Başında ürkü olan 17 kelime var. Ürkü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ürkü olan kelimeler listesine ya da sonu ürkü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ürkü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

11 Harfli Kelimeler

ÜRKÜTÜCÜLÜK

10 Harfli Kelimeler

ÜRKÜNTÜSÜZ, ÜRKÜTÜLMEK

9 Harfli Kelimeler

ÜRKÜNÇLÜK, ÜRKÜNTÜLÜ, ÜRKÜTÜLME, ÜRKÜTÜLÜŞ

8 Harfli Kelimeler

ÜRKÜTMEK, ÜRKÜTÜCÜ

7 Harfli Kelimeler

ÜRKÜNTÜ, ÜRKÜSÜZ, ÜRKÜTME, ÜRKÜTÜŞ

6 Harfli Kelimeler

ÜRKÜLÜ, ÜRKÜNÇ

5 Harfli Kelimeler

ÜRKÜŞ

4 Harfli Kelimeler

ÜRKÜ


Kelime bulma makinesi

K R Ü Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

ÜRKÜ

3 Harfli Kelimeler

KÜR

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÜRKÜTÜCÜLÜK

  1. [isim] Ürkütücü olma durumu

ÜRKÜTÜLMEK

  1. [nsz] Ürkütme işi yapılmak
    • "Bunlar âdeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü." (Ömer Seyfettin)

ÜRKÜNTÜSÜZ

  1. [sıfat] Ürküntü vermeyen

ÜRKÜTÜLME

  1. [isim] Ürkütülmek işi

ÜRKÜTÜLÜŞ

  1. [isim] Ürkütülme işi

ÜRKÜNTÜLÜ

  1. [sıfat] Ürküntü veren

ÜRKÜNÇLÜK

  1. [isim] Ürkünç olma durumu
    • "E. Zola toplumsal ürkünçlüğü sağlık bozukluğuna dönüştürmekte kendine usta tanımamış bir romancı besbelli..." (Selim İleri)

ÜRKÜTÜCÜ

  1. [sıfat] Ürküntüye yol açan (şey)
    • "Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum." (Refik Halit Karay)

ÜRKÜTMEK

  1. [-i] Ürküntü vermek
  2. Korkutup kaçırmak
    • "Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek
  4. Korkutmak
    • "Bu kadar büyük bir adamın huzuruna çıkmak ihtimali bile beni ürkütüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. Kuşkulandırmak
    • "Ali Rıza Bey hemen kendini topladı. Münasebetsiz bir şey yaparak arkadaşını ürkütmekte mana yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)

ÜRKÜNTÜ

  1. [isim] Ürkme duygusu, tevahhuş
    • "Işıltılı gözlerinde en ufak bir ürküntü yoktu." (Nezihe Araz)
    • "Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor / Lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor" (Yahya Kemal Beyatlı)

ÜRKÜTME

  1. [isim] Ürkütmek işi

ÜRKÜSÜZ

  1. [sıfat] Ürkü vermeyen

ÜRKÜTÜŞ
...
ÜRKÜLÜ

  1. [sıfat] Ürkü veren

ÜRKÜNÇ

  1. [sıfat] Ürkme, çekinme duygusu veren
    • "İncecik bir lüks değil, kaba, zevkten yoksun, çok daha ürkünç bir lüks sergilenecek şimdi." (Selim İleri)

ÜRKÜŞ

  1. [isim] Ürkme işi veya biçimi

ÜRKÜ

  1. [isim] Topluluğu saran ortak korku, panik

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü