Sonunda i olan 6 harfli 626 kelime var. İ harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde i harfi olan kelimeler listesine ya da başında i harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇİVİDİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Çivit rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Yalnız o, Fatma gibi üst yanı cepli, çividi mavi ceket yaptırmamıştı." (Mahmut Yesari)
-
[isim]
Çivit rengi
- KEMANİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Alaturka müzikte keman çalan kimse
-
[isim]
Alaturka müzikte keman çalan kimse
- ÖZGECİ
-
-
[sıfat]
Kişisel yarar gözetmeksizin başkasına yararlı olmaya çalışan (kimse), diğerkâm
-
[sıfat]
Kişisel yarar gözetmeksizin başkasına yararlı olmaya çalışan (kimse), diğerkâm
- TÜREDİ
-
-
[sıfat]
Kendisinden umulmayan bir biçimde sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş (kimse), yerden bitme, zıpçıktı
- "Attığı temeller üzerine ancak bir sonradan görme türedi evi kurulabilirdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Nereden geldiği, nasıl ortaya çıktığı belirsiz, gerçek bir değeri olmayan
- "Ama bu türedi akımları sevmemekle kalmaz..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Kendisinden umulmayan bir biçimde sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş (kimse), yerden bitme, zıpçıktı
- ADEMCİ
- ...
- BEŞİRİ
- ...
- DİSKÇİ
-
-
[isim]
Disk atan kimse
-
[isim]
Disk atan kimse
- EMEKLİ
-
-
[sıfat]
Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
- "Emekli olduğuna hayıflandığı kadar babasının ölüşüne de o kadar hayıflanıyor." (Haldun Taner)
- "Size bir fenalık edebilir, sizi işinizden attırır, vekâlet emrine alır, vakitsiz emekliye çıkartabilir." (Haldun Taner)
- "Kafaları dazlaklaşmış, emekliye çıktıktan sonra adam kıtlığında gene işe alınmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan (kimse)
- "Buraya gelenler hep asker emeklileridir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
- ERTESİ
-
-
[sıfat]
Bir günün, bir haftanın, bir ayın, bir yılın ardından gelen (gün, hafta, ay, mevsim, yıl)
- "Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk, / Soğuk bir mart sabahı... Buz tutuyor her soluk." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
[sıfat]
Bir günün, bir haftanın, bir ayın, bir yılın ardından gelen (gün, hafta, ay, mevsim, yıl)
- İADELİ
-
-
[isim]
Mektubu alan kimsenin aldığına dair imza attığı gönderi biçimi, iadeli taahhütlü
-
Divan edebiyatında her beytin son sözünü sonraki beytin ilk sözü yapma biçiminde ortaya çıkan söz sanatı, iade
-
[isim]
Mektubu alan kimsenin aldığına dair imza attığı gönderi biçimi, iadeli taahhütlü
- ÇULAKİ
- ...
- İLGİLİ
-
-
[sıfat]
İlgilenmiş olan, ilgisi bulunan, alakalı, alakadar, müteallik
- "Tütün piyasası ile ilgili hesapların bir ucu, yine elindeydi." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
İlgilenmiş olan, ilgisi bulunan, alakalı, alakadar, müteallik
- MÜLAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Buluşan, kavuşan, görüşen
- "Serbest kalır kalmaz ona mülaki olursa sevinecekmiş." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Buluşan, kavuşan, görüşen
- BEHİMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hayvanca, hayvana yakışır biçimde olan (duygu)
- "Bir behimi zevk gibi kucaklamış, avuçlarımın hararetini ona vakfetmiştim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Hayvanca, hayvana yakışır biçimde olan (duygu)
- BÜFECİ
-
-
[isim]
Büfe işleten kimse
-
[isim]
Büfe işleten kimse
- DAVUDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kalın, tok ve gür (ses)
- "Bak, hafif davudi sesi, gözlerini baygın baygın süzüşü aklımdan hâlâ gitmez." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Kalın, tok ve gür (ses)
- ESİRCİ
-
-
[isim]
Köle ve cariye alışverişi yapan kimse
-
[isim]
Köle ve cariye alışverişi yapan kimse
- GÖRELİ
-
-
[sıfat]
Göreceli
-
[sıfat]
Göreceli
- KÜPELİ
-
-
[sıfat]
Küpe takmış olan
-
Küpeye benzer bir deri uzantısı olan
- "Küpeli horoz."
-
[isim]
Küpe çiçeği
-
[sıfat]
Küpe takmış olan
- MALAVİ
- ...