Sonunda i olan 5 harfli 371 kelime var. İ harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde i harfi olan kelimeler listesine ya da başında i harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BEKÇİ

  1. [isim] Bir şeyi veya bir yeri bekleyip korumakla görevli kimse
    • "Karşı odaya bekçi oldun dedi, ilk aylığımı verdiler." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Yıkılan o saltanatlar üzerinde bir kandil gibi artık sonsuzluğa dek bekçi kalacaktı." (Ruşen Eşref Ünaydın)

ÖZENİ

  1. [isim] Özenme işi

KREDİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Borç ödemede güvenilir olma durumu
    • "Piyasada kredisi var."
  2. Ödünç alınan veya verilen mal, para
    • "Kredi almada, senet ödemede, şunda bunda oldum olası kolaylık göstermişlerdir." (Atilla İlhan)
  3. Güven, saygınlık, itibar
  4. Belli bir öğrenimin tamamlanması için öğrencilerden istenen her türlü kuramsal ve uygulamalı çalışmalar göz önünde tutularak bir yarıyıl veya bir öğretim yılı okutulan herhangi bir dersin, okul programı bütünlüğü içindeki değerini nicelik olarak gösteren birim

ATARİ

  1. [isim] Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

BESNİ

  1. [isim] Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde genellikle kurutmalık olarak üretilen, sofralık olarak da tüketilen, ince kabuklu, beyaz renkli bir tür üzüm

DERGİ

  1. [isim] Siyaset, edebiyat, teknik, ekonomi vb. konuları inceleyen ve belirli aralıklarla çıkan süreli yayın, mecmua
    • "Yanında getirdiği dergileri çıkardı; karıştırmaya, okumaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)

FERDİ
...
NEFSİ
...
OKAPİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Geviş getirenlerden, Kongo'da bataklık ormanlarda yaşayan, büyük bir antilop boyunda, gövdesi kızıl kestane renginde, bacakları beyaz çizgili bir memeli hayvan (Okapia johnstoni)

KİRLİ

  1. [sıfat] Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
    • "Perdeci, çapaklı gözlerini kirli yumruklarıyla ovuşturarak cevap verdi." (Peyami Safa)
  2. Aybaşı durumunda bulunan (kadın)
  3. Toplumun değer yargılarına aykırı olan
    • "Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı." (Halit Ziya Uşaklıgil)

ŞAHSİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kişiye ait, kişiyle ilgili, kişinin malı olan, kişisel, bireysel, özlük
    • "Hareketin içinde şahsi kinler ve rekabetler vardı." (Falih Rıfkı Atay)

SESLİ

  1. [sıfat] Sesi olan, ses çıkaran
  2. [zarf] Ses çıkararak
  3. Ünlü

ÇİZGİ

  1. [isim] Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril
    • "Bu kâğıda üç çizgi çekti." (Ömer Seyfettin)
  2. Yüz ve vücut hatlarının her biri
    • "Gözlerinin rengi, yüzünün çizgileri, boyu bosu bile değişmiyordu." (Oktay Rifat)
    • "Tüm Müslümanlar aralarındaki kızgınlıklara, kinlere, o gün bir çizgi çekeceklerdi." (Haldun Taner)
  3. Bir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim
    • "Çizginin yalnız uzunluk boyutu vardır."
  4. Temel
    • "Ben hayatımı yeniden ve bambaşka çizgiler üzerinde kuracağım." (Atilla İlhan)
  5. Bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır

ESASİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Asal

EZANİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ezanla ilgili

MERCİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başvurulacak yer veya makam
    • "O devirlerde devletin yüksek kademeli mercilerine 'kapu' denirdi." (Samiha Ayverdi)

MEVZİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yer, mahal
  2. Bir askerî birliğin yeri veya bu birlik tarafından ele geçirilen bölge
    • "Ne olursa olsun, bizim vazifemiz cephaneyi topçu mevzilerine yetiştirmektir." (Aka Gündüz)

YERLİ

  1. [sıfat] Taşınamayan, başka yere götürülemeyen
    • "Yerli dolap. Yerli sedir."
  2. Belli bir bölgede yetişen
    • "Yerli muz. Yerli meyve."
  3. Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan
    • "Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  4. Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan kimse
    • "Ben buranın yerlisiyim, siz yabancı ve belki de geçicisiniz." (Refik Halit Karay)

FİTÇİ

  1. [sıfat] Arabozan

FITRİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğuştan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü