Başında i olan 4 harfli 133 kelime var. İ harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde i harfi olan kelimeler listesine ya da sonu i harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında i bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İLAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan kimse
    • "Müzik dünyasının ilahı. Moda ilahı."
  2. Çok tanrıcılıkta tanrı

İNEK

  1. [isim] Dişi sığır
  2. Çok çalışan öğrenci
  3. İbne
  4. [sıfat] Aptal, bön

İSOT

  1. [isim] Kırmızı, acı biber

İNAL

  1. [isim] Kendisine inanılan kimse

İCAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Buluş
    • "Nihayet, yaza çize ilk satırı üç nokta ile başlayan yeni bir tarz icat ettim." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Gerçekmiş gibi gösterme çabası
    • "Çok durduğumdan şüphelenmesinler diye uydurma bir tamir icat ettim." (Aka Gündüz)

İLİÇ
...
İSİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ad
    • "Ama siz ecnebiler ismi çıkmış yerlerden hoşlanırsınız." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Fabrika sahibinin ismini cismini aldı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kişi, insan
    • "Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Ad

İYOT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 53, atom ağırlığı 126,92 olan, tabiatta, deniz suyunda sodyum iyodür durumunda rastlanılan, bazı deniz bitkilerinde de çokça birikmiş olarak bulunan, mavimtırak esmer renkte katı bir element (simgesi I)

İLLİ
...
İVME

  1. [isim] İvmek işi
  2. Hareket eden nesnenin kısa bir zaman içinde, hızında oluşan değişmenin bu zamana oranı
    • "Ankara'da yer çekimi ivmesi 980 santimetre/saniyekaredir."

İARE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Eğreti, ödünç
    • "Bu iare tuvaletiyle, kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı." (Peyami Safa)
  2. Eğreti verme, ödünç verme

İBRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ölçü aletleri, saat ve göstergelerde sayı veya işaret göstermeye yarayan hareketli iğne
    • "Birtakım ışıklar yanıp sönüyor, kadranların ibreleri titreyerek yükselip alçalıyor." (Çetin Altan)
  2. Çam, ardıç, sedir vb. ağaçların yaprağı

İĞSİ
...
İPEK

  1. [isim] İpek böceği kozaları çözülerek çıkarılan ve dokumacılıkta kullanılan çok ince, esnek ve parlak tel
    • "Hamam takımları hep sırma ve ipek işlemeli imiş." (Salâh Birsel)
  2. [sıfat] Bu telden yapılmış
    • "İpek gömlek. İpek çorap."

İKNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma
    • "Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Mektubu sırf Saffet'in saadeti için gönderdiğine kendi vicdanını ikna etmek mecburiyetini hissediyordu." (Halide Edip Adıvar)

İHYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yeniden canlandırma, diriltme
    • "Eskisinden daha çok gelsinler, söylesinler, önlerine dökül, ağızlarını ara, bana gel, ne söylediklerini haber ver, ihya olursun be Tevfik!" (Halide Edip Adıvar)
  2. Çok iyi duruma getirme, geliştirme, güçlendirme
  3. Yeni bir güç, umut, erinç verme

İZAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlayış, anlama yeteneği

İŞÇİ

  1. [isim] Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse
    • "Gazetelere daha ziyade biz işçiler sahiptik." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Toplu olarak yaşayan böceklerde üreme yeteneği olmayan, topluluğun işlerini gören dişi veya erkek

İÇLİ

  1. [sıfat] İçi dolu (taneli sebze veya kuru yemiş)
  2. Kolay duygulanıp incinen, duygulu, hassas, hisli
    • "Annem evlatlarının bu kayıtsızlığına karşı içli bir hâlde günden güne fazla üzülüyor ve bitiyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Duygulandıran, etkili
    • "Denize uzanan demir iskelenin ucuna gidip içli şiirler okurduk birbirimize." (Haldun Taner)

İADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alınmış bir şeyi geri verme
    • "Sekiz buçuk altını iade için eline mühim bir para geçmesi lazımdı." (Refik Halit Karay)
    • "Hariciye Nazırı Tevfik Paşa gelerek iade edilmelerini talep eylemiş." (Ahmet Rasim)
  2. Verilen bir şeyi almayarak geri çevirme, reddetme
  3. Karşılıklı olarak yapma, mukabele etme
    • "Karşıki kayalar benim sesimi bana iade ettiler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. İadeli

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü