maddenin fiziksel veya kimyasal değişime uğratılması amacıyla içinde ısıtıldığı araç

AKŞIN

  1. [sıfat] Kıllarında ve gözlerinde, bazen de derisinde doğuştan boya maddesi bulunmadığı için her yanı ak olan (hayvan veya insan), çapar, albinos

AZGIN

  1. [sıfat] Azmış olan, azılı
    • "Azgın hayvanın yularını kavrayarak başını alabildiğine havaya kaldırdı." (Haldun Taner)
  2. Çabuk iltihaplanan, yarası hemen kapanmayan (ten)
  3. Çok yaramaz (çocuk)
  4. Cinsel istekleri aşırı olan
  5. Coşmuş, taşmış
    • "Azgın su."
  6. Gözü hiçbir şeyden yılmayan

ALTIN

  1. [isim] Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au)
    • "Altın çok eski zamanlardan beri para basımında kullanılmaktadır."
  2. [sıfat] Bu elementten yapılmış
    • "Müsteşar, pantolonunun arka cebinden altın tabakasını çıkarıp sigara veriyor." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Altından yapılmış sikke
    • "Çocuğa bir altın taktı."
  4. [sıfat] Üstün nitelikli, değerli
    • "Altın ses."

BATIN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karın
  2. Kuşak
    • "O, dördüncü batından dedesi oluyor."

ILGIN

  1. [isim] Ilgıngillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen bir ağaç veya ağaççık cinsi (Tamarix)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü